İzlerken Sizi Başka Dünyalara Götürecek, Gotik Atmosfere Sahip 50 Enfes Film

İzlerken Sizi Başka Dünyalara Götürecek, Gotik Atmosfere Sahip 50 Enfes Film

3 liste var gibi okuyun:

1)en 20 film usta yönetmenler ve klasikler
2)en iyi 20 film modern başyapıtlar
3)kendi seçtiğim gotik olmaya çok yakın 10 film

-genellikle her yönetmenden bir film seçmeye çalıştım

-kitapları daha başarılı olsa da klasik haline gelmiş filmleri koydum

-film bilgilerini ve neden izlenmesi gerektiğini belirttim

-piyasa filmleri, gişe endişesi olan görselliği çoğunlukla cgi ile sağlayan filmleri koymamaya çabaladım

(the raven, from hell ve harry potter vs...)

-poe'nun filme uyarlanan çok fazla eseri var örneğin eliza graves güzel bir film ama poe'dan da tek film koymaya çalıştım

-spoiler içerebilir-

---klasikler/ustalara saygı---

1)das cabinet des dr. caligari.
konu:doktor caligari'nin muayenehanesi(das kabinett des dr. caligari, 1919), alman sinemasının bu dönemini(altın çağ 1918-1927) simgeleyen ve en çok tartışılan filmdir. anlattığı gizemli cinayet öyküsünün yanı sıra resimli panolardan oluşan dekorları, boyayla elde edilmiş gölgeleri, eğik bacalı, yamuk duvarlı evleriyle filmin yarattığı fantastik ve ürkütücü dünya bugün bile ilgiyle izlenmesini sağlamaktadır. film, döneminde ve sonrasında, pek çok övgüler aldığı gibi, aynı ölçüde eleştirilmiştir. öyleki "kaligarizm" bir terim haline gelmiştir.

film, bir bahçedeki bankta oturan genç bir adamın (francis) yanındakine bir öykü anlatacağını söylemesiyle başlar. francis küçük bir kasabada yaşamakta, yakın aradakşı alan'la birlikte jane'in sevgisini kazanmaya çalışmaktadır. bir gün kasabada panayır kurulur. çadırlardan birinde gösterilerine başlayan caligari, resmi bir işlem için belediyeye gittiğinde bri memur ona kötü davranır. bu memur aynı gece öldürülür. kasaba bu cinayetin esrarıyla sarsılırken caligari'nin çadırı izleyicilerle dolmuştur. gösteri, caligari tarafından hipnotize edilerek uyutulan cesare'nin, seyircilerin geleceğe ilişkin sorularını yanıtlamasına dayanmaktadır. caligari'nin cinayeti işlediği şüpheleri de polisi harekete geçirir.

filmin senaryosunu, dönemin en ünlü sanatçılarından carl mayer, bir arkadaşıyla birlikte yazmış ve çerçeve öyküye yer verilmemiştir. açılış ve kapanıştaki sahnelerin eklenmesi fikri daha sonra, filmi yönetmesi düşünülen fritz lang tarafından önerilmiştir.

dr. caligari'nin muayenehanesi, alman dışavurumcu sinemasının ilk örneği olarak kabul edilir.

neden izlenmeli:dönemin paranoyasını anlamak ve psikanaliz okumalar için gayet önemli bir başyapıt. sanatçılar tarafından tasarlanan elle boyanan mekanlar o dönem için devrim niteliğinde. karakterlerde kullanılan kare-yuvarlak betimlemeler ise karakter okumalar için önemli bir yere sahip.

2)nosferatu, eine symphonie des grauens
konu:nosferatu 1922 yılında almanya'da çekilen alman dışavurumculuğu akımının başyapıtlarından ve korku sinemasının sayılı klasiklerindendir. f. w. murnau'nun yönettiği filmde max schreck, vampir kont orlok rolündedir. filmin orjinal almanca adı nosferatu, eine symphonie des grauens yani nosferatu, bir dehşet senfonisi 'dir.film 1921 yılı ile 1922 yılı arası çekilmiştir. bram stoker'ın drakula romanının uyarlamasıdır ve telif ödenmeden yapıldığı için yayından kaldırılmıştır. nosferatu filminde bram stoker'ın filminden farklı olarak vampir kont orlok'dur. bram stoker'ın drakula'sında ise vampir kontun adı drakula'dır. thomas hutter almanya'nın bremen'e bağlı wisburg isimli küçük bir kasabasında karısı ellen ile birlikte yaşamaktadır. transilvanya'da yaşayan kont orlok'dan bir mektup gelir.bazı sembollerle dolu bu mektubu renfield isimli kişi hutter için okur. zengin kont orlok ile emlak anlaşması yapmak için hutter transilvanya'ya gidecektir.

neden izlenmeli:nazi propagandası ve yabancıya bakış açısından (farelelerle salgın hastalık taşıyan vampir) nosferatu çok başarılı bir murnau filmi. arikan düşüncesiyle, kanın yüceltildiği, canavarın korkunlaştırıldığı yanlı bir film. atmosfer olarak kasvetli ve dönemine göre sarsıcı.

3)rebecca
konu:genç bir kadın aşık olduğu yakışıklı maxim de winter'la evlendikten bir süre sonra maxim'in eski eşi rebecca'nın birkaç ay önce gizemli bir şekilde ölmüş olduğunu öğrenir ve kocası ile olan ilişkisinin her zaman rebecca'nın gölgesinde kalacağını farkeder. film boyunca adı telafuz edilmeyen kadın, aynı zamanda kendisini evin yeni kadını olarak kabul etmek istemeyen hizmetçi mrs. danvers'ın kıskanç ve takıntılı tavırları ile başa çıkmak zorundadır. alfred hitchcock'un daphne du maurier'ın bir romanından uyarladığı rebecca yönetmenin aynı zamanda ilk amerikan yapımı filmi olma özelliğini taşıyor. 1940'ta en iyi film dalında akademi ödülü'nü kazanan filmin yapımcısı david selznick'in bir önceki filmi rüzgar gibi geçti de, aynı dalda ödül sahibi olmuş ve efsaneleşmişti

neden izlenmeli:hitchcock'un diğer filmlerinden çok farklı bir yapısı var. büyük ev, esrarengiz bir ölü kadın imgesi ve gizem. gotik olan her şeyi başarılı bir şekilde işlenmiş.

