Gezip Tozmalarda 36 Poz Hakkı Olunan Efsane Zamanlar

Şimdi şöyle bir 90'lara ve 2000'lerin başlarına gidiyoruz. Hani şu 36'lık filmle çalışan fotoğraf makinalarının olduğu zamanlar.
Gezip Tozmalarda 36 Poz Hakkı Olunan Efsane Zamanlar
iStock.com


2 adet fotoğraf makinesi getirildiyse eğer, şanslı zamanlardı. kişi başına kaç poz hakkı düştüğü hesaplanır, mümkün mertebe o hesaba sadık kalınırdı. şımarıklık yapma hakkı, ortamın en küçüğüne verilirdi elbette. bazen en güvendiğin poz yanmış olur, kahrından geberirdin. zaten 34'ten sonrası çok sakattı. 36'nın patlamama ihtimali de çok zayıftı. bunlar tabi hep tecrübeyle sabitlik kazanıyordu. ergenliğin son dönemlerinde hangi noktalarda fotoğraf karesine dahil olacağın üzerine biraz üstatlaşmış olunurdu. kıymet bilmek denilen şey vardı.

iStock.com


toplu fotoğraflarda maymunluk yapma ekolü de bu döneme rastlar. sırf o dönemden kalma fotoğrafları açığa çıktığı için bunalıma giren arkadaşlarım var. şu an gökhan güney falan dinliyorlar.

bir de bunu video kaset dönemi vardır ki, dakikaları bölüştürmek ciddi bir matematik gerektirirdi. bununla ilgili bir örnek gelmedi aklıma.

filmin baş tarafındaki yanık bölümün geçilmesi amacıyla ilk bir kaç pozun çok da gerekli olmayan çekimlere harcandığı, film makarasının sonunda ise "hadi yaaaa!.. bitti!.." diye hüzünlere gark oldunduğu zamanlardı. 

iStock.com


geziye gidildiğinde yanına bir kaç makara fazladan boş film almaktı. başkalarının pozlarını çektiğinde kendine de kalsın diye fotoğrafçıya "kafa + 1 sayıda basılacak usta!.." diye tembihlendiği, manzara pozlarında ise bazı şaşkın fotoğrafçıların "ulen kafa yok ama iyisi mi iki tane basayım bundan..." diyerek hesabı şişirdiği günlerdi. 

okul gezilerinden sonra fotoğraflar dağıtılırken para toplama ya da para verme telaşıydı. önce birer tane örnek baskı alınıp daha sonra çoğalttırılırken, "ulen bu da falancanın filanca kuzeniymiş, nerden görecem herifi bir daha?!?" deyip sayıya dahil edilmediği, sonra da o falancanın "aaaa, kuzenim için yok mu?!?" diye arıza çıkarttığı bir dönemdi.

iStock.com


hey gidi hey.

36 kare bitmesinde diye kendimizi o kadar kasardık ki, gezi bittiğinde makarada hala daha 5-6 kare kalırdı. sonra o 5-6 kareyi de makara bitsin diye saçma sapan şeyleri çekerek bitirirdik.

36 pozluk filmle 40 poza kadar çekebilen makineye sahip olmanın pek havalı olduğu zamanlardır.

iStock.com

zamanın zaman olduğu zamanlardı, hey gidi... şimdi hiçbir şeye zamanımız yok aq. makine dijital, ama siksen 36 poz çekemezsin... dünyanın en gezilesi müzesindesin... iki yavşak poz çekmişsin... ay ben sıkıldım, bi sigara molası verelim... ne oldu müze??? objektif hep başımıza, hep götümüze...

o değil de ben o son pozun hastasıydım... çekip çekemeyeceğinden emin değilsin. yarısı çıkar bazen. bızııırrrrtt diye sarmaya başlar sonrasında... ya o bızıırrrrt anında pil biterse?.. neyse ki bitmez... bi heyecan bi panik... bi mutluluk bi mutsuzluk... üfff teknoloji... bi siktir git allasen...

iStock.com

otu boku çekemediğin, pozlara kıyamadığın zamanlardır.. "aa kediye bak ne güzel yürüyo ya laqq çekeyip paylaşayım" ların olmadığı en güzel anıların dostlukların belgesiydi o pozlar. kah elle kah motorlu makinelerle çıkan o güzelim cır cır civuuu sesleri halen anılarımda..

teknoloji güzel şey. sonsuz fotoğraf çekme hakkı, olmamış bu deyip tekrar çekilme lüksü, istediğin an çıkarıp çektiğin fotoğraflara bakabilme, fotoğrafları allayıp pullama, allayıp pullanan fotoğrafları arkadaşlarla paylaşma vs. bunların hepsi güzel şeyler. 

güzel şeyler de aylar önce çekilmiş, nasıl çıktığını bilmediğin, nerede kimlerle çekildiğini unuttuğun süprizli fotoğrafların baba tarafından fotoğrafçıda tab ettirilip eve getirilmesiyle oluşan o heyecan hiçbirisinde yok sanki be.

iStock.com

fotoğraf makinası yaygın değildi. "hadi fotoğraf çekinelim" denildiğinde herkes bir yerinden makina çıkaramazdı.

pozlar spontan değil statik idi. dur dilimi çıkarayım, şuraya bir eşek kulağı yapalım sululuğu olamazdı. ne fotoğraf ne de hayat o kadar hızlı değildi. ve şöyle geçmişi kurcalayınca en fazla birlikteliklerin fotoğraflarını çektiğimiz ve hala antika eser niyetine sakladığımız kıymetteki fotoğrafların zamanıydı.

o günleri mazi olarak tanımlıyoruz. gök kubbede hoş bir sada olarak kalan mazi.

hadi durmak yok çağı yakalayacağız. bas telefona çek fotoğrafı, sonra unut onu hafızada kıymeti yok nasıl olsa

iStock.com

resimlerin en beklediğiniz olanında mutlaka kenarında yanık olduğu zamanlardır.

35 ve 36. pozlar genelde en özel ve keyifli olanlardır. madem son pozlar çekilecek, herkes en içten gülümsemesini takılır. tabi bir de özellikle 36. pozun 'yanma' ihtimali o son pozu hep daha kıymetli yapar.