Bir Günde Gezmenin Mümkün Olmadığı Louvre Müzesi'ne Gideceklere Tavsiyeler

Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan ve dünyanın en büyük sanat müzesi olan Louvre Müzesi'ne gitmeden önce bilmeniz gerekenler.
Bir Günde Gezmenin Mümkün Olmadığı Louvre Müzesi'ne Gideceklere Tavsiyeler
iStock


bilmemiz gerekenler

salı günü müze kapalı oluyor. (hâlâ öyle mi araştırmak lazım. fransız bu. kafasına göre bölüm de kapatır.) çarşamba ve cuma akşam 22.00'ye kadar açık oluyordu. ama "hadi kardeşim kapatıyoruz, bekleme yapma." diyerek 21.30'da ziyaretçileri yavaştan kışkışlıyorlar.) diğer günler akşam 18.00'de kapanıyor. müze açılışı sabah 9.00.

o gün uyku yok size dostlar, sanat aşkıyla yanan güzide insanlar. sabah 9.00'da kapının önünde hazır olun. yoo bilet kuyruğuna girmeyeceksiniz çünkü bileti önceden aldınız. zaman kaybetmek yasak. sabah açılır açılmaz giderseniz enerjinizi düşüren o kalabalığa ve gürültüye takılmamış olursunuz. eserleri iyice analiz edebilirsiniz.

ama burada işler değişiyor. fransızcanız yoksa ve o eserlere şöyle bir bakıp louis vuitton vitrini izler gibi izleyecekseniz o bileti almayın. o müzeye gitmeyin. vallahi bak... zamanınıza yazık. bendeki fransızca o eserleri anlamama yetmiyordu.

neyse... güzel bir çözüm buldum: rehber tuttum. aferin bana çünkü dahiyim. yok, bu kişiler turlarda olan rehberlerden değil. fransa'da yaşıyor olan türk asıllı rehberler var. genelde 4- 5 kişilik özel grupları gezdiriyorlar. biz 3 kişi gezmiştik. fransa'da sanat tarihi okumuş dolayısıyla çok bilgili biriydi ve işini severek yapıyordu. özel rehber "en fazla" (bakın, en fazla diyorum) 100 euro alır ki o bile çok fazla... 50 ila 75 arası diyelim.

"rehbere para vermem" diyenler evde eserlere çalışıp gitmeliler. çünkü içerde mgs var: müze giriş sınavı... yaa ne sandınız akıllım. evde iyice çalıştınız madem, o zaman devam edelim.

koskoca müzede nereyi gezsem? nereden başlasam?

tabii ki louvre'un kalbi olan donjon' dan... büyük kaleler, hendekler vs. le donjon, zindan demek aslında. zindan olarak da kullanılmış.

12. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar kralların eklemeler yaptığı donjon denilen yer louvre'un özünü oluşturuyor. yani kralların kalesi. burada kralların ani bir saldırıda kaçacakları gizli yerler var.(mış) (öyle diyollaaa...) o odalar çok sonra keşfedilmiş.

gittiğinizde duvar taşlarının üzerinde çeşitli şekiller göreceksiniz. "vay arkadaş tarihi esere adam kalp çizmiş" demeyin. o şekiller o zamanki taş ustasının imzası niteliğindeymiş:


louvre müzesi’nde 3 kanat bulunur. bunlar:

richelieu kanadı,
sully kanadı,
denon kanadı’dır.


sully kanadı, louvre'un en eski bölümüdür

antik mısır ve antik yunan eserlerinin büyük bir kısmı burada bulunur.

özellikle antik mısır eserlerini gördükçe yağmalanmanın derecesi ortaya çıkıyor. mısır'da hiç eser kalmış mı çok merak ediyorum. henüz kahire müzesini görmedim fakat "louvre'a yakışmıyor" diyerek beğenilmeyen o cam pramid, müzeyi gördükten sonra anlam kazanıyor. bence tam bir ironi.

m.ö 4000 yılında bile kadınların epilasyon aletlerinin olması, aynalar, takılar, bilezikler taraklar... kadın milleti her çağda süslüyüz işte.


en ilginci ise büyü için yapılan bebekler... incelemenizi tavsiye ederim:


mesela şu köpek büyüsü bana çok ilginç gelmişti: 


milattan binlerce yıl önce bile muskaların, tiksinme büyülerinin olması inanılmaz:


sfenksler, heykeller, figürlerresimler ve tabii ki mumya:


buraya yazılamayacak kadar çok eser var. ama antik mısır'la çok ilgiliyseniz tüm gününüzü buraya ayırmanızı tavsiye ederim.

denon kanadı'na geçtiğinizde buranın çok kalabalık olduğunu görürsünüz

sebebi malum: mona lisa tablosu:


heykeller ve tablolar için ya iyi bir sanat bilgisi ya da rehber gerekiyor. hatta eğer ilgileniyorsanız bence tablolar için başka bir güne daha ihtiyaç var.

onca muhteşem eser içinde mona lisa'nın böylesine ilgi görmesi çok şaşırtıcı. hele ki da vinci'nin;  

la belle ferronnière,


bacchus,


the virgin and child with st. anne,


ya da vaftizci yahya diye bilinen st. john the baptist tabloları orada öylece dururken...


mona lisa tablosu, cam bir bölüme konulmuşken ve sadece birkaç metre yaklaşılabiliyorken neyin fotoğraf çekme yarışı, anlamış değilim. ama "ben en çok bu tabloyu görmek istiyorum" derseniz, saat 9.00'da yani müze açılır açılmaz ilk olarak bu tabloya gitmeye çalışın.

aslında insanlar, mona lisa'nın fotoğrafını çekme yarışına ara verip arkalarını dönseler karşısındaki devasa boyutlardaki les noces de cana tablosunu keşfetme fırsatı bulacaklar; siz bu tabloyu kaçırmayın çünkü o tabloda hürrem ve kanuni'yi de görmüş olacaksınız:


ayrıca şu tabloları mutlaka görün

le sacre de napoléon (napolyon'un taç giyme töreni)


la liberté guidant le peuple (halka yol gösteren özgürlük)


la dentellière (dantel ören kız)


une odalisque (büyük odalık)


the turkish bath (türk hamamı)


le jeune mendiant (küçük dilenci)


le radeau de la méduse (medusa'nın salı)


portrait de l'artiste sous les traits d'un moqueur (joseph ducreux kendi portresi)


la vierge aus rochers (kayalıklar bakiresi)


gelelim heykellere

semadirek kanatlı zaferi (yunan mitolojisi zafer tanrıçası nike'nin heykeli. bilin bakalım nereden götürülmüş.)


psyche revived by cupid's kiss


venus de milo


sleeping hermaphroditus


captive-the rebellious slave


Dil Okulu İçin Malta'yı Düşünenlere Altın Değerinde Tavsiyeler