İnsan Vücudunun "Hepimiz Aslında Yıldız Tozuyuz" Mitini Açıklayan Kimyasal Muhteviyatı

Barındırdığımız element ve çeşitli diğer maddeler, insanoğlunun evrendeki varlığını tekrar kafada biçimlendirmek için harika bir kaynak.
İnsan Vücudunun "Hepimiz Aslında Yıldız Tozuyuz"  Mitini Açıklayan Kimyasal Muhteviyatı
iStock


vücudumuzun protein, karbonhidrat ve yağ mimarisi aşağıdaki gibidir

oksijen ( %65 ): besinin enerjiye dönüştürülmesindeki en kritik element. 

karbon (%18,5): vücudumuzun yapı taşları olan konvansiyonel hücreler, hormonlar, sinirler vb tüm bileşenlerin hammaddesi. 

hidrojen (%9,5): enerji üretiminde önemli rolleri vardır. besinlerin enerji elde edilmesi sürecinde hücrelere taşınmasında ve yakıldıktan sonra hücreden uzaklaştırılmasında rol oynar. vücut sıcaklığının düzenlenmesinde de önemli yardımları vardır. 

nitrojen (%3,3): amino asitlerde bulunur. proteinlerimizin yapıtaşlardır. aynı zamanda nükleik asitlerimizin (dna-rna) polimer yapısını oluşturur. 

kalsiyum (%1,5): kemiklerin ve dişlerin rijitliğini ve mukavemetini (dayanıklılık) sağlar. kas ve sinir sisteminin işini yapmasındaki en önemli elementtir. kanın pıhtılaşması mekanizmasında da önemi büyüktür. 

fosfor (%1,0): kemiklerin, dişlerin inşası ve sağlıklı bir şekilde muhafazası için kullanılır. ayrıca hücre içindeki kimyasal enerji reaksiyonlarında açığa çıkan ve kullanılan adenozin trifosfat (atp) molekülünün en önemli elementidir. 

potasyum (%0,4): sinir hücrelerindeki elektriksel sinyalizasyonda önemli görevleri vardır. bunun yanı sıra vücuttaki su dengesinin korunmasında da rol oynar. 

kükürt (%0,3): kıkırdakta, insülinde ( vücudun şekeri kontrol etmesini sağlayan hormon ) anne sütünde, vücudun bağışıklık sisteminde yer alan savaşçı hücrelerinde ve sert uzantılarda ( saç, tırnak ) bulunur. 

klor (%0,2): yine sinir hücrelerinde kullanılan bir başka element. bunun yanı sıra mide ve safra kesesi sıvılarında bulunur. sindirim mevzusunda hayli önemli bir oyuncudur. 

sodyum (%0,2): potasyumla birlikte sinir hücrelerindeki elektrik sinyalizasyonunun diğer önemli elementidir. bu ikisi ying-yang gibidir, beraber çalışırlar. aynı şekilde vücuttaki suyun dengesini de birlikte ayarlarlar. 

magnezyum (%0,1): kas ve iskelet sisteminin yapısında bulunur. ayrıca hücre içindeki atp tepkimelerinde de önemli görevleri vardır. 

iyot (eser miktar): metabolizma hızını ayarlayan tiroid bezinin salgıladığı hormonların en önemli yapıtaşını oluşturan elementtir. 

demir (eser miktar): alyuvarlar oksijen taşıyan hemoglobin molekülünün en mühim elementidir. öyle baskın bir kokusu vardır ki basit bir yaralanmada dahi kanayan uzvunuzu burnunuza doğru götürdüğünüzde kokusunu rahatlıkla duyarsınız. 

çinko (eser miktar): sindirim enzimlerinin üretilmesinde kullanılan bir elementtir.


bir de şu yıldız tozu mevzusu var :) 

şu aralar herkes ben yıldız tozuyum ben yıldızmışım aslında diye tatliş tatliş gülümsüyor.
insanların ucundan kıyından da olsa astronomi ve kimyaya böyle ilgi duyması hoş bir şey.

lakin siz yine de işin doğrusunu bilin:

evet helyum ve hidrojen dışındaki tüm elementler yıldızların kalbinde (romantik olsun biraz) dövülür. oransal olarak vücudumuzu oluşturan elementlerin %90'ı da yıldızlarda bulunan elementlerle ortaktır ama bu "yıldız tozu" olduğumuz manasına gelmez. ya da sizin içinizdeki, misal bir adet demir molekülünün 5 milyar yıl önce bl502b (ismi sallıyorum, ama kesin bu isimde bir yıldız vardır) yıldızından kopan bir atom, element vs olduğunu söylemek biraz naiflik olur :) elementler yıldızlarda kademe kademe dönüşerek en son demir haline gelir. yalnız bu dönüşüm illa bir yıldızda devam edecek diye bir kaide yoktur. uygun ortam (sıcaklık, basınç) bulunan her yerde bu dönüşüm gerçekleşebilir. ve inanın evrende bu dönüşümün olabileceği sayısız yer vardır.

evet yıldızlar görkemli ve haşmetli varlıklardır lakin "kişisel gelişim" böyle bir şey değil. ruhunuzu ve varlığınızı yüceltmek için yıldızlara ihtiyacınız yok. var olmanın kendisi bile olağanın çok üstünde küçük ihtimallerin gerçekleşmesi ile zuhur etmekte. haliyle siz zaten bir mucizesiniz. biyolojik, kimyevi ve matematiksel bir mucize hem de.

bu kadar çok "mucize"nin aynı anda var olması ya da kötü, faydasız, "keşke var olmasa" dediklerinizin de bu denli fazla olması, bunu sıradanlaştırmıyor. 

sıradanlaştırmamalı. 

sıradanlaştırmasın :)