Almanların, Tutsak Savaş Gemilerini Ülkesine Kaçırmaya Çalıştığı Cerberus Operasyonu

II. Dünya Savaşı sırasında, 11 Şubat–13 Şubat 1942 tarihleri arasında gerçekleşen Alman deniz harekatının geniş özeti.
Almanların, Tutsak Savaş Gemilerini Ülkesine Kaçırmaya Çalıştığı Cerberus Operasyonu

channel dash veya resmi adıyla cerberus operasyonu (ya da türkçesi ile kanal geçişi); 11-13 şubat 1942 tarihlerinde alman deniz kuvvetleri'ne, kriegsmarine, bağlı scharnhorst, gneisenau ve prinz eugen'ın beraberlerindeki destroyerler, torpido botlar, mayın temizleyicileri ve tepelerinde luftwaffe şemsiyesi ile kapana kısıldıkları brest limanından ayrılıp ingiltere ve fransa arasındaki manş denizi'ni (ya da diğer bir adıyla ingiliz kanalı) gündüz gözüyle yaldır yaldır geçip ingilizleri psikolojik olarak yıktıkları harekata verilen isimdi.

operasyon öncesi

cerberus; kelime anlamıyla yunan mitolojisinde hades'in yönettiği yeraltı dünyasının girişindeki kapıyı koruyan 3 başlı köpeğe verilen isim. bu operasyon için bu kod adının seçilmesi manidar. neyse konumuz bu değil, önce olayın neden bu aşamaya geldiğini anlatalım.


alman ağır kruvazörü prinz eugen mayıs 1941'de bismarck ile kuzey atlantik'e açıldığında (bkz: rheinübung operasyonu) başına geleceklerinden habersiz bir durumdaydı. bismarck ve prinz eugen'ın amacı ingiliz konvoylarına akınlar gerçekleştirmek ve ingiliz donanmasının güçlerini endişelendirip, dağıtmaktı (ki konvoy akını için koskoca bir battleship yollamak üzerinde çok kafa yorulması gereken bir meseledir.) ama yaşanan olaylar bu iki geminin peşine neredeyse tüm ingiliz donanmasının takılmasına neden oldu. neticede bismarck batırıldı ve prinz eugen kendisini güç bela alman işgali altındaki brest limanına atabildi.

benzer bir harekatı ise daha önce, ocak 1941'de scharnhorst ve gneisenau yapmış (bkz: berlin operasyonu) ve çok da başarılı olmuşlardı. bu gemiler başarılı olmuştu çünkü çok hızlı ve çeviklerdi. ama berlin operasyonu bittiğinde geriye dönerek kuzeye ilerleyip yeniden norveç'e veya alman anakarasına dönme şansları sıfır olduğundan 2 kardeş gemi, birkaç ay sonra prinz eugen'in yapacağı gibi brest limanına girdi.

scharnhorst ve gneisenau kriegsmarine'in en gözde ve modern gemilerindendi. versay antlaşmasının sıkıcı sınırlarından kurtulan alman donanması için üretilen bu yeni nesil gemiler alman deniz doktrinine göre tam bir akıncı olacak şekilde üretilen gemilerdi. bilmeyen arkadaşlar için özetleyecek olursak, akıncı terimi alman deniz doktrininde önemli bir yer tutan bir kavramdır. bu amaç için üretilen gemilerin (veya denizaltıların) ilk amacı bir savaş durumunda ingiliz konvoy rotalarına hızlıca girip çıkmak ve bu arada batırabildikleri veya ele geçirebildikleri kadar gemi batırıp/ele geçirip hızlıca oradan uzaklaşmaktır. işte scharnhorst ve gneisenau da tam bu amaca uygun 2 kardeş gemidir. teknik detaylara fazlaca girmeye gerek yok, ikisi aslında aynı sınıfta olan gemiler. çeşitli çapta topları, torpido tüpleri, hava savunma bataryaları ile donatılan bu gemilerin ayrıca etkili bir zırhı ve her şeyden önemlisi yaklaşık 55-60km/s hızla seyretmelerine imkan veren 150 bin beygirlik 3 tane motoru mevcut ki bu kadar fazla ateş gücü ve zırhı olan bir gemi için inanılmaz bir sürat bu.