4)bride of frankenstein
konu:fırtınalı bir günde lord byron, yazar mary shelley ve kocası percy ateşli bir tartışma içindedirler. mary, frankenstein'ın basit bir korku hikayesi değil, insan ruhunu aydınlatan derin bir eser olduğunu iddia eder ve hikayenin aslında canavarın ölümüyle bitmediğini ve devamı olduğunu söyler. başlar anlatmaya:
gerçekten de frankenstein canavarı, herşeyi sona erdiren yangından sağ kurtulmayı başarmıştır. insanların nefret dolu bakışlarından kaçmaya, karşılığında gittiği yerlere yıkım ve ölüm getirmeye devam eder. öte yandan doktor frankenstein, ustası doktor pretorius'un çılgın deneylerine devam ettiğini farkeder. tanrı rolü oynayan bilim adamı bu kez dişi bir canlı yaratmak istemektedir. böylelikle yeni bir canavar doğar: kimilerinin frankenstein'ın gelini diyeceği korkunç bir kadın.
bu kez kendine bir eş bulduğunu düşünen canavar gelinin peşine düşer ama onun tarafından da reddedilmek, ona bu dünyada yer olmadığını anlatacaktır.
1931'deki klasiği gerçek yapan kadro, ileride serinin en müthiş filmi olarak kabul edilecek olan bu çılgınlığı gerçekleştirmek için tekrar bir araya geliyor. yönetmen james whale ve boris carloff eksiksiz olarak buradalar. elsa lanchester ise hem yazar marry shelley'e hem de gelin'e hayat veriyor.

neden izlenmeli:romanda frankenstein vazgeçmeyip dişi canavarı yaratsa ne olurdu bunun cevabını bulmak adına james whale'den çok güzel bir devam filmi. aslında frankenstein filmi daha çok gotik atmosfere sahip ama konu farklılığı açısından bu filmi önerdim. frankensterin'ın kitabı şaheserdir.

5)to kill a mockingbird
konu:30'lı yılların alabama'sında siyahlar ve beyazlar net çizgilerle birbirinden ayrılmıştır. siyah bir genç adamın, beyaz bir kadına tecavüzle suçlanması ise tansiyonu arttıran olaylardan biri olmuştur. avukat atticus finch, tüm tepkilere rağmen sanığın savunmasını üstlenir. avukatın çevresindeki insanlar, onu bu görevden çekilmesi için baskı yapmaya başlar... harper lee'nin pulitzer ödüllü kitabından uyarlandı. tüm zamnaların en iyi filmlerinden biri olan yapım, oyuncusu gregory peck'e de oscar ödülü kazandırdı. ayrıca ırkçılığa getirdiği eleştiri ile de, örnek yapımlardan biri olarak kabul ediliyor.

neden izlenmeli:güneyli gotiğinin en önemli yapıtlarından. kitaptan uyarlanan film, komşu, yabancı ve öteki mitini korkutucu bir biçimde yansıtması adına çarpıcı bir uyarlama. mahkeme sahnesindeki tirad için bile izlemeye değecek güzellikte bir film.

6)dr. jekyll and mr. hyde
konu:dr.jekyll kendisini hayvani mr hyde'a dönüştüren ilaç nedeniyle karanlık tarafının ortaya çıkmasıyla korkunç sonuçlarla yüzleşecektir.

neden izlenmeli:insanın içindenki kötülüğü arayışı üzerine önemli bir film ama kitabının yanından bile geçemez.

7)the night of the hunter
konu:babaları ölmeden evvel iki küçük çocuğuna $10.000 bırakır. annelerinin bu paradan haberi yoktur fakat paranın peşinde olan biri vardır. kasabaya peder kılığında gelen harry powel önce annelerinin kalbini sonra da paralarını çalmak niyetindedir. fakat çocukların pes etmeye niyeti yoktur.

neden izlenmeli: başarılı bir güneyli gotiği daha. ophelia sahnesine saygı duruşu, surealist sahneleri, gölge oyunları ve hate/love için bile izlemeye değecek türde bir film. din simsarlarının gerçek yüzü bir karakterde yansıtılmış.

8)rosemary’s baby
konu:genç bir çift, rosemary ve tanınmak için çırpınıp duran bir aktör olan kocası guy, new york'taki kötü şöhretli eski bir binaya taşınırlar. rosemary, genelde hepsi yaşlı olan komşularından ikisinin, roman ve minnie castavet'in onları apartmana ısındırmak için çırpınıp durmalarını biraz temkinle karşılasa da, kocası guy yeni komşularıyla çok vakit geçirmeye başlar. rosemary yeni yaşantısından tedirgindir. komşu evlerden tuhaf seslerin geldiği bir ortamda, bir gece rüyasında şeytansı bir varlık tarafından tecavüze uğradığı görür. ardından hamile kalır. bu arada broadway'de güzel bir rol kapan guy'un kariyeri yükselmeye başlar. ıra levin'in çok satan kitabını, hikayenin geçtiği zamanı 20. yüzyıla taşıyarak nefis bir şekilde uyarlayan roman polanski'nin abd'de yaptığı ilk film. mia farrow'un çizdiği, rolüne cuk oturan tiplemeyle de unutulmaz

neden izlenmeli:şeytanla anlaşma mitinin dışına çıkmış. insanı rahatsız eden bir film. gerçek kötüyü bir türlü göremeyiz ama rüya sahnelerinde ya da tülün ardında silüet şeklinde fark ederiz. teslimiyet, masumiyet ve salt kötülük...

