Berlin'in Göbeğinde Bir Türk Semti Haline Gelen Enteresan Yer: Kreuzberg

Yaklaşık 30 bin Türk'ün yaşadığı, "Küçük İstanbul" lakaplı, girişinde "Kreuzberg Merkezi" yazan bu semti incelemekte fayda var.
Berlin'in Göbeğinde Bir Türk Semti Haline Gelen Enteresan Yer: Kreuzberg

Nedir bu Kreuzberg?

berlin'in türk mahallesi. 1989'da yıkılan eski berlin duvarının dibinde, batı berlin tarafında. ikinci dünya savaşından önce yahudilerin yaşamış olduğu bölge, savaş sonrası boşalmış, bohem camia, sonradan gelip yerleşen türk işçileri ve 60'lardan sonra ortaya çıkan işgal evleri canlı bir hayat oluşmasına neden olmuş burada. şimdilerde bütün berlin gibi renovasyon halinde. david bowie de o müthiş low-lodger-heroes berlin üçlemesini kaydederken burada yaşadı 70'lerin sonlarında.

bu "küçük türkiye"nin merkezinde dana kadar ve türkçe olarak kreuzberg merkezi yazması sanırım türklerin zaferidir. burada, kendinizi berlin'de olduğunuza inandırmanız için epey çaba sarfetmeniz gerekiyor, zira alışveriş merkezlerinde falan bile yanınızdan geçenlerin 10'da 6'sı türk, yolda yürüyenleri saymıyorum bile. diyeceğim şudur ki yıllardır burada yaşayıp da almanca öğrenememiş insanların varlığı çok normal, çünkü burada almanca konuşulmuyor...

berlin, biliyorsunuz yurtdışındaki en büyük türk örgütlenmesi

400 küsür bin adet türk. her caddede, her sokakta, her köşe başında. hepsiyle gurbetçi muhabbeti. istanbul'da dahi bu kadar çok türk ile muhatap olamazsınız. beyaz türkler'in büyük sırrına ben burda vakıf oldum, ama konuşmam, adı üstünde sır. öylesi mistik, öylesi egzantrik...

bu diyarlardan, diyarın toprağına 50'lerde atılmış isyan kültüründen fuat ergin, şayze adlı parçasıyla kitlelerin afyonu kreuzberg kaplanı das borak, muhabbet, çetinler çetinkayalar ve daha nice cevval gençler çıkmıştır. bu bir yana, rapper tiplemesinden, keşine, öğrencisinden gencinden yaşlısından, serserisinden esnafına dönercisine, diyalogsever olmaya çalışan almanından grunge turistine kadar bir mozaiktir bu bölge.

şaka bir yana, kreuzberg, muhtemelen, bütün almanya'nın hakkında en çok şarkı yazılan semtidir.

kreuzberg merkez dedin mi bir yer var arkadaş. neresi diye sorma. yeşil hat u1 veya wedding, kreuzberg ve neukölln'ün hepsinden geçmesinden kelli türk hattı olarak adlandırılabilecek mavi hat u8'i kullandığında kottbusser tor adlı yeraltı metro (u-bahn) durağında indiğinde, hemen karşında havaya doğru dikilmiş bir apartman var, altından (ama bildiğin altından, apartmana paralel) cadde geçiyor. öyle cins bir şey. orda bir tarafı almanca, bir tarafı türkçe tabak gibi kreuzberg merkezi yazar.


