Gülmekten Kırıp Geçiren Unutulmaz Okul Müdürü Sözleri

Tahsil hayatımızda öğretmenlerimizle olduğu kadar okul müdürleriyle de diyaloğa girmişizdir ya da buna tanık olmuşuzdur. Sözlük yazarları da epey güldürme potansiyeli olan kendi anılarını paylaşmış durumla ilgili.
Gülmekten Kırıp Geçiren Unutulmaz Okul Müdürü Sözleri


sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;

"arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?"

okul müdürü ve müdür yardımcıları derslerde sınıfları gezip arama yapmaktadırlar.müdür yardımcılarından biri sınıfta sigara paketi bulur.sigara paketi marlborodır.içini açıp sigaralara bakan müdür:

- fakir piçler marlboro paketine l&m koymuşlar.neyin peşindesiniz lan siz?

adana'da bir lise

okuldaki fuhuş olayları artmakta ve kulaktan kulağa yayılmaktadır.

cuma günü, kapanış konuşması sırasında eline mikrofonu alan okul müdürü şu cümleyi kurar:

+ bugün kerhaneden aradılar, "ya siz kapatın, ya da biz kapatalım!" dediler...

istiklal makzume anadolu lisesi'nin efsanevi müdürü zekeriya kara'nın ağzından dökülen müthiş sözlerdir nazarımda. şöyle ki;

"bu sene öss'de ilk üçe on kişi sokucaz. özellikle lise sonlardan."

"kızıım konuşmayın. şş sen beyaz gömleklii!" (okul forması gri etek beyaz gömlek kombinasyonu)

"benim bi hocam vardı rahmetli, şimdi noolmuştur ölmüş müdür kalmış mıdır bilmiyorum."

"çocuklar hepinizin kurban bayramını ve sevgililer gününü kutluyorum."

sigara içen öğrenciler kalabalık bir grup halinde tuvalete girerken; "ne işiniz var oğlum tuvaletin önünde? bok mu var lan orda?"

ve yüzyılın bombası;

"kızlar ne bu? her okul çıkışında kapı önünde başka okullardan çocuklar, gözümüzün önünde öpüşüyosunuz, sarılıyosunuz... niye bizim okuldaki çocukların suyu mu çıktı? bakayım... cillop gibi hepsi!"


okula girişte kılıf kıyafet kontrolü yapılmaktadır. arkadaşım halı saha ayakkabısı giymiştir ama arkama saklanarak gizli gizli girmeye çalışmaktadır.

müdür: gördüm seni maradona. gel buraya.

-en arkadaki bile arkasına dönüp konuşuyor. ne biçim sınıf lan bu!!

(10 dk. sonra)

-olum peki sen kiminle konuşuyorsun? manyak mısın?(en önde oturan öğrenci tahtaya bakarak konuşurken)

(aynı dersin son anları)

-hayatımda ilk defa, duvar ve tahtayla konuşan insanlar gördüm. üzüldüm. sizin sınıfı ortaya bi yere kümeleyelim. en azından birbirinizle konuşursunuz.

genellikle pazartesi ya da cuma günleri bayrak töreni esnasında söylenmiş sözlerdir.

cuma gününden sökülmüş pirizleri eline almış olan okul müdürümüz hıdır kalkan'ın, pazartesi günü törende yaptığı bir konuşma şöyleydi;

müdür: (kızlara dönerek) çiçeklerim,güllerim sizlere lafım yok ama erkekler arasında anası babası belli olmayan tipler var. lan olum ne istiyorsun okulun prizinden ya. laan bunlar devlet malı devlet. sen eve gittin mi prizleri söküyormusun. hee? püs herifleeer. olum illa oraya da mı gizli gamara taktıralım yani (tel örgülerden kaçan öğrencileri tespit için gizli kamera mevcuttur.) vallahi utanıyorum. bakın aranızda psikolojik tedaviye ihtiyacı olan varsa söylesin ben cebimden ödeyeceğim.

bir hafta sonra;

müdür: bakın çocuklar o gamarayı kim götürdüyse hemen geri getirsin birşey yapmayacağım söz veriyorum. eğer utanıyorsa gece gelip bekçinin kapısının önüne koyabilir. olur bir hata yapmıştır anlıyorum ama adi herifler(bir anlık gaza gelir ve bağırır) daha taksitlerini ödemedik laaannn. vallahi siz beni ganser edeceksiniz.

liseye kayıt için gelinmiştir;

+ hocam okulun servisi var mı?
- paran varsa helikopter bile indirirsin.


lise 2. sınıftayız, liselerarası satranç turnuvası yapılacakmış. okul müdürü, istiklâl marşı öncesi duyuru yapıyor;

