İzlediğimiz Filmlerden Dizilere Kadar Birçok Yere Sızan Ürün Yerleştirme Nedir?

Ürün yerleştirme, en yalın ifadeyle bir programın veya yayının içinde ürünün veya markanın yer almasıdır. İzlediğimiz filmlerde, dizilerde veya müzik kliplerinde sık sık gördüğümüz markaların buralarda bulunması tesadüfi bir durum değil, aslında bu noktada markalar ince işler peşindeler.
İzlediğimiz Filmlerden Dizilere Kadar Birçok Yere Sızan Ürün Yerleştirme Nedir?
Fight Club


Öncelikle ürün yerleştirme nedir?

reklam literatüründe product placement ya da "doğal entegrasyon" olarak geçen uygulama. bizdeki gibi bazı dizilerde ya da programlarda öküz gibi notebook ya da markalı kahve fincanı göstermekle değil, daha yumuşak şekilde yapılarak izleyiciye tepki fırsatı tanımamak, gerçekten hissettirmemek amacıyla üzerinde çalışmalar yapılıyor. 

mesela çocuk dizide bisikletten düşer, giren reklam arasında bisiklet kaskı reklamı vardır (yok böyle bir şey) 

ya da logosu, kimliği çok bilinen bir ürün dizide kullanılırken logo gösterilmeyip o marka olduğunu zaten belli edecek bir parçanın kullanılması gibi.

Terminatör 2

product placement veya embedded marketing izlediğimiz her türlü dizi, film ve hatta oyun vs içinde kullanılan bir pazarlama yöntemidir. bence ahlaksız bir tarafı falan da yoktur. doğru seçimler yapıldığında gayet başarılı olabilen bu yöntem lisans veya yüksek lisans marketing eğitiminde de sıkça adı geçen, üzerine bol bol araştırma ve çalışma yapılan, reklam kalabalığı içinden sıyrılmayı sağlayan, özellikle 80 lerden bu yana sıkça kullanılan bir yöntemdir.

Cast Away

Kralı zamanında Friends'te yapılmış olan pazarlama yöntemidir

bizde çocuklar duymasın'da yok efendim 'cappy pek güzel' 'oh coca cola buz gibi iyi geldi' türünden saçma salak uygulamalar yapılırken friends'te aşmış esprilerle bu uygulama desteklenmiştir. mesela;

phoebe ve bir masaj salonunda çalıştığını öğrenmesini istemediği rachel ile arasında geçen diyalog:

phoebe: (in a strange heavy accent) hello "ja", it’s time for your massage, ja! put your face in the hole. (ağır bir aksanla) (merhaba "ja", masaj zamanınız, ja! yüzünüzü boşluğa yerleştirin)

rachel: wow, a swedish massage from a real swedish person. (puts her head in the hole and phoebe enters) (wow, gerçek bir isveçliden isveç masajı.) (yüzünü boşluğa koyar ve phoebe girer)

phoebe: okay, then i’m swedish... (pekala, ben isveçliyim)

rachel: so, what’s your name? (peki, isminiz nedir?)

phoebe: it’s a normal swedish name... ikea... (normal bir isveç ismi... ikea...)

rachel: oh... what an interesting name. (ne kadar ilginç bir isim.)

phoebe: ja!

Bu içerik de ilginizi çekebilir