2011'de Büyük Bir Deprem Sonucu Faciaya Yol Açan Nükleer Enerji Tesisi: Fukuşima

11 Mart 2011 tarihinde 5 dakika süren 9 ölçeğinde bir deprem ve ardından gelen tsunami sonucunda gerçekleşen Fukuşima 1 nükleer santral kazası, Çernobil'den sonraki en büyük ikinci felaket olarak tanımlanıyor.
2011'de Büyük Bir Deprem Sonucu Faciaya Yol Açan Nükleer Enerji Tesisi: Fukuşima

fukuşima nükleer santrali, tepco tarafından ilki 26 mart 1971 tarihinde kurulan toplam 10 tesisten oluşmaktadır. plütonyum, uranyum ve sezyum elementlerinin fisyon yöntemiyle yakıt olarak kullanılması ile toplamda 4.7 gw enerji üreten bu tesis dünyanın on beş en büyük nükleer tesisinden biridir. bu tesis tokyo’nun enerji ihtiyacını tamamiyle karşılayabilecek güce sahiptir.

fukuşima nükleer tesisleri kazası, 11 mart 2011’de toplam 5 dakika süren 9 ölçeğinde bir deprem ve ardından gelen tsunami sonucunda tarihte çernobil felaketinden sonra en büyük ikinci kaza olarak tanımlanır. 


felaket ise şu şekilde gerçekleşiyor

ilk depremden sonra tesisi besleyen ana nakil hatları zarar görür ancak acil durum dizel jeneratörleri sayesinde tesis kontrollü ve otomatik bir şekilde kapatılmaya başlanır. bir süre sonra kuzey pasifik okyanusunun kıyıları ve fukuşima enerji santrali’nin de bulunduğu bölge için tsunami alarmı verilir. fukuşima 50 adı verilen çekirdek ekip tsunamiyi bertaraf etmek için tesiste kalır. tsunami geldiğinde 6 metreye kadar dayanıklı dalga kıranlar 14 metreyi geçen dalgalar karşısında yetersiz kalır ve neredeyse tüm tesis ve dizel jeneratörler sular altında kalır. tüm enerji kaybedilir ve buna bağlı olarak basınç ve sıcaklık gibi temel kontrol göstergelerinden değer alınamaz. felaket buradan sonra başlar. 

tesisin soğutma sistemleri çöker ve nükleer tepkimeyi sınırlamak/soğutmak imkansız hale gelir, yakıt çubukları erimeye başlar. bu, beraberinde müthiş bir radyoaktiviteyi serbest bırakır. bu noktada nükleer uzmanları son çare olarak seyyar jeneratörleri çalıştırmaya çalışır ancak tesisin çevresindeki yollar aşırı zarar gördüğünden bunlarında tesise getirilmesi neredeyse imkansız hale gelir. bu sırada tesisin içindeki görevliler önemli verileri okumak için araba akülerini kullanmayı denerler. seyyar aletlerle ve araba aküleri sayesinde yapılan anlık ölçümlerde radyasyon seviyesinin ve basıncın arttığı, sıcaklığın ise daha sonraları yapılan hesaplamalarla 2800 dereceye kadar çıktığı gözlenir. basıncı düşürmek için basınç vanaları açılıp buharın bir kısmı atmosfere salınır ancak buharla beraber salınan hidrojenin büyük bir kısmı binanın üst tarafına birikir.bu birikme daha sonra 1. ve 3.tesiste dev patlamalara 4.reaktörde ise büyük yangınlara sebep olacaktır. bu sırada radyasyon seviyesi hala artmaktadır.  

saat 15.36’da tesiste kuvvetli bir artçı sallantı yaşanır. 1 numaralı reaktörü barındıran bina anında infilak eder ve işçiler radyasyon seviyesinin 1.tesisin yakınında normalin 1000 katına ulaştığını tespit eder.

2 gün sonra 3 numaralı reaktörü barındıran bina patlamayla yerle bir olur. kontrol hala sağlanamaz. 180.000 insan bölgeden tahliye edilir. ertesi gün büyük bir patlamayla 4.reaktör binası yanmaya başlar. yangın söndürüldükten sonra 4 numaradan yükselen buhar, açık soğutma havuzlarındaki kullanılmış yakıt çubuklarının aşırı ısınarak daha fazla sızıntı yapmış olabileceğinden ya da tesiste bir erime olduğundan şüphelenilmesine neden olur. bunun akabinde çubukları soğutmak için yangın söndürme helikopterleri makineleri, makineleri paslandırıp bir daha kullanılmaz hale getirmek uğruna üstlerine deniz suyu boşaltılır. ancak radyasyon seviyesi aşırı yükseldiğinden çalışmalar durdurulur. radyasyon değerleri 73 sievert/saat olarak ölçülür.

tesise yeniden enerji vermek 2 haftadan uzun sürer. bu sırada tesisten radyasyon sızmaya devam eder ancak sıcaklık kademeli olarak düşürülür.


bu aşamadan günümüze kadar tesise sadece robotlar aracılığıyla giriş yapılabilmektedir

bu robotların bir çoğu ise tesise girişlerinden kısa bir süre sonra yüksek radyasyon seviyesi nedeniyle çalışmaz duruma gelmektedir. son günlerde robotlarla yapılan ölçümlerde radyasyon seviyesi 530 sievert/saat gibi devasa boyutlara ulaşmıştır. kıyaslama bakımından örnek vermek gerekirse 210 sivert/saat gibi bir miktar bir insanı birkaç dakika içinde öldürebilir.

felaket, nükleer santraldeki üç etkin reaktörün kapatılmasına, başbakan naoto kan’ın istifasına, almanya, isviçre ve italya’nın nükleer enerji programını durdurmasına, tesisin çevresinde 20 km çaplı bir yasak alan oluşturulmasına ve dünya atmosferine 1 tondan fazla nükleer yakıtın salınmasına sebep oldu. bu miktar çernobil’in 10’da biri kadardır.
felaketin tamamen temizlenmesi için gereken süreyi minimum 40 yıl gören yetkililer, bunun tahmini maliyetinin 188 milyar dolar olacağını öngörmektedirler. santralde tokyo elektrik güç şirketi (tepco) tarafından işletilen altı tane kaynayan su reaktörü bulunmaktadır, felaketin gerçekleştiği santralde ise sızıntı hala kontrol altına alınabilmiş değildir.

not: işbu entry termodinamik 2 dersim için basit bir araştırma yazımdır.

Bu içerik de ilginizi çekebilir