Çılgın Tüketim Alışkanlıklarının Görüldüğü ABD'de Şimdiye Kadar Satışa Sunulmuş En İlginç Eşyalar

Kendinizi, çevrenizi ve hatta bütün Türk insanına dair yaptığınız gözlemlerde gereksiz harcama olayı gözünüze çok batıyor. O zaman Amerikalıların satışa sunduğu bu ilginç şeylere bakmaya ne dersiniz?


bu memleketteki bazı havayollarının uçaklarında skymall denilen bir alışveriş dergisi oluyor. zaman zaman sattıkları ürünlere bakıp gözlerime inanamıyorum, sinirden kendimden geçiyorum. bu kadar gereksiz, bu derece lüzumsuz bu abuk şeyleri kimler alıyor, bunları yapan şirketlerin cirosu nedir meraktan çatır çatır çatlıyorum. en nadidelerini sizin için -ve de epeyce uğraşarak- seçtim:

evcil heyvanlar için merdiven

ev heyvanınız yazık, mobilyalara filan daha rahat tırmansın ve insin diye özel olarak dizayn edilmiş. yumuşacık ve yıkanabilir kılıfı var hem de.

eee hayvan sahibine benzer, tembel amerikalının hayvanı da kendisi gibi tembel demek ki öyle bi hoplayışta kanepeye filan çıkmaktan aciz. fiyatı üç basamaklısı için 79.95’ten başlayıp altı katlı olan modelinde 159.95 dolar. hayır altı katlı merdivenle heyvan nereye tırmanacaksa, tavanın boyasını mı yaptıracaksın hayvana, nedir ki derdin???

bunun bir de rampa da olabilen versiyonu var, üç katlısı 199.95 dolorese.

daha gelişmiş bir modeliyse heyvanatınızın arabaya daha rahat inip binmesine yardımcı olacak bir rampa ki fiyatı 119.00, kusuratsız güvenli alışveriş.

çocuklar için dokunmatik ekranlı atm makinesi: 

velediniz parasını idareli kullansın diye üretilmiş, tasarruf hesabında 1000 dolara kadar para tutabiliyormuş. o yaşta o kadar parası olan çocuğu ben çok pis döverim kardeş dedirtiyor kendisi.

hayır yani günlük, aylık limit filan koysa gene belki anlayabilirim de çocuk istediği zaman gidip çekecekse ne farkı var ki yastığının altına koymasından o parayı… onu geçtim, çocuğa para idaresi öyle öğretilmez birader. verirsin bi bakkalın ya da tamircinin yanına çırak, sonra da dersin ki bana bak kendi masraflarını buradaki haftalığından çıkaracaksın. budur çocuğa para eğitimi vermek!

çocuğuna kıyamayan yuppie anne-babalar için fiyatı: çok ucuz, 69.95.

evet en muhteşem aletlerimizden birine geldik... gps’li köpek izi sürme sistemi (valla bu kadar çevirebildim, orjinali: the gps dog tracking system)

adından da anlayacağınız gibi köpeğinizin boynuna takılan verici sayesinde kendisini takip etmenizi sağlıyor, aletin fiyatı 199.95, ancak her sene üreticiye 179.88 amerikan doları olan ücreti de ödemeniz gerekli heyvancağzı takip etmek için.

tabii ki beni en şaşırtan kısmı kimin köpeğini zart zurt ortalığa saldığından ziyade neden sistemin illa ki köpekler için üretildiği. yani kedi sahipleri olarak çok fena mağdur durumdayız, neden bizim ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurmuyor bu firmalar, oha filan oluyoruz, çok üzülüyoruz, devlet buna bir şey yapsın, olmaz böyle rezalet kardeşimmm.