9)les yeux sans visage
konu:doktor génessier, kızı christiane'ın bir trafik kazası sonucunda mahvolan yüzünü normal hale getirmek için ona söz verir. maske takarak yaşayan kızına yeni bir yüz nakletmek için yardımcısı louise ile birlikte genç kızları kaçırıp onların yüzünü alır. fakat hiçbir deri christiane'ın dokularıyla uyuşmaz.

her seferinde başarısız nakiller gerçekleştiren doktor, genç kızları kaçırmaya devam eder. bu sırada christiane, nişanlısıyla iletişime geçme çabası içerisindedir. kaçırılan genç kızlar ise tek tek ölmektedir.

neden izlenmeli:biliminsanının ilerlemesi ile deli doktor mitinin yazınsal olanlar kadar başarılı bir beyazperde uyarlaması. tekinsizlik ve savunmasız kadın.

10)the ınnocents
konu:miss giddens, bir papazın kızı olarak yetişmiş, deneyimsiz bir mürebbiyedir. öksüz ve yetim iki kardeş olan flora ve miles'in bakımını üstlenmesi amacıyla onların sorumluluğundan kaçmak isteyen amcaları tarafından tutulur. miss giddens, londra'nın dışında, bly house'da hizmetçilerle birlikte yaşayan çocukların bakımı konusunda amcalarının isteğiyle her türlü sorumluluğu alır. gotik bly house'da yaşamaya başladıkça oraya ait gizli sırları da keşfetmeye başlar.

neden izlenmeli:masumun kirlenişi, kötü çocuk mitinin yapıtaşlarından biri olması adına önemli bir film. pencere sahneleri, evdeki kötülük ve gotik mekanıyla insanı gerecek türden. diğerleri filmi üzerinde oldukça etkisi olduğu aşikar.

11)what ever happened to baby jane?
konu:giderek yaşlanan iki kardeş film aktrisi hollywood’ta aynı evde beraber yaşamaktadırlar. jane hudson, şöhreti çocuk yaşta kazanmış bir film yıldızıdır. kardeşi blanche ise şöhretini kardeşine kaptırmış “kaybeden” eski bir yıldızdır.
jane sakat kardeşi blanche’a bakmak zorunda kalmıştır. baş başa kalan iki kız kardeş tüm nefretlerini, sakladıkları gerçekleri ortaya dökmeye ve birbirlerinden geçmişin hesabını sormaya başlayacaklardır.

neden izlenmeli:yaşlanma-ölüm korkusu-pişmanlıklar
bette davis ve joan crawford gerçek hayatta olduğu gibi filmde de birbirlerine yaptıkları kötülükler efsanedir. iki oyuncunun çekişmesi için bile izlenecek güzellikte bir film.

12)house of usher
konu:the fall of the house of usher, edgar allan poe'nin efsane öyküsünün sinemaya uyarlanmış bir versiyonu. 1960 yapımı olan film o dönem klasik olarak birlikte aynı formatta pek çok filme imza atacak yönetmen roger corman ve oyuncu vincent price'ın adıyla anılır. usher soyunun lanetiyle ilgili olan film bir klasikti.

neden izlenmeli:e.a.poe'nin hatrına. ayrıca amerikan gotiğinin ingiliz gotiğinden şatodan eve doğru evrilmesini görmek açısından önemlidir. günümüz hayalet filmleri, eve özgü korku, dışarıdan gelen tehdit poe'nin bu kısa öykülerinden beslenemektedir.

13)les diaboliques
konu:fransa'nın taşrasındaki bir yatılı okulun sadist müdürü michel (paul meurisse) 'in, mülkiyeti karısı christina (véra clouzot) 'ya ait olan okuldaki öğretmenlerden biri olan nicole (simone signoret) ile ilişkisi vardır. bencil ve acımasız bir adam olan michel, metresi nicole'e de kalp hastası olan karısına davrandığı gibi kötü davranmaktadır. karısı ve metresi birlikte her ikisine de acı çektiren okul müdürünü ortadan kaldırmak için bir plan yaparlar. önce michel'i zehirledikten sonra banyo küvetinde boğarlar ve bir süreliğine okulun bahçesindeki bakımsız ve pis havuza atarlar. havuzun suyu beklenmedik bir şekilde boşaltıldığında cesedin orada olmadığını görürler.

neden izlenmeli:okul temalı ve masumiyetin işlendiği gerilim için.

14)dracula
konu:bela lugosi'nin unutulmaz performansıyla taçlanan drakula filminin konusu ingiltere'ye gelen kont drakula orada gördüğü genç ve güzel mina harker'a mussalat olur. fakat ihtiyar abraham van hellsing genç kızın lanetliler dünyasından tek kurtarıcısı olacaktır.

neden izlenmeli:giovanni scognamillo'nun hatrı kalmasın diye. ben sıkıla sıkıla izledim ama görüntüler başarılı. stoker'ın draculasına değişmem.

15)dead of night
konu:bir malikanede biraraya gelen konuklar arasında, mimar walter craig birden korkunç bir hisse kapılır. kendisi daha önce bu evi ve içindeki bütün insanları kabuslarında devamlı gördüğünü idda eder. kabuslarının sonunda çok karanlık ve korkunç şeyler olduğunu söyleyen craig, evi terk etmek ister. diğer konuklar craig’i sakinleştirmek isterler ve başlarından geçen doğaüstü olayları anlatmaya başlarlar. konuklar arasındaki bir psikolog ise bütün bunların saçmalık olduğunu ve hepsinin aslında bilimsel açıklaması olan yanılgılar olduğunu idda etmektedir…

neden izlenmeli:diyalog sevenler için ideal bir film.

