He-Man'in, Kainat Barışının Önündeki Gerçek Engel Olması

Eternia Krallığı'nda uzun süredir cereyan eden bu haksızlığa sesimizi çıkarmanın zamanı geldi de geçiyor artık.
He-Man'in, Kainat Barışının Önündeki Gerçek Engel Olması

he-man'in kainat barışının önündeki engel olması... yıllardır he-man ve aksiyon figürlerinden tiksinen biri olarak, açıklamakta sakınca görmediğim, çarpıcı bir iddia.

yıllar düşünüyorum bir türlü izaha, mantığa oturtamıyorum. bu adam nasıl süper kahraman olabilir lan? yani, nasıl bu adam kainatta barış sağlayacak? şöyle düşünüyorum ya ben bu çizgi filmleri affedersiniz götümle izledim, ya da bizim milletin algıları kapalı.

bakın size izah edeyim, neden he-man mahlaslı bu it oğlu it kainat barışının önündeki tek engeldir.

hatırlamayanlar için kısa bir özet geçiyorum

eternia krallığı’nın liderleri kral randor ve kraliçe marlena’ın iki çocuğundan biri. asıl adı da adam. eternia krallığı'nın prensi. gölgeler şatosu’nun büyücüsü tarafından kendisine verilen güç kılıcı’nı göğe kaldırarak meşhur lafı "gölgelerin gücü adına... güç bende artık" diye naralar attıktan sonra he-man'e dönüşüyor.

he-man ve adam arasındaki tek fiziksel farklılık ten rengi. he-man, adam'a göre biraz daha bronz kalıyor. onun dışında aynı donuk surat, aynı mayo, aynı saç rengi. hepsi aynı aslında. işte bu arkadaş he-man olduğunu sadece güvendiği kişilere söylüyor, yanında kendisine eşlik eden sidekick'i titrek adında bir kaplanı var. o da kendisi gibi daha güçlü bir karakter olan atılgan'a dönüşüyor. he-man'in aslında adam olduğunu bilen 3 kişi var; titrek, general duncan ve orko. aslında general'in üvey kızı da adam'ın çok yakın arkadaşı ama, perma saçlı süper kahramanımızı tanıyamıyor.


şimdi gelelim bu he-man'in sözde azılı düşmanına. tabii ki bu kişi iskeletor. çizgi roman okuyucuları iyi bilecektir. iskeletor aslında randor’un kardeşi prens keldor'dur. bunun yanı sıra he-man'in yani adam'ın ikiz kardeşi she-ra'nın baş düşmanı hordak'ın sağ koludur. fakat bunlar dizide kullanılmamıştır. iskeletor'un nihai amacı; gölgeler şatosu’nu ele geçirmek, oradan edineceği güçle de eternia krallığı'nı ele geçirmektir. yani, izleyenlere kötü adam diye dayatılmış aslında davasının peşinde olan bir adam.

Keldor ve İskeletor

özeti bitirdiysek asıl yazıya geçebiliriz

he-man, bayağı bayağı öküz gücünde bir adam. şüphesiz buna itirazım yok. öyle ki, bazı yerlerde superman ile teke tek kapışacak kadar güçlü olduğu iddia edilmiştir. tabi, bu gücü yok edilemez, zarar görmeyen güç kılıcından geliyor. gölgeler şatosu’nun güçlerini adam’a ve titrek’e yansıtarak adam'ı he-man'e, titrek'i atılgan'a dönüştürüyor.

ne kadar güçlü değil mi he-man, durdurulamaz, baş edilemez, harika güçlü bir karakter.

ancak; çoklu kişilik bozukluğu yaşayan adam'ın alter egosu'dur he-man. kaslı görünmek için streoid'e abanan, bir bilek güreşine çıksa yenilecek, gücünü tamamen belirli bir kaynaklardan alan, hiçbir yeteneği ve vasfı olmayan pezevengin tekidir.

niye mi?

iskeletor, çizgi filmde sürekli nasıl gösteriliyor? düzenbaz, kötü, gaddar ve savaş yanlısı. çizgi romandaki iskeletor ve çizgi filmde işlenilen iskeletor arasında hiçbir fark yok ama hakkındaki gerçeklerin bazıları hiç açıklanmamıştır. ilk başlarda yazmıştım. iskeletor'un asıl adı keldor'dur. keldor'un yüzüne asit dökülmesi sonucu yüzünü kaybeder. keldor, aslında ölmesi gerekirken, karanlık varlıklar tarafından karanlık tarafa geçmesi karşılığında hayatı kurtarılır.