şimdi her eve lazım bir başka güzide ürünümüz var sırada... mangal damgalama demiri!!! (barbecue branding iron)

yüzyılımızın son buluşu olan bu ürün şahsa özel üretiliyor, üzerine isminizin cisminizin (mezun olduğunuz okul da olurmuş ama o zaman fiyat biraz artıyor) baş harfleri özenle işleniyor, siz de daha sonra evinizde mangal neyin yaptığınızda bunu etlere carttanadak basıyorsunuz ki misafirleriniz aşçılığınızla ne kadar gurur duyduğunuzu görsünler!!! yalnız tek canımı sıkan tarafı en fazla üç harf basıyorlar demire, benim gibi soylu ve sekiz göbek ada yedi soyadına sahipler için ne gibi çözümler üretecekler, bekleyip bir sonraki sayıda göreceğiz.

$79.95

kablosuz hava durumu raportörü (forecaster demişler ama ben bal gibi de biliyorum hava durumunu aletin değil meteorologların tahmin ettiğini, böyle çevirdim o yüzden)

99 dolores. anlayacağınız gibi el kadar bir alet, her an abd’nin 150 ayrı şehrindeki hava durumunu cattadanak öğrenebiliyorsunuz, böylelikle hava koşullarını öğrenmek için koca laptop’u sırtlanmanıza gerek kalmıyor, kankinizin yaşadığı şehri kar fırtınası basanda telefona sarılıp "hahahahaaa orda götün dönüyor galiba biz burda şortla tişörtle geziyoruz" diye hava atabiliyorsunuz.

bir favori daha: “en sonunda saklamak zorunda kalmayacağınız dekoratif kedi kumu kutusu” sloganıyla pazarlanan koca bir saksıdaki devetabanı kılığında, saksının içinde kedinin girip çıkabileceği delik bulunan nesne

kardeşim…? kim o evinin salonunun ortasına kedi kumu döşeyen zeki insan modeli, allah rızası için tanımak tanıştırmak istiyorum… hadi kedinin çişini bokunu gözlerden sakladın, koku olayını nasıl çözeceksiniz, sizin ya da nezih misafirlerinizin koku alma duyularınız yok mu? olmasa bile, kim sıçtırır lan kediyi salonunun ortasına???? bacım biraderim gelse sıçtırmam ben... başka nerelerinize sıçtırıyorsunuz abicim kedilerinizi siz???

bedeli: 129.95 artı 15.00 (nakliyesi için) yeni amerikan doları.

son olarak: evi, ocağı, tomatesleri bakteri, mayt ve virüslerden temizlemeye yarar nano-uv asası

aslında tip olarak oldukça karizmatik bir alet, ışın kılıcına benziyor, mavi mavi de ışıklar saçıyor filan… annemi hayal edebiliyorum mesela almış eline bunu evin sağında solunda sallıyor. yok, temizlik hastası olduğundan değil, hafiften bir darth vader karizması var hatunda, o bakımdan. altı yaşımdayken “senin annen benim” diye gürlemişti bir altın gününde, hala hatırladıkça tüylerim diken diken olur.

bu sağlıkla temizlikle ilgili şeylerde pek yorum yapamıyorum, ne bileyim ciddi alerjileri olan insanlar için elzem olabilir. fekat üç haftadır bulaşık yıkamaya üşendiğimden cips, peynir ve hamburgerle beslenip küflü bardaklardan kahve içen benim gibi bir insan 100 yıl da yaşasa ihtiyaç duymaz sanki böyle bir şeye…

fiyat: 159 küsuratsız dolar. pinti titizlerimiz için cep telefonuna benzer bir versiyonu var, koltuk, yatak, diyarbakır karpuzu filan dezenfekte edecekseniz biraz zorlanırsınız, amma velakin epey kara geçersiniz, kendisi 80 dolar sadece.

bundan haftalar önce stumbleupon’da bir habere denk gelmiştim, başlığı “chinese factory worker can’t believe the shit he makes for americans”tı. sonuna kadar okudum haberi. gel gör ki son paragraflara gelince hafiften kıllandım, bir abukluk var bu işte diye... bir de baktım meğersem the onion’danmış haber. başlıktaki shit kelimesinden bile şüphelenmemişim yani o derece. şimdi yani bu sırf benim mallığımdan kaynaklıyor olabilir mi, allaseniz şu yukarıdaki örneklere söyle bir göz gezdirin de deyiverin.