16)haxan
konu:danimarka-isveç ortak yapımı anlamı cadılar olan häxan, çağlar boyunca cadılığı anlatan ilgi çekici bir belgesel. yapıldığı yıla kadar yaşanmış olan büyücülük ve cadılık hikayelerini zaman zaman slaytlarla zaman zamansa yaşanmış olayları canlandırarak anlatıyor.

neden izlenmeli:resimden fırlamış gibi duran görüntüler için bile izlemeye değer.

17)freaks
konu:hilkat garibeleriyle dolu bir sirk artistleri arasında bulunan güzel trapez sanatçısı, cüce hans’la evlenmek ister. fakat hilkat garibeleri, bu evliliği hans’ın parası için olduğunu öğrenirler.
onlarla dalga geçen trapezcinin onlardan bir olan kocasını öldürme planları yaptığı açığa çıktığındaysa, hilkat garibeleri öç alma yoluna giderler.
yönetmenin yıllarca sirklerle yaptığı yolculuklardan edindiği deneyimlerini yansıttığı ucubeler , dış güzellikten çok iç güzelliğin önemli olduğu vurgusu yapılmış kült etiketine sahip bir filmdir.

neden izlenmeli:yönetmenin son filmi olması ve her yerde yasaklanması. gerçekçiliği açısından döneminin çok ötesinde bir film. karnavesk korkuyu sevenler kaçırmasın.

18)körkarlen
konu:yeni yıl arifesidir. üç sarhoş bir efsaneyi hatırlarlar. efsanaye göre biten yılda ölen en son kişi eğer büyük bir günahkar ise ölülerin ruhlarını toplayan hayalet arabası'nı bir yıl boyunca sürmek zorundadır. bu üç sarhoştan biri olan david holm tam gece yarısında ölür...

neden izlenmeli:üst üste bindirme, filmi silme-çizme gibi yöntemlerle farklı bir film.

19)faust eine deutsche volkssage
konu:goethe'nin ölümsüz eserinden uyarlanan1926 çıkışlı "faust - eine deutsche volkssage", tekniği sebebiyle sinema tarihi'nde ilkler arasında yer alır. 1931 senesinde hayatını kaybeden alman sinemacı f.w. murnau'nun yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosugerhart hauptmannve hans kyser'e ait. 1938 senesinde hayatını kaybeden isveçli aktör gösta ekman'ın 'faust' karakterini canlandırdığı yapımda 'mephisto'yu oscar ödüllü isviçreli aktöremil jannings, 'gretchen' karakterini ise alman aktriscamilla horncanlandırmakta. tanrı'nın varlığını, tanrı'ya olan inancını, kutsal kitabı ve hayatının anlamını sorgulayan faust, hiç bir sabitinin, güvencesinin olmadığını farkediyor. gerçeği, esas olanı bulmaya karar veren faust, bu gerçeklik yolunda arzuları tarafından körleştirilir ve onlara esir düşerkayıp bir ruhun varlığını saptayan mephisto ise, faust'un çelişkili düşüncelerini bir kenaara bırakarak ona gerçekliği vaat eder. bu gerçeklik, gençlik, diriliktir. faust'un kanıyla imzaladığı gençlik anlaşması, şeytanın bir yüzü olan mephisto tarafından dünyevi arzuların lanetiyle kuşatılacak ve faust, yani insanoğlu, arzuların yüreği körelttiğine şahit olacaktır.

neden izlenmeli:kitabı okunmalı elbette ama murnau'nun başarılı dışavurumcu filmlerinden olması adına izlenmeli.

20)die nibelungen siegfried
konu:masal kahrmanı siegfried maceraları yetişkinlere uygun şekilde işleniyor...

neden izlenmeli:görselle, mitolojik öğeler ve grotesk canavarlar için.

---modern başyapıtlar---

21)dark city
konu:john murdock , bir sabah nasıl geldiğini bilmediği yabancı bir otel odasında uyanır ve vahşice işlenmiş cinayetlerin katili olarak arandığını fark eder. hafızasını kaybetmiş olduğu için cinayetleri işleyip işlemediğini dahi hatırlıyamamaktadır.dedektif burmstead tarafından aranan murdock , gerçekte kim olduğunu öğrenmek ve karşılaştığı bu korkunç bilmeceyi çözmek için büyük bir mücadeleye başlar. kısa sürede de çözüme ulaşır ve bir gün?yeraltında yaşayan garip canlılarla karşılaşır. the strangers olarak tanımlanan, zamanı durdurma ve dünyanın fiziksel yapısını değiştirme gücüne sahip olan bu yaratıklar, direkt olarak insan beynine hakim olabilmekte ve olayları istedikleri şekilde yönlendirebilmektedirler. bu yaratıkların bir şekilde yokedilmesi gerekmektedir ve bunu yapabilecek tek kişi de murdock tur.esrarengiz dr. schreber in yardımıyla bir adım ileri giderek çocukluğundan ve karısı emma ile ilgili anılardan birşeyler hatırlamaya başlayan murdock, bu anılar sayesinde suçlandığı cinayetlerle ilgili kendisine yardımcı olacak bir takım ipuçları elde etmeyi başarır.

neden izlenmeli:gündüzün neredeyse hiç görünmediği, karanlık atmosfere sahip rüya/gerçek zamana sahip olaması adına önemli bilim kurgu gotik örneklerinden.

22)bram stoker's dracula
konu:genç bir avukat olan jonathan harker, görevi gereği doğu avrupa'da küçük gizemli bir kasabaya gelir. burada ölümsüz vampir drakula tarafından kaçırılan harker, onunla birlikte londra'ya gitmek zorunda kalır. drakula, harker'ın nişanlısı mina'nın fotoğrafını görerek etkilenmiş ve genç kızı ele geçirmek istemektedir. önce mina'nın yakın arkadaşı lucy'i ele geçiren drakula'ya karşı lucy ve arkadaşları direnmeye çalışacaklardır. bram stoker'ın romanından ünlü yönetmen francis ford coppola tarafından uyarlanan drakula, vampir filmleri arasında en unutulmaz klasiklerden biri olarak yer edinmiştir. drakula'yı oynayan gary oldman ve van helsing rolündeki anthony hopkins gibi dev isimleri kadrosunda barındıran yapım, 1993'de makyaj, kostüm ve ses efektleriyle oscar almıştı.

neden izlenmeli:gary oldman'ın oyunculuğu, vampir mitinin günümzdeki en iyi 2-3 uyarlamasından biri olması yeterli sebepler.