bu merkez bölgesinde bir iki kilit cadde vardır

adalbertstrasse, metrodan çıktığında hemen kreuzberg merkezi yazan yere doğru önünde uzanan ve ileride oranienstrasse adlı esas hikayeye bağlanan caddedir. bu adalbertstrasse üzerinde bilimum türk işi dönerci, kitapçı, simitçi, market, telefoncu, iddaa bayii, berber, anahtarcı vs şeyler bulunur. simitçi vardır hemen sol tarafta, güzel demli çayı olur. türk gazeteleri, türk ahali vardır. sıla hasreti tüttüğünde gider demlenirsin. aynı sokakta hasır adı verilen lokanta vardır. berlin'e döneri getiren mekan olmakla birlikte berlin'deki en güzel ve de tek türk lokanta zinciridir (5-6 şubesi var). eğer ki varsa bir misafir falan, buraya götürmek gerekir. yemekleri iyidir. ne yazık ki berlin'deki türk yemek müesseseleri, genel olarak bistro-imbiss, yani basit büfe dönercisi mantığından lokanta düzenine terfi edememiştir. bu maddi kapasiteden ziyade vizyon eksikliği ve kolay para kazanma isteği ile bağlantılıdır. farklı bir şey yapan da kısa sürede döneri takar. mesela bak bir yer vardı hemen oranienstrasse'de, hemen adalbertstrasse'den sola dönünce, ev yemekleri falan yapardı, lezzet iyiydi, fiyatlar da iyiydi, sonra 2 ay geçmedi döneri taktı, mekanı bozdu, konsepti tüketti, daha da gitmedim. eis 36 diye simitçinin hemen arkasında dondurmacı vardır. dondurması iyidir. berlin'de taze meyve-sebze bulabileceğiniz nadir yerlerden olan sokak manavı, ve de bilimum yerli malı yurdun malı ürünleri ve türkiye'de adını sanını duymadığınız, ama çok sayıda tuhaf isimleri olan gurbetçi markalı ürünleri satan türk marketleri vardır bir dolu gene burada. 


kreuzberg merkez'in esas olayı oranienstrasse'dir

burasının bir ucu moritzplatz durağına, öteki ucu görlitzer bahnhof durağına dayanır. uzuncadır yani. genelde adalbertstrasse'den girilir. hemen solda kırmızı tabelalı cake adlı ufak tefek güzel bar/gece kulübü oluşumu bulunur. latin, salsa, balkan tarzı falan çalarlar. dışarıda rakı satılan ender mekanlardandır. burada club mate (marketlerde de var gerçi de) adlı güzide güney amerika orijinli cins lezzetli alkolsüz içeceği için ki içindeki onlarca miligram kafein sizi ayakta tutsun sabaha kadar. veya dju dju adlı afrika'nın savanlarından çıkma tropik aromalı bira var bir de. aklıma düşüverdi. belirtmek gerekir ki, buradaki bar, gece kulübü tarzı oluşumların da yüzde 80'i türklere aittir. bu biline. bu cadde üzerinde sağlı sollu iran, arap, meksika, thai, türk, hint, singapur, çin, italyan, japon mutfağını sunan türlü türlü restoran/büfeler bulunur. ucuz kokteyller bulabileceğiniz kokteyl bar konsepti bu mecrada da bolca bulunmaktadır.


bir iki mekan ek olarak tavsiye etmek gerekirse

molotov cocktail vardır, tribal bir mekandır.amrit adlı hint lokantası ve mirchi adlı singapur zincir lokantaları güzel yemekleri büyük porsiyonlarda makul fiyatlara sunar. que pasa diye bir meksika lokantası vardır görlitzer bahnhof u-bahn istasyonunun yanında, o da iyidir. fajita falan fıstık...

enteresan türk dükkanlarının arasına, oranienstrasse'nin doğu kısmına doğru kalan tavukcu dükkanı ismiyle çevirme tavuk yaparak bir ayaküstü cadde büfesinde yer edinen dayı da katılabilir.

dünyanın en enteresan kontrastlarından birisi de bu oranienstrasse üzerindedir. mevlana cami ile beraber kurulu bulunan berlin türk ülkü ocağı ile berlin'in en ünlü gay/lezbiyen barlarından türkler'ce işletilen ve gayhane adlı ay sonu eğlenceleriyle ismini duyurmuş so 36 birbirini peşi sıra takip eder.

aralarda derelerde çeşit çeşit türk marketinde, memleketten bilimum ürün bulunabilir. bir de bilimum "köln" üretimli burada adı sanı duyulmamış "gurbetçi markaları" fenomeni vardır, oraya hiç girmeyeyim...


kreuzberg'in binaları da bir değişiktir

20.yüzyılın geriye bıraktıkları olan geniş yüzlü, penceresiyle, dış cephesiyle heybetli, süslü şekilli görünen sıra sıra apartmanlar gerek merkezde, gerekse mehringdamm -yorckstrasse bölgesinde kendisini gösterir. metronun hemen yakınında kreuzberg müzesi bulunur. bir başka bina da "-mişli geçmiş zaman" binasıdır. oranienstrasse'de bir şarapevinin üstünde, hemen amrit-mirchi asya restoranlarının karşısındadır bu apartman. üzerinde "-mişli geçmiş zaman" ile yapılabilecek her türlü çekim yapılmış ve siyah fontlarla üzerine yazılmıştır.

