İngiltere'nin Koronavirüse Karşı Uygulamaya Başladığı Kitle Bağışıklığı Yöntemi Nedir?

İngiltere başbakanı Boris Johnson, yaptığı açıklamada sert bir karantina yerine hastalığın insanlara bulaşarak uzun zamana yayılması ve bu sayede bağışıklık kazanılmasını tercih ettiklerini söyledi. Peki bu yöntem de neyin nesi? Bakalım.
İngiltere'nin Koronavirüse Karşı Uygulamaya Başladığı Kitle Bağışıklığı Yöntemi Nedir?
iStock

Kendisi, daha önce aşı karşıtı hareket sırasında gündeme gelmişti

kitle bağışıklığı... ing: herd immunity. türkçe kaynaklarda genelde bu şekilde çevrilmiş.

aşı karşıtlarının "çocuğumu ister aşılatırım ister aşılatmam. bundan kime ne?" derken ıskaladıkları fenomen.

aşılanmamış her birey toplum sağlığı için potansiyel bir tehlikedir.

her toplumda belli sebeplerden aşı olamamış çocuk veya yetişkinler vardır (yaşın çok küçük olması, bağışıklığın zayıf olması, aşı olunacak sırada hamile olmak vs...). bulaşıcı hastalıkların aşı olamayan bu kişilere zarar vermemesi için toplumun belli oranda bir kısmının aşılı olması gerekir. bu orana "kritik eşik" denir. eğer bir toplumdaki aşılı kişilerin oranı kritik eşiğin altındaysa hastalıkların salgına dönüşerek aşı olamayanları da hasta etme riski vardır. kritik eşik oranı kızamık için %92-95, boğmaca için %92-94, difteri için %83-86 şeklinde gider. (oranları wikipedia'dan aldım, ilgili kaynak orada var.) eğer bu oranları tutturabilirseniz görülen hastalıkların salgına dönüşme ihtimali pek azdır.

tabi bunlar ciddi oranlar ve bu oranları tutturmak ancak sıkı takiple mümkün. zira bu oranı sadece genelde değil, aynı zamanda yerel komüniteler bazında da yakalamak gerekiyor. istanbul üzerinden bir örnek vereyim: diyelim ki bağcılar'da yaşayanlar hariç herkesi kızamığa karşı aşılamayı başardınız. istanbul geneli için %95 oranını tutturursunuz. ama bağcılar'da yaşayan insanlar hala risk altındadır. zira o komünite için kritik eşik aşılamamıştır. istanbul'a bir grup kızamıklı mülteci gelse hastalık bağcılar'da kısa sürede yayılır, aşı olmamışların yanında aşı olamamışlar da zarar görür.

virüs kaçınılmaz olarak yayılacak, öyleyse hemen yayılsın bitsin düşüncesi mantıklı mı?

şöyle sorunlar var:

1. sağlık sisteminin kapasiteye yetişememesi en büyük sorun. virüs çabuk yayılır ve insanlar hastanelere yığılırsa çoğu tedavi edilemeyecek ve ölüm oranları çok artacak.
2. zamana yayılırsa malzeme (maske, solunum cihazı vs.) üretmek için zamanımız olur.
3. zamana yayılırsa tedavi yöntemleri gelişir, belki ilaç bulunur.

ama en önemlisi yaşlıların ve risk altındakilerin durumu. hastalık yayılsın demek bu kişiler ölsün demek bir yerde. değilse de bu kişilere özgü tedbir alınması gerekiyor. hastalık gençler arasında hızla yayılsın ama yaşlılar arasında yavaş yayılsın gibi bir seçenek mümkün değil gibi. dolayısıyla ekonomik kaybı göze alıp bandı yavaş yavaş çekmek herkes için en iyi çözüm gibi görünüyor. bu tartışma, yara bandını hızlı mı çekseniz daha çok acır yoksa yavaş mı gibi bir şey çünkü.

bu, çok faydacı bir önlem

tam siyasetçi işi. duygusuz.

aynı zamanda devasa bir kumar. sağlık sistemini çökertebilir de. ayrıca bir kere korona olan tekrar olabiliyor. ilkini atlatan ikincisini de kesin atlatır denemiyor. 

şu kadar sürede kesin atlatırız da denemiyor. dolayısı ile virüsü aktif tutma uzunluğundan dolayı dünya açısından da risk.

virüs hakkında bilgi az iken bu kadar büyük risk alınmalı mı? ingiltere'de çok sayıda doktor bu uygulamaya karşı olup, önlem alınmalı diyor.

Koronavirüs Konusunda Karantinadan Daha Etkili Olan Önlem: Sosyal Mesafelenme

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz'un Koronavirüs Hakkında Sözlük Yazarlarına Verdiği Cevaplar