23)the crow
konu:müzisyen eric draven ve nişanlısı shelly, düğünlerinin arifesinde top dollar isimli berbat tipin başını çektiği serseri çetesi tarafından saldırıya uğrar ve katledilirler. bir yıl sonra eric'in mezarını ziyaret eden bir karga, genç adamın intikamcı bir ruh olarak ölümden dönüşünün de simgesi olacaktır. alınacak intikamlar, verilecek dersler vardır...
james o'barr'ın 90'ların başında epey popüler olan gotik çizgi romanı the crow'u beyazperdeye taşıma şansı, ileride haklı bir isim yapacak olan alex proyas'a da ilk uzun metrajını gerçekleştirme vesilesi olarak geri dönüyor.

neden izlenmeli:brandon lee'nin başına gelenler bile izlemek için başlıca bir sebep.

24)blade runner
konu:deckard bir blade runner'dır, yani kaçak replikant'ları (yapay insan/android) avlayan bir polis. artık kovalamacadan sıkıldığı için ayrılmayı düşündüğü bir sırada, çaldıkları bir uzay gemisiyle dünyaya 5 replikant'ın geldiğini öğrenir. milyonlarca insanın yaşadığı dev bir şehirde bu 5 kaçağı bulmak zorundadır. ünlü yönetmen ridley scott'ın, bilimkurgu dünyasının büyük ismi philip k. dick'in kitabından sinemaya aktardığı yapım, 1983 yılında en iyi görsel efekt ve en iyi sanat yönetimi konusunda akademi ödülleri'ne aday olmuş ancak ödül alamamıştı.

neden izlenmeli:p.dick'in belkide en iyi uyarlanan romanı olduğu için. c.punk da çokca iz bulacağımız film kült mertebesine ulaştı.

25)der name der rose
konu:italya'nın kuzeyindeki bir kilise, gerçekleşen vahşi bir cinayetle karışmıştır. çalışkan ve saygın bir rahip olan william, genç çömezi adso ile birlikte araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilir. kilisedeki rahipler, cinayetin şeytanın işi olduğuna ve kilisenin lanetlendiğine inanmaktadırlar. cinayetlerin devamı gelince, bu inanış giderek güçlenir. william, yaptığı araştırmalar sonucunda, limon suyuyla parşömene yazılmış gizli bir not bulur. notta, uğruna cinayetler işlenebilecek bir kitaptan bahsedilmektedir. usta fransız yönetmen jean jacques annaud'un yönettiği ve umberto eco'nun aynı isimli romanından uyarlanan filmde william rolündeki sean connery'e, adeta sherlock holmes'ün asistanı watson karakterini andıran genç adso rolüyle christian slater eşlik ediyor.

neden izlenmeli: umberto eco ve sean connery için bile izlenir. filmdeki ortaçağa atmosferi, dini yozluk ve gizem.

26)ınterview with the vampire the vampire chronicles
konu:korku edebiyatının önemli isimlerinden anne rice'ın romanından uyarlanan film, karizmatik vampir lestat ve onun tarafından ısırılarak vampir olan soylu louis'in maceralarını konu alıyor. vampirliğe alışamayan louis, açlığını gidermek için insan öldürememektedir. bu durumu çözebilmek için lestat, küçük bir kızı da vampir yapar.

neil jordan tarafından yönetilen film, genç yıldızlardan oluşan kadrosuyla dikkat çekiyor. lestat rolünde tom cruise'a ek olarak brad pitt, antonio banderas, christian slater ve kirsten dunst filmdeki rolleriyle dikkat çekiyorlar.

neden izlenmeli:sıradışı vampir miti, vampirin gözünden vampirliğin nasıl bir duygu olduğunu anlamak için. zengin oyuncu kadrosu, başarılı mekan ve makyajlarıyla diğer benzerlerinden ayrılıyor.

27)eraserhead
konu:david lynch'in ilk uzun metrajlı filmi olan 1977 tarihli eraserhead yönetmenin sonraki filmlerinde de baskın olan karanlık, kaotik dünyanın erken bir habercisi. filmde david lynch'in favori oyuncularından jack nance'in canlandırdığı henry spencer'ı yeri tanımsız bir "endüstriyel çöl"ün kabusumsu atmosferinde gelişen bir dizi olayın merkezindeki özne olarak takip ediyoruz. geçmiş bir ilişkisi esnasında partneri mary'nin hamile kaldığını öğrenen spencer onu kendi küçük evine getirir. burada mutant, sürüngen benzeri bir yaratık dünyaya getiren mary'nin evden kaçmasıyla spencer evde "bebek"le, radyatörün arkasında hayali bir sahnede gördüğü kadınla ve kendisini baştan çıkarmaya çalışan karşı komşusu ile başbaşa kalır. david lynch'in erken dönem başyapıtı, gerçeküstücü bir sinemanın da en güçlü mirasçılarından biri. sinema tarihinde düşe en yakın filmlerden biri olarak kabul ediliyor.

neden izlenmeli:francis bacon gibi ressamları nasıl etkilediğini görmek ve silent hill gibi kült oyunlara referans sağladığı için. lynch'in çoğu filmi gotik türe örnek gösterilebilir belki ama ben bu filmi tercih ettim.

