Çok Yönlü Öğrenci Yetiştirmeyi Amaçlayan Eğitim Sistemi: Liberal Arts

Özellikle ABD'de son derece yaygın bir fakülte sistemi olan Liberal Arts, her ne kadar eski popülaritesinde olmasa da edindiği amaçla eğitim dünyasında dikkat çeken mevzulardan bir tanesi.
Çok Yönlü Öğrenci Yetiştirmeyi Amaçlayan Eğitim Sistemi: Liberal Arts
iStock

Liberal Arts nedir?

son birkaç yüzyıldır adı amerika'yla anılsa da doğum yeri olan kıta avrupa'sına başta hollanda üzerinden yavaş yavaş dönüş yapmaya başlamış, sizi erken uzmanlaşmaya zorlamayıp bunu master dönemine bırakan (ve takiben şahane master programlarına kabul alabildiğiniz), ders programını seçme özgürlüğünüzün bol olduğu yani inisiyatifi ön plana çıkaran, takviminiz müsade ettiği taktirde bir-iki ekstra dil öğrenebildiğiniz, devamında süreceğiniz hayatı kısıtlamadan transfer edilebilir beceriler kazandıran; bütün bunları yaparken de harika zaman geçirmenizi sağlayan 2000 yıllık şahane bir eğitim geleneğidir liberal arts. liberal arts and sciences diye de geçer.

kökeni antik yunan ve roma'nın özgür vatandaşları (a.k.a köle olmayanlar) için retorik, matematik, geometri gibi uğraşlar elzem kabul edilmesine dayanmakta imiş. lisans süresi 3-4 yıl arasında değişmekle birlikte hangi ülkede olduğundan bağımsız olarak öğrenim dili genellikle ingilizcedir.

eğitimde dünya lideri şahane ülkemizde de bu koşullara yaklaşabilen yegane okul sabancı olmakla birlikte, bu tanımı hak edebileceğine şüpheyle yaklaşsak yeridir diye düşünmekteyim. 

Liberal Arts'ın amacı tam olarak nedir?

bu eğitim sisteminde asıl amaç çok yönlü öğrenci yetiştirmektir. mezun olana kadar fen, matematik, sosyal bilimler, sanat, dil, felsefe, tarih gibi alanların her birinden birer ders almak zorundasınızdır. bu dersler sizin için bahsedilen alanlara giriş niteliği taşıyacaktır. eğer ki kendiniz bu alanlar hakkında okumaya ve öğrenmeye devam etmezseniz, almış olduğunuz derste öğrendikleriniz, bir kokteyl partisinde herhangi bir konudan söz açıldığında konuşmaya bir iki kelime ile katkıda bulunmanızı sağlamaktan öteye geçmeyecektir. 

liberal arts okulları küçük okullardır. sınıflardaki ortalama öğrenci sayısı 15-20 kişi civarındadır. bu yüzden derse devam zorunludur ve gitmediğinizde de hemen fark edilip notunuz düşürülür. bu çok kıl bir lise eğitim sistemi görüntüsü yaratsa da sizi derse gidip bir şeyler öğrenmeye zorlayacağından ise de yarar. bunun yanında hiçbir zaman derslerinize asistanlar girmez, profesör peşinde koşmak zorunda da kalmazsınız. hatta gerektiğinde profesörler sizin peşinizden koşar. çoğu liberal arts okulunda her olanaktan bol miktarda vardır. öğrenci sayısı çok fazla olmadığından bu olanaklardan istediğiniz gibi de yararlanabilirsiniz. bu okulların kampüsleri genellikle çok küçük olup nadiren büyük bir şehrin dibindedirler. yani bir kez gittiniz mi kaçma olanağınız da pek yoktur. 

liberal arts okullarında okuduğunuz her şey sizi düşünmeye iter. mesela fen derslerinde problem set bombardımanına tutulmazsınız, size bol bol yazı yazdırırlar ve açıklama yaptırırlar. benzer şekilde sanat derslerinde de yaptığınız sanatla kalmaz, bunu kelimelere döküp üzerinde düşünmeye itilirsiniz. çok ödev verirler ama hepsini yapmadan da hayatta kalabilirsiniz. okulun adı üstünde liberal bir ortamı vardır. herkes istediği şeyi istediği gibi protesto etme ve eylem yapma hakkına sahiptir. bu hakkı en çok feministler, çevreciler, gay ve lezbiyenler, bir de okulun aykırı öğrencileri kullanır. yine küçük okulda okumanın bir getirisi olarak kampüsteki bir çok kişiyi tanırsınız. her yerden arkadaşlarınız olur. 

bir liberal arts okulundan alınacak diploma, herhangi bir üniversiteden alınacak diplomayla eş düzeydedir. türkiye'de liberal arts diye bir sistem olmadığından ailelere adında "university" yerine "college" kelimesi geçen okulların güzel türkçemize "kolej" yani "lise" veya "fakülte" diye değil, yine bildiğimiz "üniversite" olarak çevrildiğini anlatmak oldukça güçtür. ingilizcedeki "university" ile "college" in kullanımı ise okullar arasındaki büyüklük farkına bağlı olarak değişmektedir. liberal arts okullarında diploma alanınızı ikinci yılın sonuna kadar seçmeniz gerekir. bu seçeneğin sizi büyük bir yanlış yapmaktan kurtarabileceği gibi "ne okumak istiyorum ben yaa hala bilmiyorum kimbilir n'olucam!" bunalımına sürükleme ihtimali de vardır. üstelik böyle bir durumda yapacağınız her seçim sizin kendi sorumluluğunuz olacağı için sistemi suçlayıp gönlünüzü ferah tutma olanağınız da pek yoktur. 

Verdiği Eğitimle Dünya Çapında Nam Salmış Oxford Üniversitesi Hakkında Aydınlatıcı Bilgiler