Eski Türkiye'ye Dair Karışık Duygular Hissettiren Çalışma: BBC'nin 1989 Türkiye Videosu

BBC'nin 1989'da Türkiye hakkında yaptığı bu çalışmayı izleyince yabancı basında hakkımızda çıkan haberleri okuma tatminini yaşıyorsunuz.

içinde küçük emrah'tan, işçi eylemlerine; türban eylemlerinden, futbol tutkumuza kadar birçok konuyu bbc'nin kendince işlediği ilginç video.

istanbul belediye'sinin bedrettin dalan yönetiminden nurettin sözen yönetimine geçtiği bir dönemde çekilmiş, bütün erkeklerin bıyıkları ve kaleci saçlarıyla göründükleri (levent kazak ve peker açıkalın hariç) , herkesin bol döküm ve korkunç giyindiği bir video. sunucularını da sanki o dönem 'ömer karacan'ın trt'de sunduğu 'bir numara' programı için londra'dan özel olarak istanbul'a davet ettiği dönem hipsterlarına benzettim. 

keşke görüntülere topkapı otobüs terminali ve anadolu yakası da dahil edilseymiş...

bir yandan tebessüm ettiren bir yandan üzen görüntüler olan belgesel.
o yıllarda halkın fakir ama mutlu görüntüsü bence çok güzel bi şey.

bir de o zamanlar ingiltere’den istanbul’a 300.000 turistin geldiğini de söylüyor. o yıllar için gayet güzel bi sayı. hatta trenle 78 saatte geliniyormuş.

eski türkiye'ye dair samimi görüntüler barındırıyor. insanların biraz parasız ama mutlu olduğu dönemler. taksim meydanında futbol oynayan adamlar var videoda. ne kadar sıcak ve samimi.

türkiye maçıyla ilgili şu ifade benim çok dikkatimi çekti ve acayip özlem duydum.

"türkiye maçı 1-0 kaybetti ama insanların neşesi hala yüksek. çalışmak için ne kadar güzel bir yer."

vay be. ingiliz muhabir diyor bunu. o kadar yasaklar, fakirlik filan var ama insanlar tuhaf bir şekilde mutlu. o güne ve bugüne baktığımızda gerçekten genlerimizi bozmak için bayağı bir oynanmış.

daha duygusal ama neşeli insanlarmışız o zamanlar.

izlediğim süre içerisinde hüzün, özlem ve acıma gibi değişik duyguları hissetmeme sebep olan video.

doğduğum yıl ülkemde yaşanan üzücü olayların anlatıldığı belgesel.

29 yılda hiçbir şeyin değişmediğini görmek daha da üzücü.

"kariyerini hüzün üzerine kuran küçük emrah" tanımlamasıyla güldürmüştür.

geçmişe gitmeyi özleyen bir insan değilim. mutlaka anılacak çok güzel şeyler var oraya ait, istenmeyen kötü anılar gibi. ben daha iyi bir geleceği 89'a dönmeye yeğlerim. öyle de olmalı. ne var ki, şimdiki an o günün hayal kurulan geleceği olmaktan çok uzak. hayıflanılan şey galiba daha çok bu. insanlar geçmişe bu anlamda özlem duymuyorlar aslında, korkulu gelecek tasvirlerinden, ümitsizlikten geriye çekiliyorlar. bizim geleceğimiz nasıl olmalıydı? özgürlük ve adalet tüm topluma yayılabilirdi. yoksa, nema problema.

89 yılından kalan tek güzel şey, tam bir televizyon efsanesi olan (bkz: kim bunlar). geri kalan her şey kabus gibi. keşke hatırlatmasalardı, keyfim kaçtı.

Mecidiyeköy Trafiği Yerine Hollanda'da Bisikletle İşe Gitmeyi Seçen Birinin İmrendiren Hayatı

Bu içerik de ilginizi çekebilir