El, Yüz ve Ayakların Terden Sırılsıklam Olmasına Neden Olan Hastalık: Hiperhidroz

Aşırı terlemenin tıp literatüründeki ismi hiperhidroz, yaşayan kişiye hayatı zehir eden bir hastalık. Nedir, ne değildir bir bakalım.
El, Yüz ve Ayakların Terden Sırılsıklam Olmasına Neden Olan Hastalık: Hiperhidroz
iStock

Nedir, ne değildir?

hiperhidroz, aşırı terlemedir.

terlemede maksat harareti yükselmiş vücudu soğutmak olduğuna göre, yaz-kış ıslak koltuk altı, eller ve ayaklar termostatınızın bozuk olduğu anlamına geliyor. yaz-kış, yani vücudun soğutulmasını gerektirecek herhangi bir terletici etken olmaksızın (yüksek ısı, acı-baharat yemek, stres kaynağı, hipertiroid, hipoglisemi, tüberküloz, menopoz) gerçekleşen terlemenin ne tespit edilebilmiş bir kaynağı ne de kesin tedavisi de yoktur...

terlemenin en önemli amacı vücudun ısı kontrolünü sağlamak. normal bir insan terleyerek günde 500 cc civarında su kaybediyor. ter salgılanması, genellikle alarm durumlarında vücudu tehlikelere karşı korumak için devreye giren sempatik sinir sisteminin kontrolünde. özellikle stresli durumlarda bu sistem devreye giriyor. insanların yaklaşık %1’inde bu sistem aşırı düzeyde çalışıyor.

tiroid bezinin aşırı çalışması, böbrek üstü bezinin bazı hastalıkları, şişmanlık, menopoz, ağır psikiyatrik hastalıklar ve bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan hormonlar aşırı terlemeye yol açabiliyor.

vücutta bulunan yaklaşık 5 milyon ter bezinin 2/3'ü ellerde olduğundan en fazla ellerde ortaya çıkıyor.


aslında ne kadar terleme gibi görülse de terleme, bu olayın yan etkisidir

sempatik sinir sisteminin dengesiz çalışması sonucu vücut kendi ısısını dengeleyemiyor. kişiden kişiye değişmekle beraber vücudun belli yerleri bir anda aşırı ısınıyor ve terleme meydana geliyor. tedavisi sadece geçici çözümler sunuyor ve oldukça riskli hatta bir de ets diye bir ameliyatı var ki düşman başına. ısınmayı sağlayan sinirlerin kesilmesi ya da klips takılması sonucu durdurulmaya çalışılan ısınma, sonuç vermeyince vücut kontrolsüz bir şekilde terliyor ama öyle böyle değil. bildiğin durduk yere bir sebep olmaksızın çeşmeden su akar vaziyette:


bu tedaviden muzdarip olan insanların sayısı hiç de azımsanacak kadar değil. bana göre tedavisi bulununcaya kadar bu ets ameliyatı yasaklanmalı da. ama ünlü bilmem ne doktoru çıkıp da konuşma yaparsa hiç buralara değinmez, sadece %5'lik oranda ameliyatın başarısız olma ihtimali üzerinde durur, o ihtimali de klipsleri çıkararak vücudu tekrardan eski haline getireceklerini söyleyerek absorbe ederler. ama hayır. klipsler çıkarılsa da, ameliyat başarılı geçse de büyük ihtimalle eski halinden daha da kötü duruma dönüyor. internette başından bu ameliyat geçmiş insanların örgütlendiğini görebilirsiniz (change.org /  facebook).

hiperhidroz meselesi ameliyat olunmadan bitkisel yollarla da azaltılabilir. adaçayı veya patlıcan kabuklarını kaynatıp içmek ameliyat geçirmekten kat kat daha iyidir.

Sosyal hayatta yarattığı sıkıntılar

hiperhidroz, dünyanın en iğrenç hastalıkları listesinde tepeye oynar. ancak yaşayan bilir. "ne var lan, altı üstü biraz terliyorsunuzdur" der bilmeyen. öyle değil işte. sosyalliği kısıtlar, kimseyle fiziksel temasa girmemeye gayret edersiniz. kışlar bir nebze daha iyidir, yazlar ölümdür. bu hastalıktan muzdarip bahtsız kişi yaz aylarında üç dört kat daha fazla terler. yazın iki defa duş almak elzemdir. ter denen şey kokmaz ama ter bezlerinin etrafında oluşan bakteriler kokar, o yüzden günde iki defa yıkanmak şarttır.


piyasada bu hastalıkla ilgili birçok krem, roll-on falan var ama hiçbiri kesin sonuç vermez. driclor mriclor çare olmuyor. botoks geçici ama etkili bir çözüm fakat o da pahalı. ameliyat yöntemi ise göz boyama gibi görünüyor. zira elinin teri biten hastanın bu kez götü başı terlemeye başlıyor. anlayacağınız bununla yaşamayı öğrenmek gerekiyor. fakat sürekli insanlarla el sıkışmak zorunda olduğunuz bir işi yapamazsınız. sevgiliyle el ele tutuşursunuz sevgilinizin eli sizin terinizle dolar, bir yere misafirliğe gidersiniz çorabınızın ıslaklığı parkede iz bırakır, iş görüşmesine gidersiniz el sıkışırken insan kaynaklarından burcu hanım yüzünü ekşitir ıslaklığı fark edince. zordur vesselam.

deotak krem ve driclor'u yine de öneririm. deotak kokuyu giderici, driclor da teri yok edici. deotak'ı birkaç senedir hiç kullanmadım ama yeniden sipariş edeceğim. ucuz bir şey zaten. her gün duş alıp deodorant kullanmak da koku anlamında işe yarıyor kanımca. driclor ise bende birkaç gün işe yarar gibi oldu, sonra yine eskiye döndü. belki benzer sorunu yaşayanlarda işe yarar.

yazarken ellerim yine sırılsıklam. hayat.

Tam Bir Fiyat Performans Ürünü Olan Huawei P Smart 2019'un İncelemesi

Aylar Sürebilen Uykulara Neden Olan Tuhaf Hastalık: Letarjik Ensefalit

Tüberküloz (Verem Hastalığı) Hakkında Bilinmesi Gereken Önemli Hususlar