Baskılar Yüzünden Nobel Edebiyat Ödülü'nü Reddetmek Zorunda Kalmış İsim: Boris Pasternak

Şairlik ve yazarlık yönlerinin yanı sıra dünyanın en iyi Shakespeare çevirilerini yapan kişilerden biri olarak kabul edilen Rus Boris Pasternak'ın hayat hikayesine bakınca Nobel Edebiyat Ödülü'nü neden reddetmek zorunda kaldığı daha iyi anlaşılıyor.
Baskılar Yüzünden Nobel Edebiyat Ödülü'nü Reddetmek Zorunda Kalmış İsim: Boris Pasternak


boris pasternak, bir ressam(babası) ile bir piyanisin(anası) birleşiminden doğmuş bir edip kendisi. önceleri şairdi, sonra sonra nesir neşretti. jivago 55 yılında bu adam tarafından yazıldı. tolstoy'la filan da müşerref olmuştur bu bey. italya, almanya, ora bura senin benim dememiş dolaşmıştır. bol bol da çeviri yapmıştır.

pasternak içinde yaşadığı sanat hayatına çığır açtırmış, arkasından gelen birçok şairi kendi gibi yazmaya çabalatmıştır. birbirinden güzel şiirleri bulunmasına rağmen ne yazık ki genelde sadece doctor zhivago'nun yazarı olarak bilinir.

sanatını sistemin hizmetçisi yapmayı reddettiği için sovyet rejimine olan sadakati hep sorgulanmış, bu nedenle eserlerinin çoğunu bastıramamıştır. şiirlerinin büyük bir çoğunluğu kağıt parçalarına yazılarak elden ele dağıtılmış, kısa sürede pek çok sovyet vatandaşının gönlünde taht kurmuştur. başlarda sovyet devrimini desteklemiş, hatta 30'lu yıllara kadar lenin ve stalin'i öven şiirler de yazmıştır. ancak 30'lu yılların ortalarında başlayan ve pek çok şair ve yazar arkadaşını idama götüren stalin terörüne şahitlik etmesi rejime olan inancını yitirmesine neden olmuştur.

Kardeşi Alex ile Boris Pasternak(solda)

kendisi de hayatının önemli bir bölümünde idam korkusuyla yaşamış, etrafındaki önemli insanlar ya hapse atılmış ya da sürgüne gönderilmiştir. 40'lı yıllardan itibaren şiiri bırakmış, ekmeğini çeviriler yaparak kazanmıştır.

doctor zhivago pasternak'ın bir anlamda otobiyografisi, hayatının gizli romanıdır. kendisi de hayatı boyunca iki büyük aşk arasında kalmış, romanda olduğu gibi sovyet rejimine olan inancı arafta kalmıştır. 10 yıl boyunca gizlice yazdığı romanı stalin öldükten sonra bastırmaya niyetlenmiş ancak sovyet otoritelerince reddedilmiştir. italya'dan gelen komünist bir dostuna sadece italya'da basılmak üzere verdiği roman kısa sürede almış yürümüş tam 36 dilde basılmıştır.

romanın yurt dışında sovyet otoritelerinden izinsiz basımı hayatının son dönemini kabusa çevirmiş, yapılan baskılar pasternak'ı intiharın eşiğine getirmiştir. baskılar ölümünden sonra da devam etmiş, sevgilisi ve dr. zhivago'daki lara karakterinin ilham kaynağı alan olga ivinskaya casusluk suçlamasıyla kızıyla birlikte hapse atılmıştır.

sovyet yönetimi perestroyka döneminde, ölümünden 28 sene sonra pasternak'a iade-i itibar yapmış, doctor zhivago novy mir(yeni dünya) dergisinde seriler halinde yayınlanmış ve oğlu yevgeni pasternak'a babasının adına stockholm'e gidip nobel'i alması için özel izin verilmiştir.

ilgilenen arkadaşlar pastenak'ın bizatihi roman gibi olan hayatını roman tadında anlatan the zhivago affair adlı kitabı zevkle okuyabilirler.

Ressam babası Leonid Pasternak tarafından 1910'da Boris Pasternak


25 ekim 1958'de, yani isveç akademisi'nin ödülün edebiyat dalında kendisine verildiğini resmi olarak duyurmasından iki gün sonra pasternak'ın akademiye gönderdiği telgraf şöyledir: 

"çok müteşekkirim, minnettar, onur duymuş, şaşkın, utanmış"
["i'm mensely thankful, touched, proud, astonished, abashed."]

ancak 29 ekim'de bu telgrafı bir başkası izlemiş, ve pasternak ödülü reddetmiştir: 

"ait olduğum toplumdaki anlamını düşünerek, bana verilen bu hak edilmemiş ödülü reddetmek zorundayım. bu gönüllü geri çevirmemi memnuniyetsizlikle karşılamayınız." ["considering the meaning this award has been given in the society to which i belong, i must reject this undeserved prize which has been presented to me. please do not receive my voluntary rejection with displeasure."]

isveç akademisinin, reddin ülkenin bir takım yetkililerince dayatıldığı konusundaki yorumu işte -benim beceriksizce türkçeleştirmeye çalıştığım- bu telgrafa dayanmaktadır.

Jean-Paul Sartre, Nobel Edebiyat Ödülü'nü Neden Reddetti?