Erich Fromm'a Göre İnsanı Mutlu Edebilecek Yegâne Şey Olan Üretici Kişilik'e Ulaşmanın Yolu

23 Mart 1900-18 Mart 1980 arasında yaşamış olan ünlü psikiyatrist, filozof ve sosyolog Erich Fromm'u çoğumuz Sevme Sanatı isimli eseriyle tanıyoruz. Kendisinin modern insanın mutluluğuna dair oldukça önemli görüşleri var.
Erich Fromm'a Göre İnsanı Mutlu Edebilecek Yegâne Şey Olan Üretici Kişilik'e Ulaşmanın Yolu

eric fromm'un kişilik kuramı aslında insanlara mutlu olmanın basit formülünü verir. size önce fromm'un insan kişiliğine bakış açısını biraz anlatayım, son kısımda ise insanın mutlu olabilmesi için verdiği basit tüyoyu.

şimdi öncelikle şu soru ile yola çıkmak gerek: kişilik dediğimiz şey, tam olarak nedir ?

kişilik; kişinin kendine göre bir ayrılığı, belirgin bir özelliği olması durumu, kişinin özyapısına uygun kendine özgülüklerin tümüdür ve kişilik, sosyal etkiler sonucu yaşam tecrübeleriyle oluşur. kalıcı olan kişilik, bireyin fiziksel yapısı ve mizacını oluşturan kalıtsal yönleri ile sosyal ve kültürel etkilerin tümünün ortak ürünüdür yani hem çevresel hem de genetik faktörler bu durum üzerinde etkilidir. eric fromm’a göre psikolojinin temel sorunu burada ortaya çıkar; bireyin toplumla, dünya ile ve kendisiyle nasıl bir ilişki kurduğu sorunu. bu bakış açısında birey ve çevre ilişkileri iki yöndedir; birincisi sosyalleşme, ikincisi de asimilasyondur.

sosyalleşme, sembiyotik ilişkilere, içe çekilmeye ve yıkıcılığa dönüşebilir. peki nedir bu sembiyotik ilişki ?

sembiyotik ilişkiyi, bireyin toplumsal ilişkilerde başkalarına bağımlı olması olarak ifade edebiliriz. burada birey yalnız olmak istemez, bir başka kişiye zarar vererek veya bunun tam tersi kendine zarar vererek güvensizliğinden kurtulmaya çabalar. içe çekilme ve yıkıcılık gibi davranışlar temelinde toplumsal tutumların pasif ve aktif biçimleridir. içe çekilmede birey kendi ortamını güvenli bir ortam haline getirmeye çalışırken yıkıcılık durumundaysa, saldırganlıkla gücünü kanıtlamaya ve güven kazanmaya çaba gösterir. 


asimilasyon ise, bireylerin somut ve soyut bütün “nesneleri” toplama ve kullanma biçimlerini kapsar ve bunun da kendi içinde çeşitleri vardır

alıcı eğilim: birey çevresinin ona yardım etmesini bekler, her şeyi başkalarından bekler.

sömürücü eğilim: bunlar hayatlarını başkalarını sömürmekle geçirirler. üstelik de bunun hakları olduğuna inanırlar. böyle insanlar çevremizde istemediğimiz kadar vardır, hepimiz biliyoruz.

istifleyici: burada birey toplayıcıdır. dış dünya onun için tehlikelidir. kendini korumak için her şeyi biriktirmek ve saklamak eğiliminde olur.

pazarlayıcı: birey başarılı olmak için kendini sürekli olarak pazarlama davranışı gösterir. “ben sizin istediğiniz gibiyim” mesajını verir. böyle insanlar kendi içinde mutsuzlardır, devamlı çevreye iyi görünebilmek adına kendilerini farklı göstermeye çalışırlar ve kişiliğinde yaşadığı ikilemlerden dolayı devamlı kendi iç dünyasında çatışma halindedir.

üretici: bu eğilim olumlu olan tek kişilik türüdür. üretir, başkalarını sever, yaratıcıdır. yapıcılığa ve başkalarına yararlı olma en önemli amacıdır.

umarım bir gün hepimiz bu üretici kişilik yapısına kavuşabiliriz. gerçekten kendi benliğimizi kabul edip, sevip, çevreye kendimizi doğru bir şekilde yansıtıp, ürettiğimiz şeyleri çevre ile de paylaşarak bütünsel davranabiliriz. başkaları için bir şeyler yapmak insanı mutlu eder; böylece hem dışarıdan sosyal destek alınır ve duygu tatmini yaşanır bu yüzden mümkün mertebe üretken olabilmek ve üretileni paylaşabilmek, olumlu kişilik yapısı için gerekli unsurların başında gelir.

kendimizi, insanları sevelim, bir şeyler için çabalayalım ve yaptıklarımızı/ yapabildiklerimizi insanlar ile paylaşalım. herkesin elinden gelen, az çok yapabildiği, birisi ya da birileri için yararlı olabileceği bir yanı muhakkak vardır, en azından bu yanı ortaya çıkartmayı deneyin bunun için çabalayın. zaman içinde tatmin duygusu giderilmeye başlandıkça çoğu adım zaten kendiliğinden gelecektir emin olun, siz en kısa sürede tüm cesaretinizi toplayıp tüm gücünüzle bu konuda bir adım atmayı deneyin, denemekten zarar gelmez.

korkmayın.

bir alıntıyla bitirelim

"çelişik gibi görünse de yalnız kalabilme yeteneği sevebilme yeteneğinin tek koşuludur."

erich fromm - sevme sanatı