-arkadaşlar, liselerarası satranç turnuvası var. anlayanlar bi' el kaldırsın, sayıya göre aramızda da bir organizasyon düzenleyip takım oluşturalım.
30-40 kişi falan el kaldırdı. bizim sınıftaki piç akın da elini kaldıranlar arasında. müdür;
-akın yavrum sen niye elini kaldırıyorsun? biliyor musun satranç oynamayı?
kendinden emin bir tavırla akın;
-benim satrançta turnuva ikinciliğim var hocam.
-iki kişi mi katılmıştınız çocuğum turnuvaya?

tüm okul senkronize şekilde kahkaha patlattı. piç akın'ı da oraya gömdük ve evlere dağıldık.

yer yıldırım beyazıt anadolu lisesi sene 2002 galiba. eşref sağlık sahnede:

- sakal tıraşlarınızı olup da gelin "özellikle" erkekler için söylüyorum!

sabah, sınıflar içeri girmeden okul müdürü sırayla geçen öğrencilerden saçlarını jöle ile dikmiş birini çağırır ve arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında sorar:

- oğlum senin ananı kirpi mi sikti?

(bkz: based on a true story)

- bok içinde sigara içiyorsunuz. sigara keyif işidir evladım tuvalette sigara mı içilir ?

"günaydın çocuklar. bu hafta biliyorsunuz sınav haftası, o yüzden koridorlarda ses yapmayın arkadaşlarınız sınav olurken. tabi şimdi ben bunu diyorum ama bu okuldaki bazıları bunu yine yapacak. yapacak! (burada bağırmaya başlıyor) ulan şerefsizin evladı! yapma diyorum niye yapıyorsun! yarın bir gün bu adam önemli yerlere geldiğinde bişey mi olacak! hayır yine şerefsiz!

(sakinleşir) kafire ilim öğretmek, kaplana kanat takmaktır çocuklar. iyi dersler."

(oha)

saçını kazıtmış öğrenciye:

- yarın o saçlarla okula gelmeyeceksin!

genç milli futbol takımına seçilip milli maçta forma şansı bulan bir öğrenci bayrak töreninde tüm okulun karşısına çıkarılır. okul müdürünün ağzından şu sözler dökülür:

- çocuklar, arkadaşınız bu hafta milli oldu. alkışlayalım her beraber.

bu anons üzerine öğretmenler de dahil tüm okul kahkahalara boğulmuş, müdür uzunca bir süre neden herkesin güldüğünü anlayabilmek için kafa yormuştur.

(bkz: izmir atatürk lisesi)

liseyi bitirdikten sonra diplomayı almak için okula tekrar gidilir. diplomayı verme işi de tatile çıkan müdür yardımcısı yerine müdüre kalmıştır. öss türkiye derecesi olan bir arkadaş ve ortalama puana sahip bir arkadaş müdürün odasına girerler. müdür hangi üniversiteye girildiğini sorar ve ona göre diploma parası almayacağını söyler.

m: söyle bakalım evladım nereye girdin?
a1: istanbul iktisat hocam.
m: çok güzel oğlum afferim, buyur diploman. peki sen nereye girdin?
a2: odtü elektrik elektronik hocam.
m: ankaradaydı di mi odtü?
a2: evet hocam
m: istanbul'a puanın yetmedi demek. neyse sağlık olsun seninki de fena değilmiş.

yer şehremini lisesi. elbette bayrak töreni öncesi. zaman fi tarihi.

"okulu bu kadar kirleten başka bir öğrenci grubu görmedim. lut kavmi gibi helak edilmeyi hakediyorsunuz"


-  herkes gelmiş benim çocuğum aynştayn, benim yavrum aynştayn.. ne aynştaynı be!! bunların hepsi fırenkanştayn..

bir cuma günü, istiklal marşı öncesi okul müdürümüz gayet sakin ve sevecen bir ses tonuyla konuşmaya başlar;

- gençler, sirkleri bilir misiniz? filler vardır, maymunlar vardır, ayılar vardır. bunların eğitmenleri de vardır. onları eğitirler, yeni hareketler, çeşitli beceriler öğretirler görmüşsünüzdür öyle değil mi?

+ eveettt ( bir ilkokul çocuğu edasında)

- be eşşek herifler. bu ayılar, maymunlar dahi eğitiliyor da siz nası eğitilemiyorsunuz lan?

sene 2003, ankara nermin mehmet çekiç anadolu lisesi'nde bir cuma günü istiklal marşı'nda müdür nutuk çekiyor. o sırada ağzından şu cümleler dökülüyor

"aranızda bazı kendini bilmezler var! onlar kendilerini biliyor."