Gneisenau
Scharnhorst
 Prinz Eugen

neyse efendim önce scharnhorst ve gneisenau, bunların ardından prinz eugen brest'e geldi gelmesine ama brest dediğimiz yer ingiltere'nin burnunun dibi. almanlar tarafından birkaç ay önce tokatlanan ve müttefiği fransa'nın işgaline engel olamayan ingiltere, bu fırsatı kaçırmamaya karar verdi ve bu 3 gemi üzerine sürekli hava akını yapmaya başladı. kraliyet hava kuvvetleri, raf, 1 ağustos 1941-31 aralık 1941 arasında bu üç geminin üzerine 1200 ton bomba yağdırdı. almanlar alınabilecek tüm önlemleri almış, gemileri kamufle etmiş, etrafa avcı uçakları doldurmuş, bölgeye hayvani uçaksavar bataryaları yığmış ve hatta hava saldırısı olduğunda bölgeyi dumana boğup görüşü kesen ve bombacıların nişan almasına engel olan duman üreticilerini bile gemilerin dibine getirmişti ama sürekli hava akınları almanlarının sabrını taşırmaya başlamıştı. bu 3 geminin brest gibi atlantik'e çok kolayca çıkışı olan bir bölgede olmasından ve alman donanmasının bu 3 hızlı gemisinin bir anda denize açılıp konvoyları darmaduman etmesinden çekinen ingilizler de hava akınlarını bırakacak gibi değildi. bu durumun üzerine hitler'in barbarossa harekatı öncesi norveç'e takması ve bu bölgenin savunmasını yetersiz görüp muhtemel bir ingiliz çıkartmasına karşı savunmayı güçlendirmek için bu 3 gemiyi geri getirtmek isteği ortaya çıktı. sonuçta hazırlanan plan cerberus operasyonu idi.

bu 3 gemiyi geri getirme konusu üzerinde çok kafa yorulan bir konu aslında. gemilerin geri getirilmesi için 2 yol mevcut idi; ya ingiliz kanalı/manş geçişi yapılacak ya da gemiler doğrudan atlantik'e açılacak, kuzeye doğru ilerleyip geniş bir yay çizerek doğrudan norveç'e gideceklerdi. manş geçişi tam bir intihar sayılabilirdi çünkü en geniş yeri 240, en dar yeri ise sadece 31 km genişliğinde olan ve çok derin sayılmaya bu suyolu ingiltere'nin burnunun dibinde olan bir yer olduğundan mayınlar, raf uçakları, ingiliz donanması destroyerleri ve hatta en dar yerinde kıyı topları ile savunulan bir bölgeydi. atlantik'e açılmak ise başka sorunları beraberinde getiriyordu, almanların açık denizde bu gemileri koruyacak uçağı veya uçak gemisi yoktu. ingiliz uzun menzilli uçakları büyük bir tehditti. ayrıca kendilerini görecek veya karşılarına çıkacak bir konvoy yerlerini kolayca tespit ettirebilir ve ya tespit edildikleri bölgede ya da norveç'e yaklaştıkları bölgede kendilerinde çok üstün ingiliz gemilerinin hücumuna uğrayabilirlerdi. bundan başka denizde geçirilecek zaman çok fazlaydı ve bu gemileri ikmal etmek için başka gemilerin de denize yollanması gerekiyordu.

artılar ve eksiler analiz edildi ve sonunda hitler en mantıklı olanın ciddi bir hava şemsiyesi koruması altında olacak şekilde bu 3 geminin doğrudan ingiliz kanalından geçirilip almanya'ya geri getirilmesini olduğuna karar verip cerberus'un uygulanmasını emretti. 

Operasyon güzergâhı.

hazırlık aşaması 

hazırlıklar yapılırken en önemli konulardan biri gemileri brest'te gözleyen ve ingiltere'ye sürekli bilgi geçen ingiliz ajanlarının herhangi birşeyden şüphelenmemesini sağlamaktı. bu nedenle almanlar görünüşte gemilerin sabit kalacağı intibasını uyandırmaya çalıştı. personelin karaya çıkma izinleri kısıtlanmadı, mürettebata tropikal şapkalar dağıtıldı, fransız dok işçilerine üzerinde "tropikal bölgelerde kullanılacak" ibaresi bulunan variller taşıtıldı.