28)the others
konu:ikinci dünya savaşı sonrası new jersey... kocasını savaşta kaybetmiş olan grace, güneş ışığına hassasiyeti olan iki çocuğuyla birlikte, büyük bir konakta yaşamaktadır. perdelerin hep sımsıkı kapalı tutulduğu eve, üç kişi uğrar: ihtiyar bir kadın ve adam, bir de dilsiz genç kız. evi çekip çevirecek yardımcılar aramakta olan grace, bu kişilere iş verir; onları çocuklarının sağlık durumu konusunda uyarır. öte yandan, grace'in kızı anne, victor adlı bir çocuğun kendileriyle birlikte evde yaşadığına inanmaktadır.

evin çevresini kaplayan yoğun sis yüzünden kasabayla irtibatları kesildiği sırada, grace, kızının anlattığı hikayelerin doğru olabileceği yolunda kanıtlarla karşılaşır. işte bu noktada, eve yardımcı olarak aldığı insanlardan da şüphelenmeye başlar.

neden izlenmeli: ters köşe finali ve diğer filmlerden farklı işleyişiyle bizi korkuttuğu için. barok ışık, ürperten hizmetçiler adeta amerikan gotik resminden fırlamışlar gibi

29)gothic
konu:16 haziran 1816’da şair lord byron’ın isviçre’deki villasında bir araya gelen ve içlerinde edebiyatçıların da bulunduğu seçkin bir grubun üyeleri uyuşturucu maddelerin de etkisiyle birbirlerine korku öyküleri anlatmaya başlarlar. yaratıcı zekayla delilik arasındaki karanlık koridorlar aşırılıklarıyla ünlü lord byron’ın tekinsiz malikanesinin kuytulukları kadar çekici ve tehlikelidir. o gece şair percy shelley ve eşi mary shelley de vardır. orada frankenstein’ın öyküsü yaratılacaktır.

neden izlenmeli:fuselli nin ünlü incubus resmini kaynak olarak kullanması bşle yeterli sebep (başarılı bir film değil ama gotik diyorsak bu filmsiz olmazdı)

bu filmin yerine ustalara saygıda the shining'i paylaşmak isterdim.

30)the changeling
konu:müzik profesörü john russell, eşi ve kızını bir trafik kazası sonucu kaybeder. aylarca bu kazanın etkisinden kurtulamayan russell, acısını unutabilmek için bir üniversitede dersler vermeye başlar. kısa süre sonra da sessiz ve sakin bir çalışma ortamı için yeni bir ev arayan russell, yıllardır boş duran ve kimsenin yaşamak istemediği büyük bir malikaneye taşınır.

kendisini müzik derslerine ve piyanoda yeni besteler yapmaya veren john russell, çok geçmeden evin içinde yalnız olmadığını anlar. kendisiyle iletişim kurmaya çalışan ve tüm eve hakim olan ruh, russell'ı evin tarihiyle ilgili gizli kalmış gerçeklere ulaştıracaktır.

ev temalı korku filmlerinin en iyilerinden biri olan the changeling, russel hunter'ın hikayesinden uyarlanmış.
neden izlenmeli:silent hill, resident evil ve siren gibi gerilim oyunlarına öncülük etmesi. klasik sayılacak korku motiflerini ölümsüz kıldığı için.

31)nosferatu phantom der nacht
konu:teknik olarak senaryosu alman yönetmen werner herzog tarafından, irlanda'lı yazar bram stoker'ın 1897 tarihli romanı dracula'dan uyarlanmış olsa da, film yine aynı romana dayanan, f. w. murnau'nun 1922 tarihli sessiz alman klasiği nosferatu, bir dehşet senfonisi (nosferatu, eine symphonie des grauens) adlı filminin stilistik bir yeniden çevrimidir ve bu filme bir saygı duruşudur.

filmin yönetmeni ve yapımcısı da werner herzog'dur. başlıca rollerinde klaus kinski, ısabelle adjani ve bruno ganz oynamışlardır. yönetmenin aktör klaus kinski ile birlikte gerçekleştirdikleri 5 efsanevi filmin de ikincisidir. filmin hem almanca hem de ingilizce versiyonları mevcuttur. biraz daha uzun olan ingilizce versiyonu dublajlı değildir, sahneler ikişer kere çekilmiş, ikinci çekimlerde oyuncular ingilizce konuşmuşlardır [3]. filmin müziklerini ise daha önce de herzog'un birçok filminin müziklerini yapan alman deneysel müzik grubu popol vuh hazırlamıştır.

bir emlak satışı için transilvanya'ya gönderilen jonathan harker'ın bu yeni müşterisi bir vampirdir. insan kanıyla beslenen bu hortlak ölümsüzdür ve tek isteği huzura kavuşmaktır. ancak harker'ın karısının fotoğrafını görünce fikrini değiştirir ve gemiyle almanya'ya doğru yola çıkar ama beraberinde felaketi de getirecektir.

neden izlenmeli:herzog'un mükemmel yorumu, mekanları ve klasik haline gelmiş görselleri için. (nosferatu ya da vampirlerle ilgili bir kitap arıyorsanız kapağında mutlaka bu filmden bir sahne bulacaksınız)

32)the devil's backbone
konu:
neden izlenmeli:pan'ın labirentinden önce yine iç savaşı konu alan guillermo del toro'nun ustalığını gözlemlemek için. bildiğiniz tüm hayalet filmlerini unutun.

