İş Hayatında Sunduğu Olanaklarla Gidip Yerleşme İsteği Uyandıran Ülke: İsveç

İsveç'te çalışan Sözlük yazarı ''liveinflames'', İsveç'in imrendiren iş hayatını anlatmış.
İş Hayatında Sunduğu Olanaklarla Gidip Yerleşme İsteği Uyandıran Ülke: İsveç
iStock.com

ise baslayali 4,5 ay oldu. bugun 3 haftalik izne cikiyorum ve bu diger calisanlara oranla gayet az bir sure (yeni basladigim icin). tam 6 haftalik tatile cikan is arkadaslarim var. 5 hafta ise standart gibi bisey. noel moel, paskalya falan onlar haric. tatil konusunda en cömert ulkelerden biri yani tartismasiz. cocugunuz oldugunda zaten aylarca izin alabiliyorsunuz ki ondan kesin bahsedilmistir zaten daha önce.

genelde firmalarda "ana tatil" dönemi gibi bisi var ve bu tarihlerde in cin top oynuyor resmen. herkes tatilde amk. su anda normalde 30 civari kisinin calistigi departmanda 5 kisi falaniz ve ana tatil bu hafta degil haftaya basliyor. haftaya benle birlikte tatile cikacak diger kisilerle birlikte bildigin 2-3 kisi falan kalacak koca binada. genelde her departmandan bir kisi sorumlu kalacak sekilde ayarlaniyor zaten (muhendislik firmasi bu arada).

tatil mevzusunu gecelim. flextid denilen bir olay var, esnek zaman gibi bir anlama geliyor. turkiye'de "esnek calisma sartlarina uyum saglayabilecek ;)" adi altinda adam siktikleri sey hani. burada gercekten esnek demek ama. sabah 7 ile 9 arasinda firmaya istedigin zaman gelebiliyorsun, ögleden sonra da 15:30 ile 18 arasinda cikabiliyorsun. atiyorum bir gun 7 saat calisip ertesi gun 9,5 saat calisip sonraki gun 6,5 saat calisabilirsin, tamamen sana kalmis. isyerindeki ilk gunumde patronum "gidis gelis saatlerini bana söylemeden kendine göre ayarlayabilirsin" demisti de "negzel lan" demistim. bu flextid'i biriktirip kullanabiliyorsunuz da sonra. mesela her gun fix 8,5 saat calistiniz diyelim, 16 is gunu sonra ne etti? mhp'nin 40. yili kutlu olsun! yok lan bi dakka hatlar karisti. hah ne etti? 8 ekstra saat. patronunuza bildirip anlastiginiz takdirde gayet rahat bir sekilde bu 8 saati kullanip bir gun ise gelmeyebiliyorsunuz. hic kullanmadan onlarca hatta yuzlerce saat biriktirip sonra yavas yavas kullananlari gördum mesela.

her gun iki tane fika molasi var. kagit ustunde 12 dakika olan bu molalarin her biri pratikte net yarim saat suruyor. yani 8 saatin bir saati kahve molasinda geciyor. fika isvecliler icin cok önemli tabi, sosyallesmek ve kafayi dagitmak adina da gayet olumlu bisi oldugunu dusunuyorum. sonucta ögle yemegi ve kahve molalari sayesinde araliksiz calistiginiz zaman dilimi maksimum iki saat oluyor. bazi firmalarin (herkes ingilizce konusabilse dahi) ise birisini alirken isvecce istemesinin sebeplerinden biri de bu molalardir, abartisiz. cunku dedigim gibi insanlarin muhabbet ettigi, yakinlastigi, dolayisiyla beraber calismanin kolaylasmasini saglayan seylerden biri bu onlara göre ve bu molalarda kimse gözunuzun yasina bakip ingilizce konusmaz (eger acayip uluslararasi bir firma degilse tabi). isvecce yardirirlar siz de öyle mal mal bakarsiniz. ben hala arada bakiyorum oradan biliyorum. cuma gunleri ögleden sonra fika: extended edition oluyor, listeye göre sirasi gelen kisi ya evde yaptigi ya da satin aldigi kek, kurabiye vs.yi getiriyor ve herkes bundan yiyor. bir nevi altin gunu sdf.

genelde insanlar cok rahat calisiyor ve öyle asiri iskolik, stresli birisine rastlamadim pek. zamani geldi mi cat diye herseyi kapatip eve giden kisiler cogunlukta. en cok sevdigim seylerden biri de bu zaten: isi hayatinin odagi yapmayan insanlar. biraz daha ust mevkilerdekiler (ar-ge sefi vs.) toplantidir sudur budur baya mesgul oluyolar tabi de normal muhendisler icin cok bunaltici sartlar yok. isvec'te calisan diger muhendis arkadaslarimdan duydugum ve onayladigim sey size bir görev verdiklerinde genellikle fazlasiyla zaman vermeleri.

kilik kiyafetten de önceden kisa da bahsetmis olsam da azicik daha acmak istiyorum. bir makine muhendisi olarak sortla ise gitmek benim icin bir hayal gibi biseydi ama burada gayet normal. yaz geldiginden beri (gerci disarida yagmur yagiyor su an ama) sortla, sandaletle takiliyor millet. iron maiden tisörtu giyip gelen makine muhendisini de gördukten sonra ben zaten "hiaaa" diyerek costum, ensiferum, opeth tisörtu falan giyip ise gelmeye basladim. abartmiyorumdur insallah sdf. sac sakal zaten salabiliyorsunuz mutemadiyen. kisacasi limit yok gibi bisi. sonucta diger firmalardan insanlarla surekli görusen bir tip degilseniz böyle seyleri kimse sikine takmiyor, ki o tip pozisyonlarda calisanlar bile gayet rahat takiliyor.

calistigim firmanin kendi restorani yok. olan firmalar var tabii ki. ama cogu firmada insanlar evden getirip mikrodalgada isitma yoluna gidiyor. patronlar bile böyle yapiyor genelde. yapmayanlar genelde yakinlarda ulunan restoranlara gidiyor. bu acidan turk firmalarini tercih ederim ama yalan yok arkadas. nerde o her gun cikan degisik turk yemekleri arti tatlisi susu busu, nerde burda evde yaptigim yemekler. peeh.

butun yaziyi "hatun var mi hatun" diyerek okumus arkadasim seni de dusundum ve cevabin geliyor: yok arkadas. makine muhendisi her yerde makine muhendisi :( koca mekanik tasarim, ar-ge, elektrik bölumlerinde toplam uc hatun calisiyor sanirsam, gerisi erkek. cok nadir de olsa kahve molalarinda hayvansi sik-tasak muhabbetleri/esprileri dönuyor.

kisacasi universite okurken bana adeta kabus gibi gelen (etrafimdaki herkesin is hayatina girdikten sonra karamsar davranmasi, her gun tras olmak ve gömlek, kumas pantolon falan giymek, sacma sapan is arkadaslariyla muhattap olmak vs.) ve ertelemek icin elimden geleni yaptigim is hayati, konusmak icin belki erken bile olsa, bekledigimden cok daha iyi gidiyor simdilik. eve geliyorsun ödev yok, proje yok, kafan rahat, kendi parani kazaniyorsun, kimseye muhtac degilsin, daha ne olsun lan?