ikinci önemli hazırlık gemileri koruyacak hava şemsiyesinin oluşturulması idi. luftwaffe, daha bu harekat en başında konuşulurken doğrudan doğruya gemilerin güvenliğini garanti edemeyeceklerini bildirmişti ama sonuçta emir demiri kesti ve harekatın planlaması yetenekli alman havacı adolf galland'a verildi. unutmayınız ki bu harekat yapıldığında luftwaffe, raf karşısında britanya savaşı'nı henüz kaybetmişti ve hem psikolojik olarak hem de elindeki uçak sayısı bakımından bölgede nispeten zayıf durumdaydı. bundan başka aynı anda süren afrika ve hepsinden önemlisi rusya seferleri için güçlerini dağıtmış durumdaydı. içinde olunan durumun berbatlığının bilincinde olan galland oturup donnerkeil operasyonu'nu yani kanal geçişi yapılırken gemilere sağlanacak hava koruması işini planladı. bu operasyon için toplayabildiği kadar uçağı topladı, kanalı 3 bölgeye bölerek uçakları ona göre konumlandırdı ve elindeki güçlere harekattan hemen öncesine dek toplam 450 sorti yaptırarak operasyon öncesi mümkün olduğu kadarıyla eğitim fırsatı sağladı. ayrıca geçişi yapan brest grubu içine luftwaffe irtibat subayları yerleştirilip havadaki uçaklarla anlık koordine de sağlandı. yapılan hazırlıklara göre ilerleyen filonun üzerinden 16 ile 32 uçak sürekli bulunacaktı. sonuç itibarıyla de tüm zorluğuna rağmen bu harekat alman deniz ve hava kuvvetlerinin birlikte feci uyumlu bir koordinasyon içinde yürüttüğü bir operasyon oldu.

ingilizlerin kanaldan herhangi bir geçiş için aldığı karşı tedbirlerin genel adına ise fuller operasyonu deniyordu. buna göre kanal ve kanal girişleri sürekli olarak birkaç uçakla havadan, radarla yerden ve devriye gemileri ile denizden denetlenmekteydi. tüm bu denetleme unsurları ile gece veya çok kötü havalarda bile kanala girmeye çalışan bir deniz aracının mutlaka görüleceği düşünülmekteydi. kanala giren bir düşman olduğunda da birkaç yüz uçak, onlarca torpido bot, destroyer ve dover'da (kanalın en dar olduğu yer) bulunan kıyı topları ile bu düşmana saldırılacaktı. bir geçiş teşebbüsü olursa saldırı amaçlı uçakların zaman içinde sayılarının arttırılacağı, tüm önlemlere ek olarak havadan mayınların bırakılacağı da planlara dahil edilmişti. ingilizler ayrıca brest'te bulunan grubun herhangi bir kanal geçişi ihtimaline karşı brest açıklarında da bir devriye sistemi geliştirmişti. bu sistemde devriye gezen uçaklara (bkz: lockheed hudson) air to surface vessel mk ii hava-yer radarı takılmış ve özellikle gece limandan ayrılmaya çalışan gemilerin tespit edileceği (bkz: stopper devriye hattı) düşünülmüştü.


harekat başlıyor

minimum aydınlık olması için yeni ayın doğmasından hemen önceki ve havanın kötü olduğunun tahmin edildiği 11 şubat gecesi cerberus harekatı başlatıldı. 11 şubat'ı 12'ye bağlayan gece gemiler yavaşça demir aldı ve teker teker limandan ayrıldı. 10 şubat'ta gemilere saldıran ingilizler herhangi bir şeyin farkında değildi ve gemilerin eskisi gibi durduklarını düşünmekteydi. yerdeki ingiliz ajanlarından biri gemilerin ayrıldığını görmüş ve ingiltere'ye mesaj çekmeye çalışmıştı ancak almanlar bu ihtimali de düşünmüşler ve elektronik karıştırma yaparak bölgeden herhangi bir mesajın iletilmesini engellemişlerdi. gemiler brest açıklarında yeniden gruplaştı ve kanala doğru ilerlemeye başladı. bu sırada stopper hattında devriye gezen hudson uçağı farklı bir yöne ilerlediğinden gemileri tespit edemedi. denizdeki devriyeler de birşey göremedi ve ingiliz meydanlarını basan sis nedeniyle diğer devriye hatlarındaki uçaklar da geri çağırıldı. brest grubu inanılmaz bir şansla görevine başlamıştı.

