Kanser Hastalığıyla İlgili Bilinmesi Gerekenler

Korkulu rüyamız haline gelen kanser hastalığıyla ilgili bazı önemli bilgiler.
Kanser Hastalığıyla İlgili Bilinmesi Gerekenler
iStock.com

son yüzyılda antibiyotiklerin keşfiyle ortalama insan ömrü yaklaşık 30 yıl arttı, insanlar basit bakteriyel enfeksiyonlar yüzünden ölmeyip daha uzun yaşayabilir hale geldi, ancak bu uzun yaşam süresi insanların karşısına daha büyük bir düşman çıkardı. kanser.

adı bile korkutucu olan bu hastalığa nelerin neden olduğunu ve hastalığı önlemek için nelerin yapılabileceğini bilmekte büyük fayda var.

kanser riskini neler arttırır?

yaş
yaşın ilerlemesi neredeyse tüm kanser risklerini arttırıyor, en çok kanser tanısı koyulan yaş 66. göğüs kanseri için en çok tanı koyulan yaş 61, kolon kanseri için 68, akciğer kanseri için 70 ve prostat kanseri için ise 66 en çok tanı koyulan yaş.

sigara
sigara kullanımı kanserin 1 numaralı nedeni. sigaranın içindeki zararlı kimyasallar dna'nın yapısını bozup kansere yol açıyor. tüm kanser türlerinde riski arttırdığına dair kanıtlanmış araştırmalar var.

- sigara içmek akciğer kanseri riskini içmeyen birine göre yaklaşık 25 kat arttırıyor, yüzdeyle ifade edildiğinde bu oran %2500

- sigara, kanser yüzünden ölümlerin %30'undan, genel olarak ölümlerin %20'sinden sorumlu. akciğer kanserlerinin ise erkeklerde %87'si ve kadınlarda %70'i sigara nedeniyle oluşuyor. 

- sigarayla ilgili umut verici bilgiler de var, 25-34 yaş arasında sigarayı bırakanlar bırakmayan kişilere göre ortalama 10 yıl, 35-44 arasında 9 yıl, 45-54 arasında 6 yıl, 55-64 yaş arasında bırakanlar ise ortalama 4 yıl daha fazla yaşıyor.

alkol
alkol kullanımı baş, boyun, yemek borusu, karaciğer, meme, mide, kolon kanserlerinin risklerini arttırıyor, basitçe ne kadar alkol alınırsa risk o kadar artıyor, national institutes of health tarafından yapılan araştırmalara göre günde yaklaşık 50 gram alkol (2-3 tane 50 cl bira) tüketen insanların alkole bağlı kanserlere yakalanma riski yaklaşık 1-3 kat artıyor. ilginç bir çalışma daha var; yaklaşık 19.000 kişiyle yapılan bir araştırmada alkol kullanımının hodgkin dışı lenfoma ve böbrek kanseri'nin riskini %15 azalttığı görülmüş. ancak yine de tekrar etmekte fayda var, alkol kullanımı kesinlikle kanser riskini arttıran bir faktör.

kırmızı et
günde ortalama 140 gram veya daha fazla kırmızı et tüketen insanların, daha az kırmızı et (günde 30 gram ve daha az) tüketen insanlara göre kolon kanseri'ne yakalanma ihtimalinin yaklaşık %28 arttığı gözlemlenmiş. işlenmiş etleri (sucuk, salam, sosis vb.) sık tüketenlerde ise kanser ihtimali %20 artmış. ayrıca kırmızı etin nasıl pişirildiği çok önemli, pişirme yönteminin sıcaklığı arttıkça kanser riski artıyor. örneğin tavada kızartma, suda haşlamaya göre çok daha kanserojen.

güneş ışığı
ozon tabakası zarar gördüğü için güneşin zararlı ışınları dünyaya ulaşabiliyor, bu ışınlar (uva, uvb gibi) deri hücrelerini mutasyona uğratıp kansere neden olabiliyor. günde ortalama 15 dakikadan fazla güneş ışığına maruz kalmak deri kanseri riskini arttırıyor, kişi ne kadar beyaz tenliyse ve ne kadar güneşte kalırsa risk o kadar artıyor.

radyasyon
temelde iki tip radyasyon var; iyonize edici radyasyon ve iyonize edici olmayan radyasyon. araştırmalara göre iyonize edici radyasyon kanser riskini arttırıyor, çünkü dna'ya zarar verecek yeterli enerjiye sahip, yani röntgen, tomografi gibi tıbbi görüntüleme teknikleri kanser riskini arttırıyor, ancak belirtmekte fayda var mr radyasyon içermiyor.

iyonize edici olmayan radyasyon yani cep telefonu veya yüksek gerilim hatları'nın yaydığı elektromanyetik dalgalar hücre dna'sına zarar verecek kadar güçlü değil. bu da demek oluyor ki cep telefonları kanser riskini arttırmıyor. ancak yine de bazı bilim insanları cep telefonlarını düşük de olsa bir risk faktörü olabilir* olarak değerlendiriyor.

obezite
vücut kitle indeksi 30'un üstünde olan insanlara obez deniyor. buradan basitçe hesaplanabilir. 2007 yılında amerika'da yapılan bir çalışma obezitenin kanser vakalarının erkeklerde %20'sinden, kadınlarda ise %14'ünden sorumlu olduğunu ortaya çıkardı, hatta yemek borusu kanserlerinin obeziteye bağlı olma oranının yaklaşık %40 olduğu ortaya çıktı. bu çalışmanın bir diğer ilginç sonucu ise amerika'daki insanların vücut kitle indekslerini 1 birim azaltmaları durumunda (bu kabaca herkesin 1 kilo zayıflaması demek) 100.000 yeni kanser vakasının önlenebileceği saptandı.

kanser hakkında yanlış bilinen şeyler;

"kanser büyük ihtimalle ölümle sonuçlanır."
kanserden ölümler 1990 yılından bu yana yeni ilaçların geliştirilmesiyle birlikte ciddi bir azalış gösterdi. göğüs, prostat, tiroid kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım oranı %90'ları aştı, tüm kanserlerin toplamında ise 5 yıllık sağ kalım oranı yaklaşık %66.

"şeker yemek kanseri daha kötü hale getirir."
şeker yemek kanser hücrelerini besleyip daha kötü hale getirmez. kanserli hücrelerin normal hücrelerden daha çok şeker tükettiği kanıtlanmış olsa da şeker yemenin kanseri daha kötü hale getirmediği saptanmış. ancak şeker yemek kilo aldırdığı ve obeziteye yol açabildiği için kanser riskini dolaylı olarak arttırıyor.

"stres kansere neden olur."
stresin birçok sağlık problemine yol açtığı bilinse de kansere yol açtığı hakkındaki bilimsel çalışmalar yeterince ikna edici değil, ancak stres altındaki insanlar, stresle başa çıkmak için sigara, alkol, sağlıksız beslenme gibi alışkanlıklar edinebilirler, yani stres dolaylı olarak da olsa kansere neden olabilir.

not: bu yazıyı aşağıda linkini verdiğim sağlık kuruluşlarının yaptığı ve çoğunluğu meta analiz* olan araştırmalardan yararlanarak oluşturdum, tıbbi bir kimliğim yoktur.

*meta analiz: belirli bir konuda yapılmış, birbirinden bağımsız, birden çok çalışmanın sonuçlarını birleştirme ve elde edilen araştırma bulgularının istatistiksel analizini yapma yöntemi.

http://www.cancer.gov/…out-cancer/causes-prevention

http://www.cancer.org/cancer/index

http://www.cancerresearchuk.org/about-cancer/