Fark Etmediğimiz Halde Onlarca Rüya Gördüğümüz Hayati Uyku Evresi: REM

REM; çoğu canlının epeyce ihtiyaç duyduğu, uyku sağlığımız açısından çok önemli bir evre. Kendisini öğrenmek de bir o kadar yararlı olabilir.
Fark Etmediğimiz Halde Onlarca Rüya Gördüğümüz Hayati Uyku Evresi: REM
iStock


rem uykunun bölümlerinden biridir, normal bir insan gece uykusunda 3-5 kez bu evreye girer, 5 ila 30 dakika sürer.

ingilizcedeki açılımı "hızlı göz hareketleri" anlamına gelir. uykusunun bu kısmında insanların gözlerinin hızlı bir şekilde titrediğinin fark edilmesiyle bu adı almıştır, ayrıca uykunun bu kısmında kollarda bacaklarda küçük hareketler görülebilir.

normal uyku sırasında beyin dalgaları çok yavaşlasa da rem uykusuna geçildiğinde bu dalgalar uyanık bir insanda olduğu kadar hızlanır. insan genelde uykusunun bu kısmında rüya görür ve uykusunun bu kısmındayken uyandırıldığında rüyalarını net bir şekilde hatırlayabilir.
ayrıca gözleri titriyor diye -bilim aşkıyla- abiyi uykusundan uyandırıp dayak yemek olasıdır.
seneler önce denenmiş ve başarılı olunmuştur.
tavsiye edilmez.


her tekrarlanan rem evresi bir öncekine nazaran daha uzun süreli olmakla beraber, bu evrede kaslar tamamen paralize olmuş durumdadır. yani felç.

halk tabiri ile karabasan denilen olgu bu evrede bilincin birden uyanması ile olur. uyanan bilinç felçli kaslara hüküm sürmekte gecikir ve nefes darlığı, kasılma ya da kontrolsüzlük gibi sonuçlar doğrurur.

rem evresinde günün tüm bilgileri süzgeçten geçirilip gerekli kısımların belleğe alındığı söylenir fakat bunun kanıtlanır bir yanı yoktur. gün içinde yaşanan duygu,koku,şiddet eğilimi, yaşanan herhangi bir kısım rüya olarak görülebilir fakat bu illaki gerekli bilgileri alıp belleğe kayıtlandığı anlamına gelmez. zira bilinçaltında kişi kendini altedip, kurtarabilir ya da cezalandırabilir. örneğin, geometri dersinde kötü olan ve başarısızlıktan korkan bir öğrenci, rem uykusunda o güne dair işlenmiş konuları rüya halinde görüyor dahi olsa, işlenen konuyu hafızaya almak yerine yapamadığı sorularla cebelleşir. yine yapamadığı görür, cezalandırır ya da tam tersi çok iyi bir başarı sağladığını görür yapamadığı soru yoktur ve kendini kurtarır. ve genelde böyle rüyaları hatırlamamız güçtür.
eğer hatırlayabiliyorsanız rüyanızı, saplantılarımız hakkında bize fikir verdiği gibi büyük travmalardan da korumuş olur.


insan görmediği, duymadığı ya da hayal etmediği herhangi bir şeyi rüyasında göremez.

mesela hepimizin başına gelen bir durum vardır şu yürüyürken bir ayağın boşluğa gelmesi ve yere doğru çakılıyormuş hissi. boşluktan düşeriz ama asla yere çakılmayız, neden? çünkü bilincimizin ölüm konusunda hiçbir deneyimi yok. ama yinede bu olay bedavaya bungee jumping duygusu, heyecanı veriyor. müthiş.

bir diğer konu olan uyurgezerlik; rem uykusu esnasında gerçekleşir. kaslar felç konumuna gelmez ve kişi hareket haline geçer. burada önemli olan nokta uyurgezer kişi şayet sizinle irtibata geçmiş ise onu uykusundan uyandırmadan yatağına geri götürmektir ve kendiliğinden uyanmasını sağlamaktır.

siz yine de bunları fazla düşünmeyin, boşverin ve artık hadi yatın da zıbarın.


rem evresinde tüm insanların bir gecelik ortalama uykuları boyunca yüzlerce rüya görmesi ufuk açabilir.

yani evet, asla rüya görmediğini söyleyen sizler de aslında birçok rüya görüyorsunuz.

4 aşama ve bir rem süreci olan uykuda rüyalar rem (hızlı göz hareketleri türkçe meali. uykunun bu sürecinde gözler tıpkı uyanıkken olduğu gibi hızla hareket eder bir nevi film izler gibi bu yüzden böyle denir) aşamasında görülür ve kişinin bir rüyayı hatırlayabilmesi için rem uykusu aşamasındayken uyanması gerekir.

özetle eğer sabah uyandığınızda bir rüyayı hatırlıyorsanız rem uykusunda uyanmışsınız demektir. yok eğer hatırlamıyorsanız tam aksidir. ki rem uykusuna geçmemek kişinin sağlıklı ve dinlendirici bir uyku alamamasına sebep olmaktadır.

farelerle yapılan deneyler de göstermekte ki rem uykusuna geçer geçmez uyandırılan (yani rem uykusuna izin verilmeyen) farelerin bir süre sonra ölümü gerçekleşmektedir. dolayısıyla sağlıklı bir uyku tüm canlılar için hayati önem taşımakta.

eğer ki rem uykunuzun ortasında uyanır ve rem uykunuzu tamamlamadan kalkarsanız, uykunuzu alamazsınız.

misal alarmla uyanıyorsunuz ve alarm sizin rem uykunuzun nerde başlayıp nerde bittiğini bilmediğinden, rem'in ortasında çalıveriyor, siz de uyanıyorsunuz ve hala uykunuz var. bunun sebebi yeterince uyumamanız değil, rem uykusunun yarıda kesilmiş olmasıdır. işte bu sebeple insan sabah uyanacağı saati beyninde şartlamalıdır ki, vücut da kendini ona göre ayarlasın ve kalkmanız gereken saatte rem'i tamamlayıp sizi uyandırsın. bilim dünyası bunu her insanın başarabileceğini söylemektedir. ama alarmı da yine de kurmakta fayda vardır, olur da vücut ve beyin sizi uyandırmayı başaramazsa diye...

uyku döngüsünün son halkası olan ve 1 buçuk - 2 saatte bir tekrar eden rem'i 2 kere tamamlamanın uykuyu almak için yeterli olduğunu öne süren bir görüş de yok değildir. bu da 4 saat uykunun yeterli olduğu anlamına gelmektedir lakin bu bildiğim kadarıyla kesin bir bulgu değildir.

Eğitim İçin Yurt Dışına Gideceklerin Kültür Şoku Yaşamaması Adına Bilmesi Gerekenler