mehringdamm- yorckstrasse olarak anılan batı kreuzberg tarafında ise turistler bakımından çok fazla attraksiyon olmamasına rağmen orada yaşayanı orasını sever. lokal barlar, bol yeşillik falan bir alandır. "mustafa's gemüse-döner" diye 24/7 internetten canlı yayın yapan ünlü bir dönerci, sıra sıra güzel apartımanlar, amerikan kilisesi, hallesches tor tarafında her mayıs düzenlenen karnival der kulturen - kültürler karnavalı şenlik alanı falan bulunur. karnavala denk gelinirse gidilmesi farzdır.


ufak bir tespitimi de paylaşacak olursam

oralarda doğup büyüyen insanların hayatları belki "biz"den daha "sıradan". çok standart işleri rutin şekillerde yapıyorlar, hayatları bizden de çok mutlaklara bağlı belki, bir şeyleri yapış amaçları, genel bakış açıları dahi. ama bir şey var ki, kendilerini ifade etmekte daha özgür ve daha rahatlar. bu da estetik çeşitliliği, görsel zenginliği, farklılıkların rengini mental anlamda, pratikte ve diyalogda olmasa da görsel olarak ortaya daha iyi çıkarıyor.

kreuzberg'in merkez haricinde zaman mevcutsa özellikle yaz aylarında kesin gidilmesi gereken iki noktası ise:

1) viktoriapark

2) admiralsbrücke'dir.

viktoriapark denen yer, kreuzberg'in güney tarafında, platz der luftbrücke metrosunun o tarafında bulunur. platz der luftbrücke, batı berlin'in vakt-i zamanında iaşesi, batı berlin doğu almanya ile çevrili olduğundan dolayı, hava köprüsü ile sağlandığından dolayı bu mevzuyu anmak için batı berlin'in eski havaalanı (artık sadece boş bir alan, yakın zamanda kapandı) tempelhof havaalanı'nın kenarına yapılan bir anıt-meydandır. viktoriapark ise hemen üstündedir bu meydanın. o ara yürürken çok güzel sahaflar, antikacılara rast gelebilirsiniz (bu satırların yazarı 10 euro'dan az bir meblağa üzeri notlu motlu 1936 basım iki ciltlik bir das kapital bulduğunda havalara uçmuştu). viktoriapark, insanların yazları toplandığı, yattığı, piknik yaptığı, bisiklet sürdüğü muazzam bir yeşillik alandır, çeşitli heykellerle, 19. yüzyıldan kalma büyük bir anıtla süslü, yerden 64 metre yüksek olması nedeniyle düz bir kent olan berlin'de en güzel manzaralardan birini sunan ve bu 64 metre yükseklikten aşağıya doğru akan dingin bir şelaleye sahip hoş bir parktır. haftasonu yürüyüşü için idealdir.

admiralsbrücke ise demin merkez olarak bahsettiğimiz kottbusser tor'dan admiralstrasse yönüne aşağıya doğru yüründüğünde, çeşitli heykellerin ve türk güruhlarının arasından geçip varılan köprüdür. insanlar açık kafe platformu gibi güzel havalı günlerde burada toplanır. köprünün iki yanı boyunca yeşil alan nehir kenarını insanların kullanımına sunar. yaz günleri aynı anda hem huzurlu, hem de cıvıl cıvıl olur. gençler terk edilmiş junkie gemilerinin önünde bahar ve yaz aylarında öğleden sonraları, akşamları oturup türlü muhabbetlere girerler.

easy come easy go bir mekandır kreuzberg.

son olarak; berlin benim isyanımdı...

"Almanya'yı İkiye Ayırıyordu" Diye Bilinen Berlin Duvarı Aslında Neden Yapıldı?

Çılgın Partilerle Müthiş Bir Tarihi Aynı Çatı Altına Toplamış Şehir: Berlin'e Gideceklere Tavsiyeler