33)vidocq
konu:1830 paris. ünlü detektif vidocq aylardır peşinde olduğu suikastçi alchemist ile mücadelesinde ortadan kaybolur. yaşam öyküsünü yazan etienne boisset ise vidocq' un ölümünün intikamını almaya karar verir ve soruşturmayı üstlenir.

neden izlenmeli:greyback uyardı. :)

34)kuroneko bunu beğenen onibaba yı da izlemeli.
konu:gintoki, derebeylerin savaşı için askere alınmıştır. dönmeyi beklerken, annesi yone ve karısı shipe, oradan geçen bir grup samuray tarafından tecavüze uğrar ve katledilir. siyah bir kedi, yanan evlerinin enkazının etrafında dolaşır ve ölü bedenlerin yüzünü yalar. o anda ölü bedenler vampir kedi ruhlara dönüşür. tüm samuraylar intikam almak için lanetlendiğinde; kadınlar, boğazlarını parçalamadan önce perili bamboo korusuna çekilirler. gintoki, savaştan döndüğünde korkak komutanı mikado’dan ruhları yok etme emri alır. ruhlar, intikam dürtüsüyle oğullarına ve kocalarına duydukları aşk arasında trajik bir ikilemde kalırlar.

neden izlenmeli: japon mitinde, batınınkinden farklı olarak hayalet konusunu işleyişi görmek açısından önemli. poe'nin çok kullandığı figürlerden kediye dikkat.

35)possession
konu:80’li yılların başında batı almanya’da geçen öyküde, ayrılmanın eşiğine gelmiş mark ve anna’nın yaşadıkları anlatılır. mark’tan ayrılmak isteyen anna, neden olarak eşine geçerli bir neden sunamaz. başka bir adam olduğunu düşünen mark, olayı araştırır.

anna’nın sevgilisine ulaşan mark, onun da karısından uzun süredir haber alamadığını ve anna’nın garip davanışlarının nedenini bilmediğini söyler. karısının peşine düşen mark’ın olayın daha ciddi, karanlık ve doğaüstü boyutlarda olduğunu öğrenmesi pek uzun sürmeyecektir.

neden izlenmeli:fantastik ögeleri,sürreal yapısı ve kışkırtıcı olması bakımından izlenmeli.

36)ed wood
konu:ed wood, kimilerine göre dünyanın en kötü yönetmeni, kimilerine göre de, filmleri son derece keyifli, nev-i şahsına münhasır kült bir yönetmen. tim burton, ikinci grupta yer alan bir yönetmen olarak daima ilhamları arasında tuttuğu wood'un filmcilik serüveni üzerine bu filmi gerçekleştirdi. yapımda, ed wood'un ayrıntılı yaşam hikayesinden çok, en çok bilinen yapımlarını çektiği dönem ve film yapma konusundaki hırsı konu ediliyor. hem ed wood'u tanımak hem de burton'ın başyapıtını görmek için kaçırılmamasında fayda var. izledikten sonra sizde yazının başındaki sorunun cevabını bulacak ve muhtemeleen ilk seçeneği eleyeceksiniz.

neden izlenmeli:tim burton'un en farklı filmlerinden biri. yönetmenlerin, sinemanın dünyasına arka kapıdan açılan bir film.

37)the woman in black
konu:kimsesi olmayan yaşlı bir kadın ölür. kadının konağını almak isteyen şirket avukatını gönderir. kasabalıyla konuşan avukat kadının kasabalılar tarafından korkulup nefret edildiğini öğrenir, lakin kimse nedenini açıklamaz. siyahlı bir kadın belirip avukatı uyarmasıyla birlikte avukat yaşlı kadının sırrını çözmeye çalışmaya başlar.

neden izlenmeli:89 yapımının yeni versiyonuna göre nasıl daha iyi olduğunu anlamamız ve görselliğin sadece para ile sağlanamadığını anlamamız açısından 89 yapımı gotik atmosfer için enfes bir seyirlik.

38)the orphanage
konu:the orphanage (yetimhane), hayatın kırılganlığı, kaybedilmişlerin ıstırabı ve bir annenin sonsuz sevgisi üzerine?
laura, çocukluğuna dair en mutlu günlerini deniz kenarındaki bir yetimhanede geçirmiştir. yetimhanenin çalışanları ve laura?nın birlikte büyüdüğü arkadaşları ona her zaman ilgi ve sevgi göstermişlerdir.
şimdi, 30 yıl sonra, laura, kocası carlos ve 7 yaşındaki oğlu simon?la çok güzel yıllar geçirdiği yetimhaneye geri dönmüştür. hayali, uzun süredir kapalı olan yetimhaneyi restore ettikten sonra engelli ve hasta çocuklar için bir yaşam alanı haline getirmektir...

neden izlenmeli:hollywood korku filmlerinden sıkıldığımız için. kan görmeden de korkabildiğimiz için.

39)near dark*
konu:bigelow'un dikkatleri üzerine çektiği ilk film olan 'near dark' western türü ile vampir mitini bir araya getiren ilginç bir çalışma. tek başına bir filmi kotarabilmesine şüpheyle bakılan yönetmene çekimlerden 5 gün sonra isterse işi bırakabileceği teklif edilse de o vazgeçmedi. bu ilginç vampir filmini tamamladığında amerikan korku filmi akademesi tarafından en iyi yönetmen dalında aday gösterilen bigelow filminin finlandiya'da k-18 reytingiyle gösterimine izin verilmesi de garip bir deneyim yaşadı. filmde genç bir çiftçi, baştan çıkarmaya çalıştığı kızın bir vampir olduğunu geç de olsa anlar ve kızın vampir ailesine katılarak karanlık bir maceraya sürüklenir. birlikte şehir şehir avlanmaya başlayan aile, bir zaman sonra yeni üyesiyle karşı karşıya gelecektir. genç adam bir karar vermek zorunda kalır, gerçek ailesi mi yoksa ölümsüzlük mü?

neden izlenmeli:vampir mitini tepetaklak yaptığı için. vampirlikle ilgili bildiğimiz her şeyi bir kanara fırlatıp başarılı -tozlu-kumlu bir atmosfer oluşturduğu için. (güneyli gotik)

40)picnic at hanging rock*
konu:1900 yılının sevgililer günü'nde bir kız okulu virginia'daki hanging rock'a bir gezi düzenler. gezide üç öğrenci ve bir öğretmen bilinmeyen sebeplerle kaybolur. onları aramaya çıkan gruplar elleri boş döner. işin kötüsü öğrencilerin neden kaybolduğuna dair herhangi bir ipucu da bulunmaz. ancak gizem aranan cevaplarda değil, sorulan sorulardadır.

neden izlenmeli:gotikle ilgili bildiğimiz tüm özellikleri yok sayarak kendine özgü bir atmosfer yarattığı için.

