Citizen Kane, Neden Sinema Sanatının Devrimci Örneklerinden Biri Olarak Gösteriliyor?

1941 tarihli Yurttaş Kane, yönetmen Orson Welles’in ilk uzun metrajlı filmi ve pek çok eleştirmen tarafından sinema tarihinin en iyi eseri olarak görülmekte. Peki bugün izlediğimizde pek de inanılmaz görünmeyen film, neden zamanında yenilikçi olarak görüldü ve böylesi bir saygı gördü?
Citizen Kane, Neden Sinema Sanatının Devrimci Örneklerinden Biri Olarak Gösteriliyor?

orson welles, "genius boy" yani dahi çocuk olarak adlandırılmıştır citizen kane'den sonra. çektiğinde 25 yaşındaydı.

bu film için özel lensler üretildi , senaryosu ve "rosebud" kavramı bir ikon haline geldi. halkı sorgulamaya itti. o zamanlar sinemaya insanlar sanat değil , "eğlence aracı" olarak bakıyorlardı. citizen kane, hollywood seyircisini değiştirdi. klasik sinemanın ötesine geçti. alan derinliği konusunda kendisini aştı.

Alan derinliği: Netlik derinliği, odak derinliği veya Net Alan Derinliği, fotoğrafı çekilen konunun ön ve arka kısmında kaldığı halde göze net gibi görünen alanı anlatan fotoğrafçılık terimidir. Objektif ya da mercek yardımı ile elde edilen görüntü, aslında sadece tek bir noktada nettir.


alan derinliği

bu fotoğrafta gördüğünüz üzere üç ayrı kompozisyon var. pencereden görünen kane, babası ve masadaki annesi ve eleman. işte bunu o zamanlar yapmıyorlardı. sinematografik açıdan bir devrim yapmıştır kendisi. resim tablosu gibi çekimleri vardır.

Bu sahneyi canlı incelersek alan derinliğini daha iyi anlamamız mümkün


perspektif


perspektif 2

citizen kane için ilk sahte belgesel de diyebiliriz. amerika'da siyasetçi ve gazete yayımcısı william hearst'ü örnek alarak yaptığı karakter charles foster kane'dir. bu yüzden zamanında çok büyük tepkiler aldı ve bildiğin hollywood sinemasından koparıldı orson welles.

modern zamanların, modern sinemanın izleri de vardır filmde. sanki geleceğe gidip geri gelmiş gibi. bahsettiği konular, şehir hayatının yarattığı psikolojik sorunlar, dertler ve sosyolojik etkisi. bunların üstüne bir de sinematografik olarak da milat gibi çekimler.

bu fimdeki iç mekan çekimlerindekine benzer bir alan derinliğine günümüz kameraları ve objektifleriyle dahi (diyaframın f/1.2 optik gelişmişliğine rağmen) ek ışık olmadan ulaşmak mümkün değildir demek yanlış olmaz. orson welles’in, imzası niteliğindeki bu teknik seçimi uygulamaya koyması için ciddi maliyetlere katlanarak iç mekanların ışıklandırmasını neredeyse kusursuz biçimde yapması gerekiyordu ki o da sinetorgraf gregg toland ile birlikte tam olarak bunu başardı.

üstelik derin alan derinliğini anlam yaratmada kullanmadaki becerisine ulaşabilen yönetmen sayısı hala çok azdır. bu özellik filmin sinema tarihi açısından önemini göstermeye yetmese de fikir vermesi açısından önemlidir.

Aşağıdaki videoda, alan derinliğinin günümüz filmleri içindeki kullanımını inceleyebilirsiniz

Filmin hikayesine dair

bu filmde bir gücün arkası ortaya konmaktadır. amerika'nın en zengin ve sözü geçen gazetecilerinden hearst'ün hayatı anlatılır. gosterime girdigi dönemde birçok tepki almış ve welles, avrupa'ya gitmiştir.

film 5 ayrı insanın gözünden aktarılır:

- thatcher - banka müdürü
- leland - en yakın arkadaşı
- susan alexander - ikinci eşi
- bernstein - gazete müdürü
- uşağı

filmde, yapı olarak puzzle kullanılır. rosebud bu puzzle'daki kayıp parçadır. bu kayıp parçayı filme doğru olarak yerleştiren filmi çözebilir. başlangıçtaki haber sahnesi de kane'i bir puzzle olarak ortaya koyar. kane kimdir? bir tarafı faşist - bir tarafı komünist manivelist bir yapıda tanıtılır. bir taraftan savaş çıkartırken diğer taraftan başka bir savaşı durdurur.

