Baykuşların Uğursuzluk Getirdiği İnancı Nereden Geliyor?

Baykuş uğursuz mu? Baykuş uğursuzluk getirir mi? Çocukluğumuzdan kalan bu ön yargının kökenine inelim.
Baykuşların Uğursuzluk Getirdiği İnancı Nereden Geliyor?
iStock

baykuşun uğursuz sayılmasına ilişkin şöyle bir tez mevcuttur

özellikle eski devirlerde ağır bir hastanın olduğu evlerde, hasta yatağı başında nöbet bekleyen kimseler bulunduğu için gece boyunca ışık yanardı. bilindiği gibi baykuş, gece avlanmaktadır. avlarını ise böcekler, kuşlar, küçük kemirgenler ve sürüngenler teşkil etmektedir. böcekler ve pervaneler karanlıkta ışık kaynaklarına yönelirler. ışık kaynakları böcek ve pervaneleri; böcek ve pervaneler, bunları avlayan kemirgenleri, kuşları ve küçük sürüngenleri; kemirgenler, kuşlar ve sürüngenler ise bunları avlayan baykuşları çeker. fakat evin içindekiler baykuşun gelişini ölümün habercisi olarak görürler.


ayrıca baykuşun çığlığı gizemlidir

bunun nedeni, çoğu zaman sesin kaynağının görülmez oluşudur (bu konu aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanacaktır). bu yüzden, can alıcının veya bir hayaletin sesiymiş gibi insanın ruhunun üzerine çöker.

yine de baykuşu bir an için görebildiğimizi varsayalım; karanlığın içindeki baykuşu gördüğümüz anda o da bizi farkediyor ve hareketsiz gövdesi üzerindeki kocaman başını aniden 180 derece döndürüp, en küçük ışık hüzmesini bile toplayabildiği için çakmak gibi yanan kocaman gözleriyle bize bakıyor. ilkel korkulara sahip aklımızın böyle bir yaratığın evimizin etrafında dolaşmasını hayra yormayacağı açıktır.

baykuşun ürkütücü görüntüsü, gizemli sesi ve "damında" baykuş öttükten sonra içinden ölü çıkan evlerin bulunması ve yukarıdaki mantık silsilesine bağlı olarak benzer olayların tekrar etmesi batıl inancı pekiştirir. üstelik bu inanç, kendi içerisinde tutarlı da görünür.


öte yandan baykuş çığlığı olarak bilinen ses çoğu zaman baykuşla ilgili değildir

pallas kedisi veya manul olarak bilinen ve anayurdu anadolu olan bir yabani kedi cinsi, baykuş sesine ve köpek havlamasına çok benzeyen sesler çıkarır. bu canlı da gece avlanır ve insanlardan çok iyi saklanır. öyle ki pallas kedisini gören veya varlığından haberdar olan kişi sayısı pek azdır anadolu'da. (bu melekesi sayesinde neslini koruyabildiğini söyleyebiliriz.)

baykuş gibi pallas kedisi de ışığa gelen av hayvanlarının bolluğundan yararlanmak ister, böylelikle yerleşim merkezlerine yaklaşma riskini göze aldığı olur. ama hayalet gibidir, rüzgarı daima karşısına aldığı için, köpekler kokusunu alamaz. gözleri alnına yakın ve kulakları küçüktür. böylece, pusudayken görülmez. görünmeden avlanır ve hızla karanlığın içinde kaybolur. tekin olmayan birşeylerin habercisi olarak algılanan cisimsiz çığlığı kalır.

Pallas Kedisi

insanın imgesinde varlığı ölüm ve gizeme dokunsa da baykuş (ve onun gölgesinde manul) insana zararlı varlıklar değildirler. bilakis, fare gibi hastalık taşıyan diğer canlıların aşırı üremesini kontrol ederek insana önemli bir yarar sağlamaktadırlar.

Kara Kedilerin Uğursuzluk Getirdiği İnancı Nereden Geliyor?