12 şubat sabahı 6.30'a dek brest grubu sorunsuz bir şekilde ve tam gaz ingiliz kanalında ilerlemekteydi. bu saate gelince bir ingiliz radar operatörü almanlarca karıştırılmayan bir kanal üzerinden le havre açıklarında alman uçaklarının daireler çizdiği 4 farklı rota olduğunu gördü ama bunun bir kurtarma operasyonu olabileceğini düşündü ve şüphelenmedi. ta ki saatler 10.00'ı gösterene dek. saat 10.00'da 11. raf avcı grubu daireler çizen almanların yavaşça kanal boyunca ilerlediğini anladı ve durumu denetlemek için bölgeye 2 tane supermarine spitfire gönderdi. bu saate dek almanlar tespit edilmeden neredeyse kanalın ortasına dek ilerlemişti. ve gemileri gören spitfire'lar telsiz sessizliği emri nedeniyle 10.50'de geriye dönüp iniş yapana dek durumu bildiremediler.

spitfire'lar grubun olduğu yere ilerlerken bir ingiliz radar istasyonu da saat 9.20 gibi nihayet 2 tane büyük hedefi tespit etti. bunlar scharnhorst ve gneisenau idi. tespitin bildirildiği 11. avcı grubundan 2 pilot gönüllü oldu ve temasın olduğu noktaya doğru havalandılar. bu ana dek hava hala uçakların saldırısı için uygun değildi. bölgeye ilerleyen spitfire'ların yolu messerschmitt bf 109'lar tarafından kesildiğinde saat 10.30 civarıydı. bf 109'larla it dalaşına giren spitfire pilotları bulutlardan sıyrıldıklarından kendilerini bir anda onlarca torpido bot, destroyer, mayın temizleyici ile birlikte ilerleyen 3 büyük savaş gemisinin üzerinde buldular. üzerlerine açılan inanılmaz bir uçaksavar ateşinden ve hava şemsiyesi sağlayan alman avcılarından bir şekilde kaçan ingilizler hemen indiler ve filonun neredeyse kanalı yarıladığını haber verdiler. işte tam bu noktada ingilizer düştükleri hatanın ne kadar da büyük olduğunun farkına vardı; onca önleme rağmen koskoca brest filosu tespit edilmeden kanalı yarılamıştı ve pilotlar haber verdiğinde dover boğazına girmek üzereydiler.

bu aşamada bir anda paniğe kapılan ingilizler ellerinde o ana ne varsa hemen kanala göndermeye başladı. ancak hava çok kötüydü ve bulutlar çok alçak olması nedeniyle eldeki uçakların çoğunluğuna takılmış olan ancak 2100 metreden atılırsa işe yarayacak zırh delici bombalar bu anda kullanılamazdı. dover boğazına bakan topların bazılarının menzili geçiş yapan gemileri vurabilecek kadar fazlaydı ama yağış nedeniyle düşük görüş mevcuttu ve atış tanzimi için düşen mermilerin görülmesi gerekiyordu. ingilizler bunu gözle göremediklerinden mermilerin düştüğü noktalardan sıçrayan suların radar ekranında belirmesini ve ona göre atış tanzimi yapmak istedi ama radarlar mermilerden oluşan su sütunlarını gösteremedi. buna rağmen dover'daki toplar körü körüne birkaç salvo yaptı ve 33 mermiyi gemilere yolladı. ancak hiçbiri hedefini bulamadı.

ingilizler hemen spitfire'ların eskortluğunu yaptığı swordfish torpido bombardıman uçaklarını kaldırdılar. swordfish uçakları çağın gerisinde kalan, yavaş ama torpido saldırıları için ideal uçaklardı ve kendilerini bismarck'ın batırılışında kanıtlamışlardı. fakat bu kadar fazla hava savunmasının konsantre edildiği bir noktaya saldırmak kendileri için bir intihar göreviydi ve öyle de oldu. bu uçaklara eskortluk yapan spitfire'lar alman hava şemsiyesindeki avcılarla kapıştıklarından gemilerden açılan ölümcül uçaksavar ateşi bırakın torpillerini atmayı, henüz gemilere yaklaştıklarında bu uçakları teker teker düşürdü.

swordfish'lerin ardından torpidobotlar da saldırıya katıldılar ama herhangi bir hedef vuramadan kaçmak zorunda kaldılar.


