Charlie Chaplin'in Modern Times Filminden Kapitalizm Eleştirisinin Dibine Vurulan Sahneler

1936 tarihli Chaplin filmi Modern Times (Modern/Asri Zamanlar), anlattığı şeylerin hala etkisini yitirmediği zamanlar arası bir klasik. Filmin aşağıdaki sahnelerini ise kapitalizmin negatif yönlerine giriş dersi olarak izletebilirsiniz.
Charlie Chaplin'in Modern Times Filminden Kapitalizm Eleştirisinin Dibine Vurulan Sahneler

modern times (asrî zamanlar), charlie chaplin'in sesinin duyulduğu ilk filmdir. charlie chaplin'in sesi haricinde, patron rolündeki al ernest garcia'nın da sesi duyulmaktadır. fakat yine charlie chaplin'in pandomimleri ve önemli(pandomimle anlatılamayacak) diyalogların yazı şeklinde ekranda verilmesi üzerine kuruludur.

modern times, charlie chaplin'in en iyi filmlerinden biri olarak nitelendirilir. konusunu ise sistem eleştirisi olarak genellersek; özel olarak işsizliği, kapitalizmin vahşiliğini ve işçileri mekanikleştirdiğini, marx'ın yabancılaşma teorisini işlediğini söyleyebiliriz. hemen her filmde yaptığı gibi bu filmde de sık sık komedi unsurlarına başvurmuştur. bu yüzden modern times, "ayağı takılarak düşen adamın hikayesinden" ziyade bir kapitalizm eleştirisidir. örneğin;

1) şu sahnede, kapitalizmin işçileri mekanikleştirdiğini anlatır

patronun charlie chaplin'in sigara molasına bile göz yummaması, hemen işinin başına dönmesini istemesi gibi durumlar kapitalistlerin açgözlü olduğunu vurgular. ne kadar fazla emek, o kadar fazla ürün demektir. bu da daha fazla kâr anlamına gelir.

2) aslında bu sahne başlı başına kapitalizmin özeti gibidir

başlangıcı şöyledir:

ürünü(yemek yedirme makinesi) tasarlayanlar gelir, ürünün reklamını yapmak için fabrikanın sahibine ürünün getirilerini anlatır. yemek molalarında zaman kaybedip daha az ürün üretmek yerine, bu makineyi kullanarak zamandan tasarruf edip daha fazla ürün üretebilirsiniz misalinde bir şeyler söyler. patronun dikkatini çeker. "deneyelim." der. aşağıya inerler, charlie chaplin'i deney olarak kullanmak için seçerler. sonrasında da bu sahne ortaya çıkar.

buradan çıkaracağımız birinci sonuç kapitalistlerin yine açgözlü olmasıdır. ikincisi, charlie chaplin'in bulunduğu durum dikkatle izlenirse, işçinin tek özgür olduğu mola saatlerinde bile bir hapsedilmişlik mevcuttur. eğer patronun hoşuna gitseydi bu makine, makineyi düşünmeden fabrikasına alacaktı.

3) şu sahnede, dönemdeki sosyalist/komünist hareketlerden dolayı oluşan bir korku anlatılmaktadır


polislerin kırmızı bayrağa takılıp olayı hiç araştırmadan birisini gözaltına almalarını anlatır. ayrıca hiçbir uyarı yapmadan polislerin direkt olarak saldırgan tutum sergilemeleri de dikkat çeker. tüm bunlar, kapitalistlerdeki sosyalizm/komünizm korkusunu gösterir. bu korku, dönemin şartları dikkate alındığında bariz bir şekilde ortaya çıkabilir. işsizlik doruk noktalarındadır ve insanlar açtır. grevler ve mitingler artmıştır. bu da kapitalistlerin bu akımlardan korkmalarına sebep olmuştur.

örnekleri artırabiliriz. hemen hemen filmin tüm sahneleri sistem eleştirisini içinde barındırır. bugünden bakıldığında bu filmdeki göndermer pek de zekice olmayan ve herkesin farkında olduğu göndermelermiş gibi gelebilir. fakat bu göndermelerin ilk olarak sinema dünyasında charlie chaplin tarafından yapıldığı bilinirse, bu sanrıdan kolayca vazgeçilebilir.

tüm bu özelliklerinden ötürü charlie chaplin sürgün edilmiştir kapitalistler tarafından. fakat ne hikmettir ki, charlie chaplin the great dictator'ı (büyük diktatör) çektikten sonra el üstünde tutulmuştur (o zamanlar nazi almanya'sı ile barış hâlinde olan abd hariç). ingiltere gibi kapitalizmin kalesinde oluşan nazi korkusu, charlie chaplin'in bu parodi-filminden sonra, charlie chaplin'e bir saygı duyulmaya başlanmasına sebep olmuştur. charlie chaplin bu saygıyı kabul etmemiş, isviçre'de hayata gözlerini yummuştur. bu bile charlie chaplin'e saygı duyma sebebidir. 

İnsanı Evrenler Arasında Resmen Uçuran Dizi Rick and Morty'nin En Çarpıcı Sahneleri

Bir Demet Tiyatro'nun En Efsanevi Sahnelerinden: Mükremin İle Asuman'ın Ayrılık Sahnesi