2 Milyon Tondan Fazla Mühimmatın Atıldığı Dev Savaş Artığı Çukuru: Beaufort's Dyke

Dünyada pek çok benzeri olan bu tip çukurların en büyüklerinden olan Beaufort's Dyke, İngiliz Ordusu'nun oldukça büyük miktarda cephanelik gömdüğü ilginç bir yer.
2 Milyon Tondan Fazla Mühimmatın Atıldığı Dev Savaş Artığı Çukuru: Beaufort's Dyke

beaufort's dyke, kuzey irlanda ve iskoçya arasında uzanan kuzey kanalı bölgesinde bulunan, yaklaşık 50 km uzunluğunda, 3.5 km genişiliğinde ve 200-300 metre derinliğinde olan doğal bir sualtı çukurudur. bu bilgilere bakarsanız dünya denizlerinde bulunan yüzlerce benzer doğal oluşumdan bir farkı yoktur ama burasını diğer benzer oluşumlardan ayıran en büyük özellik ingiliz ordusunun ihtiyaç fazlası mühimmatlarını gömdüğü bir denizaltı atık bölgesi olmasıdır.

dünyada buna benzer birçok bölge mevcut. denize kullanılmayacak mühimmatları atma fikri 1. dünya savaşı sonlarında başlayan bir moda. bu zamanlardan başlayarak elde kalan veya düşmandan ele geçirilmiş fazla mühimmatlar, ki içlerinde tabanca, tüfek mermilerinden çeşitli kalibredeki top mermilerine, hardal gazı, klor gazı, fosgen gazı vb. gaz dolu varillerden türlü türlü kimyasal içeren patlayıcılara ve hatta nükleer maddelerle kirlenmiş mühimmatlara kadar geniş bir "askeri çöp yığını" denizlerin derinliklerine dökülmüş durumda. bunların bilinen yerlerini gösteren haritalara bakarsanız olayın ne denli başa bela bir durumda olduğunu görürsünüz.


denize atılan bu mühimmatların elbetteki hepsi çok tehlikeli değil, mesela bir tabanca veya tüfek mermisi içindeki barutun özelliğinin kısa sürede kaybetmesi ile etkisizleşir. gelgelelim içindeki patlayıcı dolgusu sudan etkilenmeyen büyük bombalar, top mermileri ve en kötüsü askeri amaçlı üretilen kimyasallarla dolu mermiler hem denizleri zehirleyen hem de denk gelirse su üstünü etkilemeye devam eden askeri çöpler olarak karşımıza çıkmakta.

işte beaufort's dyke da bu çöplüklerin en büyüklerinden biri. aslında burası beaufort's dyke i ve beaufort's dyke ii olarak adlandırılan iki adet çöp alanından oluşuyor. savunma bakanlığı verilerine göre 1945'ten 1976 yılına dek buraya atılan askeri çöpün yaklaşık miktarı şöyle; 2 milyon ton konvansiyonel mühimmat (klasik mermi, bomba, patlayıcı) 120 bin ton hardal ve fosgen gazı, 25 bin ton sinir gazı, 330 ton arsenik` bileşeni ve 1890 ton kadar atık da diğer gazlar! inanılmaz bir çöp miktarı bu.

peki bu kadar şey denize nasıl atılıyor?

çok basit, tank çıkarma gemilerine, mavnalara doldurulan mermi sandıkları, tapaları çıkarılmış bombalar vs ıvır zıvır boşaltılacak alana gelince ya elle ya da vinçle doğrudan suya atılıyor. elbette o bölgede havanın çoğu zaman bozuk olduğunu, bu dökme işinin de tehlikeli bir iş olmasından mütevellit bu çöpleri taşıyan teknelerin çoğu zaman planlanan lokasyonlardan kayarak çöplerin "aman bir an önce atalım şunları gitsin" mantığındaki denizciler sayesinden aslında olmaması gereken yerlere doğru boşaltıldığını da belirtelim. yani bu noktada denizin dibi tam bir patlamamış mühimmat tarlası. 


gelelim tüm bu çöpün vereceği sıkıntıya

birinci tehlike bunların kendi kendine patlaması. bu beaufort's dyke bölgesi için sık görülen bir hadise. eldeki kayıtlara göre bu bölgede 1966'dan bu yana sürekli patlama olayları görülmekte. bölgede 1992'den 2004'e dek 47'den fazla "olağandışı sismik aktivite" tespit edilmiş. bu patlamaların yarattığı tehlike ise şu; özellikle patlamalardan sonra oluşan ses dalgalarının ve dipten yüzeye çıkan gaz kabarcıklarının o anda oradan geçen teknelerin gövdelerine zarar verme riski mevcut.

ikinci ve en büyük tehlike buralarda balık avlayan veya denizaltına kablo/boru döşeyenlere karşı oluşabilecek patlama ve/veya zehirlenme riski. özellikle deniz dibini tarayan trol tekneleri için büyük risk var. zamanında olan olaylar mevcut elbette. mesela temmuz 1969'da olan bir olay var. bölgede kaçak avlanan aquilon isimli bir trol teknesi dibi tararken zamanında bölgeye atılmış bir zehirli gazla dolu mühimmatı da çekiyor. avladıkları balıklarla birlikte geminin güvertesine alınan gaz dolu mermi bir nedenden ötürü çatlıyor ve içinde sıvı durumda olan sarı renkli gaz dışarı sızıp neredeyse tüm güverteyi ve avlanan balıkları kaplıyor. bir terslik olduğunu gören mürettebat tüm avı denize atıyor ve güverteyi de sarı renk gidene kadar yıkıyor. ancak bir süre sonra mürettebattan 6 tanesinin el, yüz, diz ve muhtelif vücut bölgelerinde feci bir kaşıtı ve korkunç şekilde su toplayan bölgeler ortaya çıkmaya başlamış. alelacele hastane götürülen mürettebattan ölen olmamış ancak içlerinden biri tedavi için verilen penisiline de karşı reaksiyon gösterip resmen balon gibi şişmiş. yapılan incelemede mürettebatı etkileyenin hardal gazı dolu bir bomba olduğu anlaşılmış.


bundan başka diğer bir risk de akıntılar, tekneler vs nedenlerle yerlerinden ayrılıp oraya buraya dağılan bombalar ve kimyasallarla dolu mühimmatlar

bunların çeşitli noktalarda kıyıya vurduğu, yukarıdaki örnekte olduğu gibi balık ağları ile yüzeye çekilip yüzeydeyken patladığı ve balıkçılara zarar verdiği rapor edilmiş. en fantastik olaylardan birinde de ha’burn isimli bir balıkçı teknesinin ağlarına takılan bir deniz mayını tekneden ayrılamadığı için tekneyle birlikte uzaklaştırılmış ve kontrollü patlatma yaparken yanlışlıkla tekne de batırılmış, başka bir olayda da maarten jacob isimli bir hollanda trol teknesi 2.dünya savaşı'ndan kalan bir mermi patlaması ile 3 mürettebatını kaybetmiş.

elbette diğer büyük bir risk de bu mühimmatın zaman içinde bozulup denize karışarak deniz dibini kimyasal olarak zehirlemesi ve o bölgedeki canlı hayatını yok etmesi.

sadece beaufort's dyke'da değil avrupa'nın çeşitli kıyılarında da içi zehirli gazla dolu gemiler batırılmış, tonlarca mühimmat denize atılmış durumda. bu durum sadece dünya yüzeyinin değil deniz dibinin bile insanlar tarafından nasıl kirletildiğinin çok kötü bir örneği.