---kişisel 10---

41)silent hill

neden izlenmeli:bu oyun hakkında çok şey okudum ve araştırdım sizle bunları paylaşmak istedim. öncelikle bahsedecekerimin spoiler içereceği uyarısını yapayım.
silent hill' e benzeyen filmler:

jacob's ladder
ilk akla gelendır. metro sahneleri ve hastane sahneleri, yere düşmüş bisikletin dönen tekerlekleri, sedyeye takılan et parçaları silent hill'i çok etkilemiştir.
su
su

naboer
(kapı komşusu) filminin apartman dairesi sahneleri silent hill'le benzerlikler taşır. baş karakterin eski kız arkadaşına özlemi, sanrıları, hayalleri ve olmayan daire ve komşularıyla silent hill 2 oyunu paralellik gösterir. ayrıca kapı komşusundaki çok sevmeye dayanan şiddet ve özellikle sevdiğini öldürme eğilimi silent hill 2'yi anımsatır. filmin sonuda ayrıca silent hill 2 deki sonlardan "sevdiğinin hayaliyle yaşama" sonuna benzer
yani şu

su
su
silenthill 2 kotu sonlarindan. beraber yasamak

the event horizon
filminde ise dönen çekirdek silent hill 4'ün sonundaki boss fighdaki mekana ve mekanizmalrla benzerlik içerisindedir (tabi ki even horizon daha eski bir film olduğu için sh 4'ü etkilemiş olabilir). ayrıca çarmıha gerilme sahneside sh 4 deki son dövüşü anımsatır(oyunda bolca bu sahnelere yer de verilmiştir)
su
su

session 9
ise silent hill 3'ü ciddi bir biçimde etkilediği fikrindeyim. terkedilmiş bir akıl hastanesinin tamiratı sırasında yaşanan olaylar, kişilik bozuklukları, karanlıkta geçen fenerli sahneleri ve sürekli karşımıza çıkan tekerlekli sandalye silent hill 3'ü etkilemiştir

su
su

the changeling

bu filmi yazmazsak olmaz. yanan merdivenleri, evdeki ölü çocuk miti ve onun oyuncakları son olarak tekerlekli sandalyesiyle silent hill' öncü olmuştur.

tekerlekli sandalye

yanan merdivenler

silent hill ile benzelik gösteren diğer filmler ise (esinlendikleri ya da refarans olanlar)
the shinning (cinnet) : hotelde geçen filmlerde ilk akla gelen filmlerden biridir. silent hill'i ise büyük ölçüde etkildeiğini düşünüyorum. hayaller ve çıldırış anları, koridorda rastladığımız ölü kız kardeşler, banyo yapan güzel kadın gibi hayali karakterlere oyunda sıklıkla rastlıyoruz
in dreams: bu filmde de akıl hastanesidne kaçılan sahneler ve filmin genel havası silent hill'i anımsatır.

bütün referanslar burada

42)se7en

neden izlenmeli:bizi dante, milton ve erasmus gibi dev yazarlarla tanıştırdığı için.

43)donnie darko

neden izlenmeli:uyku-gerçek, kasaba korkusu, suburban gothic ve southern gothic arasında kalıp türe göz kırptığı için izlenmeli. rüya zamanları, karnavalesk figürleri ve masalımsı gece atmosferiyle gotik olmaya çabalayan bir film.

44)brazil

neden izlenmeli:sistemi eleştiren rüyaları, distopik evreni ve grotesk karakterleriyle cronenberg ve lycnh'e göz kırpan bir atmosferi var gilliam'ın bu filminde.

45)jacob's ladder

neden izlenmeli:silent hill için birebir referans olduğu ve korkutucu figürleri, gerçeküstü olayları ile kült olmuş bir film türü sevenlerin kaçırmaması gerekiyor. yakup'un merdivenleri" şeklinde türkçeye çevrilebilecek film. gerilim filmi sevenlerin muhakkak izlemesi gereken başyapıt.(benim için shining ve rose mary's baby'den sonra gerilim filmlerinde ilk 3 te yer alır) francis bacon'un resimlerinden etkilenilmiştir. bununla beraber, çoğu korku oyununada esin kaynağı olmuştur. özellikle metro ve hastane sahneleri size silent hill'i hatırlatır. karakter tasarımında ise direkt joel-peter witkin'in fotoğraflarından etkilenildiği açıktır.

46)angel heart

neden izlenmeli:sıradışı şeytan figürü, sinemanın sembollerini bolca kullanması (kıık ayna-hardcore rüyalar)

47)frailty

neden izlenmeli:sadece izleyin spoiler vermek istemiyorum. dini ögeleri çok yerinde kullanmış ve şok edici. başarılı bir güney gotiği.

48)sin city

neden izlenmeli:renk kullanımı, karakterleri ve sürekli gece geçen olayları ile hakkını veren bir çizgi roman uyarlaması.

49)alien

neden izlenmeli:onu da bana mı soruyon. h.r gigger ve ridley scott. elbette sigourney weaver'u da unutmamak lazım.

50)session 9

neden izlenmeli:yine silent hill. sürpriz sonu, klostrofobik mekanları, sorunlu karakterleri ile başarılı bir film.

izleme listemde bekleyenler:

begotten
affinity
cronos
wuthering heights
jane eyre
l' ınferno
la main du diable
the uninvited
the woman in white

not: m gibi klasiklere yer kalmadı o yüzden daha çok mekanın kurgulandığı, ev gotiği ya da şato gotiği filmlerini seçtim. modern başyapıtlara da southern gotik türünden örnekler verdim.
not: konu bilgisi filimadami.com dan alınmıştır.