yani kötü kötü diye beynimizi siktikleri, törpüledikleri adam aslında eternia krallığı'nın varislerinden biri. kral randor'un kardeşi, prens adam'ın yani he-man'in öz amcası lan. kral randor'un tahta nasıl geçtiğini bilmiyoruz. ancak, mutlak monarşide tahta geçmek için her türlü pisliği yapmakta beis görülmediğini de biliyoruz. keldor, kral randor kadar tahtta söz sahibi. bu adamı zamanında nasıl dışladılar, nasıl tezgaha getirdilerse, adam ölmektense, bari yaşayayım diyerek karanlık tarafa geçiyor.


kraliyet ailesi tarafından dışlanmış, taht hakkı gasp edilmiş, eternia halkı gözündeki itibarı sıfıra indirilmiş, yüzü asit sonucu dağılmış ve son çare olarak ölmeyi değil de yaşamayı tercih eden adamın, sonuçlar ve etkileri doğrultusunda kötülüğü seçmek zorunda kaldığını görüyorum ben.

şimdi bu adamın; eternia krallığı'nı fethetmeyi istemesi, gölgeler şatosu'nu ele geçirmeye çalışması, sıradan bir kötünün dünyaya kan kusturmaya çalışması mı? yoksa, tamamen kötü olmaya itilmiş, kötü olmaktan başka bir çaresi kalmamış garip bir adamın intikam, adalet arayışı mı?

gelelim, he-man isimli pezevengin neden kainat barışının önündeki tek engel olduğuna

babası kral olduğu için tahtın yasal varisi adam. babasının tahta nasıl geçtiğini, keldor ve randor arasındaki yaş farkını bilmiyoruz. adam'ın dedesi kral miro neye dayanarak randor'u seçti onu da bilmiyoruz. adam, taht hakkından kendi rızasıyla feragat etmediği sürece ne kainat ne de eternia krallığı daimi barışı kavuşamayacaktır.

çünkü keldor yani iskeletor, daima tahtı ele geçirmeye çalışacak. haklı olarak, kötü olmaya devam edecek. ee öte yandan adam denen it oğlu it alter egosu he-man'i ve gölgeler şatosu'ndan gelen güçlerin getirdiği otoriteyi, prestiji bırakmayacak. birisi çıkıp, ya bakın kardeşim siz aslında akrabasınız lan o senin amcan, lan o senin yeğenin demeyeceğine göre, kısır döngü içerisine girilecek.

bu kısır döngü esnasında eternia krallığı'nda ilerleme duracak ve halk kaosla, yıkımla mücadele etmek zorunda kalmamış gibi bir de duraklama dönemi başlayacak. bu da haliyle; nüfusa, üretime, tarıma yansıyacak. he-man denen it oğlu it kılıcını savuracak, pire torbası kaplanla maceraya atılacak, naralar atacak diye belki de proleter kesim sonsuz bir kıtlık döngüsüne girecek.

oysa, he-man kılıcını kınına soksa, amcasından helallik istese, gölgeler şatosu'nu sadece dışarıdan gelecek tehditlere karşı kullanmaya yemin etse, gerekmedikçe he-man'e dönüşmemeye ant içse, kendi rızasıyla tahtan vazgeçse, babası yani randor öldükten sonra amcası iskeletor tahta geçse, hem eternia daimi barışa kavuşacak hem de kainat.


kainat nasıl daimi barışa kavuşacak?

iskeletor, karanlık tarafa geçtiğinden beri tanımadığı kötü büyücü, yaratık falan kalmadı. hepsi kendinin emri altında. krallığa kavuştuğunda, onuru ve haysiyetini eternia halkının önünde tekrar kazandığında "ya kardeşim bu benim öz yeğenim, diğerleri de yengem, o yüzden bir daha bu krallığa karışmayın" diyecek ve tüm diğer büyücüler ve yaratıklar başka bir boyuta giderek, orada ekmeklerini aramaya başlayacaklar.

böylelikle hem eternia krallığı barışı yakalayacak hem de kainatta daimi barış hüküm sürecek.

arz ederim.

iskeletor'un anısına


Bayan Rottenmeier'ın Aslında Heidi Hakkında Haklı Olması

SüngerBob Sürekli Çalışarak Stagflasyonu Engelliyor mu?