ingilizler yılmıyordu

torpidobotların ardından yeni bir hava saldırı dalgası gemilere doğru yollandı. ancak etkili hava şemsiyesi, gemilerden açılan ciddi uçaksavar ateşi bu uçakların bir fayda sağlayamadan savaştan ayrılmalarına neden oldu. almanlar hala ilerliyordu ve ingilizler bir şey yapamamıştı. vakit öğleden sonra olmuştu ancak alman gemileri en ufak zarar görmeden yollarına devam ediyorlardı. iyice deliren ingilizler önce ağır bombardıman uçaklarını hazırladı ve ilk dalgada 73 uçak kaldırıldı. kötü hava nedeniyle bunların ancak 10 tanesi hedefi gördü ve bombalarını attı. ikinci dalga daha ağırdı ve tam 134 uçak kalktı. bu dalgada en az 20 uçak bombalarını atma şansı buldu. son dalga da ise 35 uçak vardı 9 tanesi hedefe bomba atabildi. sonuç ingilizler için tam bir hürandı, hiçbir bomba hedefini bulamamıştı.

bu saldırılar yapılırken denizden de ingiliz destroyerleri almanlara saldırdı. bu sırada almanlar dover boğazını geçmiş ve neredeyse kanaldan çıkmışlardı. 6 destroyer göreve çıktı fakat biri motor arızası nedeniyle geri döndü. almanlara saldıran ve torpidolarını atan 5 destroyerin hepsi de ıskaladı ama almanlar bir tanesini top ateşi ile vurdu (bkz: hms worcester). destroyerler de başarısız olmuştu. artık ingilizler bu saatten sonra saldıramazdı, kanal geçişi başarılı olmuştu.

alman gemilerine hüzum eden o kadar ingiliz uçak ve gemisinin veremediği zararı yalnızca birkaç mayın scharnhorst ve gneisenau'ya verebildi. mayına ilk çarpan 12/13 şubat gecesi scharnhorst oldu ama mayın çok büyük bir zarar vermedi. bundan sonra gneisenau sancak tarafından bir manyetik mayına çarptı. mayın gemide ufak bir delik açtı ve kısa süreli durmasına neden oldu. yeniden çalıştırılan gemi yarım saat sonra ikinci bir mayına çarptı ve bu defa yaklaşık 1000 ton deniz suyu gemiyi bastı. yine de güç bela ilerleyebilen gemi beraberindeki prinz eugen ile nihayet kiel'e ulaştı ve kanal geişini tamamladı. scharnhorst ise wilhelmshaven'a yönlendi, yolculuğu orada tamamladı.

kanal geçişi, almanlar için taktik bir zafer ama ingilizler için feci bir utanç kaynağı oldu. almanlar 3 gemiyi brest'ten kazasız belasız çektiler ama atlantik üzerindeki inisiyatiflerini kaybettiler ve bundan sonra atlantik yalnızca denizaltıların sırtına yüklenen bir cephe oldu. ingilizler ise onca tedbire rağmen burunlarının dibinden geçen koca bir filoyu göremediler. olayın ardından sorumlulara yönelik feci bir eleştiri yağmuru geldi ve ciddi bir soruşturma sorumlu olan herkesin başını ağrıttı. bu satten sonra da kriegsmarine'in suüstü gemilerine karşı düzenlenen ingiliz hava saldırıları norveç'e doğru kaydı.

scharnhorst bir süreliğine tamire alındı ve savaşı bir süre daha kuzey denizlerinden sürdürdü. daha sonra gemi aralık 1943'de kötü liderlik sonucu kendisini arayan ingiliz filosunun eline düşüp batırıldı.

gneisenau'yu ise daha az onurlu bir gelecek bekliyordu. tamirat için kuru havuzdayken bir ingiliz saldırısı sonucu tamir edilemeyecek şekilde hasar aldı. topları kıyı savunması için söküldü ve artık boş bir kabuk olan gövdesi düşman gemilerin limana girişini kapatmak amacıyla 1945'de gotenhafen'da batırıldı.

kanal geçişinin diğer bir kahramanı olan prinz eugen ise daha şanslıydı. batmadan savaşı bitiren gemi amerikalılara verildi. amerikalılar da gemiyi atom bombası testlerinde kullandıktan sonra pasifik'teki kwajalein atoll'üne çektiler. ancak daha fazla yıpranmaya dayanamayan gemi burada kendi kendine alabora olarak battı. şu anda gözde bir dalış noktası olarak hizmet vermekte.


scharnhorst'un cerberus operasyonu sırasında çekilen fotoları burada.

gneisenau'nun cerberus operasyonu sırasında çekilen fotoları burada.

Tarihin Gördüğü En Büyük Askerî Harekat: Barbarossa Operasyonu'nun Uzun Özeti