kapitalist kane, welles tarafından bir fetişist olarak çizilmiştir. rosebud , kane için bir fetişist simgedir. kızak anneye olan arzuyu simgelemektedir.

filmde çok açık bir oedipus trajedisi vardır. kane'i annesinin isteği doğrultusunda evinden ayırıp, iyi okullarda eğitimine çabalayan ve kane 25 yaşına gelinceye dek finansal kontrolü elinde tutma yetkisine sahip banka müdürü thatcher, baba konumundadır. bunun yanında 2. karısı susan alexander da, kane tarafından her zaman arzuladığı, yüce nesne konumuna oturttuğu anne konumundadır.

kızak, anne evinden depoya kaldırılır. kane kızağı depodan aldığı gün susan'la tanışır ve rosebud ölümün adı olur. susan'ın onu terk etmesiyle kayıp nesne tekrar kaybolur. kane tüm hayatı boyunca bu kayıp nesneyi arayacaktır. ve bu süreçte bu kayıp nesne yerine durmadan başka şeyler koyar. büyük servetiyle thingsler satın alır; ama asla tatmin olmaz. çünkü kaybettiği şey ilk arzudur. onun yerine hiçbir şeyi koyamayacaktır. kane'in durmadan satın alması tüketim tutkusundan kaynaklanmaktadır. devamlı boşluk satın alır.

baba, ikiye ayrılır:

* fiziki baba
* simgesel baba,lacan - babanın adı: kültürel hayatta babalık yapan.

filmdeki en önemli çerçeve baba-oğul-anne çerçevesidir.

filmde dikkate değer bir başka konu da tahta kulübeden beyaz eve (white house) uzanan , her amerikalının rüyasını süsleyen "her amerikalı vatandaş beyaz saraya başkan olabilir" hikayesidir. kane annesinin tahta kulübesinden yola çıkmış ve amerika'nın beyaz sarayına yerleşmek üzere seçimlere aday olmuştur.

kullanılan mekanlar da hikayenin özelliğine göre değişir. thatcher'la ilgili mekanlar kafkaist bir özellik taşır.

kullanılan anlatım biçimleri de birbirinden farklıdır:

- filmin ilk sahneler korku filminini özelliklerini içerir.
- thatcher sahnelerinde ironik anlatım vardır.
- revü sahnesinde film müzikale dönüşür. bu sahnede tüm oyuncular şarkı söyler.

müzikal sahnesindeki her sahnede ister penceredeki yansımayla olsun ister kendi görüntüsüyle olsun, kane daima üçgenin merkezi konumundadır. oysa freud'un oedipus kompleksi iddialarına göre üçgenin merkezinde "baba" vardır. güç babadadır. kane'in bu merkezde yer almasının sebebi ise, daha sonra o yüce haline gelmesidir. film başından sonuna dek kane'i bir gizem dolu kişilik halinde gösterir. tutarsızlığı dahi gizem haline getirilir. ve kane'in bu üçgenin merkezinde konumlandırılması da onun gizemini arttırır.

filmdeki leland sahnelerinde kadınlar vardır hep. filmin gönderdiği alt kodlarda da leland'ın kane'e hisleri gizlidir. önemin sansür kuralları göz önüne alındığında gizli bir eşcinselliğin filmin alt kodu olarak verildiğini söyleyebiliriz. kadın tüm film boyunca bir kod olarak yer alıyor.

en önemli unsurlardan biri de susan alexander. kane'in 2. karısı susan "amerikan kamuoyunun kavşağı" olarak yansıtılır. kadının değersizliği onu bu konumda tutmakta ve onun değersizliği kane için değerli olmaktadır. kane'in susan'la tanıştığı yerde üstüne çamur sıçraması bu değersizliğin altını çizen bir sahnedir.
ve bir başka sahnede-opera sahnesinde kane'in susan'ı nasıl yüce durumunda konumlandırdığı açık bir şekilde yansıtılır.

"anlamı kapatan biçim" vardır. "anne" teması eldedir ve bunu aktaracak biçim vardır. ve üstüne basa basa şu cümleye gönderim yapılır:

"tüm erkekler ilerde annelerinin benzerleriyle evlenir." (freud)

citizen kane'in sinema tarihini altüst eden önemli ve farklı unsurları vardır:

- açılar
- teknik dekupaj
- montaj

filmde birleşimci plan adı verilen ve john ford tarafından kullanılan bir teknik kullanılmıştır. bu teknikte çok gerekli olmadığı sürece sahnede kesme yapılmaz. arada cut yoktur. sahne hareketli ama kamera sabittir.

Esaretin Bedeli, Onca Film Arasında IMDb'de Neden Yıllardır İlk Sırada?