"Kıbrıs Türk'tür Türk Kalacak" Sloganı Nereden Geliyor?

KKTC cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada "Kıbrıs Türk'tür Türk Kalacak" sloganının 1950'lerde kaldığını söylemişti. Peki bu slogan nasıl doğdu? Hatırlayalım.
"Kıbrıs Türk'tür Türk Kalacak" Sloganı Nereden Geliyor?
iStock

efendim, 1950'lere gelindiğinde türkiye'de kıbrıs meselesi diye bir şey yoktu. ingiliz'in zımnen de olsa bize lozan'da kabul ettirdiği üzere, kıbrıs artık onlarındı ve kıbrıs ile ilgili bizim bir istek ve talebimiz yoktu. "niye yoktu?" konusu çok derin bir mevzudur. daha sonra başka bir içerik altında anlatılabilir.

ancak rumlar ve pek tabii yunanlı dostlarımız kıbrıs'ın yunanistan'a bağlanması için bir yoklama (plebisit) yaptılar. ortodoks kilisesinin organize ettiği bu çalışma zamanla enosis yani yunanistan ile birleşme olarak ortaya çıktı. zaten ikinci dünya savaşı'nda ingilizler rumlara bağımsızlık sözü vermişti ama türkleri düşünen yoktu.

sonuçta ingilizler sözünde durmadı, rumların bağımsızlığı yalan oldu. bunun üzerinde rumlar eoka'yı kurdular ve terör kartını kullanarak ingilizleri pazarlığa oturtmaya çalıştılar.

EOKA: Kıbrıs Rumlarının Kıbrıs'ta kurduğu silahlı bir örgüt. EOKA Kıbrıs Rumlarının Enosis amacını gerçekleştirmeyi hızlandırmak için Birleşik Krallık idaresine karşı kurulmuştur. 

ve yine, türklere ne istediklerini soran yoktu. hem türkiye hem de adada yaşayan türkler, olaya uzunca bir süre seyirci kaldılar.

ingilizler rumlarla tek başına baş edemeyeceğini anlayınca türkiye'yi işin içine soktu. 1955 londra konferansı'nda konuyu görüşmek üzere türkiye'yi konferansa çağırdı.

ve bu olaydan sonra türkiyenin artık kıbrıs ile ilgili bir tezi vardı. eğer ingilizler adadan bir şekilde çıkacak ise ada gerçek sahibi olan türkiye'ye verilmeliydi.

işte o zaman "kıbrıs türktür türk kalacak" sloganı ortaya atıldı. yani "ey ingiltere, osmanlı'nın gaflet anını kullanarak hile ile gasp ettiğin adayı eski ve gerçek sahibine geri ver." dendi.

ama ingilizler ne yunanistan ile ne de türkiye ile kötü olmak istemiyordu.

sonrasında orta yol bulundu ve iki milletli ortak anayasalı bağımsız kıbrıs cumhuriyeti 1960'ta kuruldu. bu cumhuriyeti rumlar "63-64 kanlı noel" olaylarıyla türk köylerini basıp katliam yaparak yıktılar. sonra türkiye'nin ilk hava müdahalesi cengiz topel'in şehit düşmesi derken süreç, 1967 yunan askeri cuntası ile farklı bir boyut kazandı ve en nihayetinde 1974 barış harekatı ile ada ikiye bölünmüş oldu. sorun çözüldü mü? tabii ki hayır. türkiye'nin önerisiyle 1984 yılında kktc kurulduysa bile, ülkeyi tanıyan bir tek türkiye var. diğer ülkelere göre kktc denilen yer, kıbrıs'ın türkiye tarafından işgal ettiği topraklar aslında.

akıncı beyefendi diyor ki: kktc 'yi türkiye'ye ilhak edemezsin. biz eşit paylaşımlı, rumlarla ortak ve ab üyesi bir kıbrıs istiyoruz. iyi de rumlar bunu istemediğini son olarak annan planına "oxi" diyerek ilan etti zaten. "yes be annem" tutmadı yani akıncı bey. o nedenle tek dostun türkiye'yi kıracak hareketlerden bence uzak durmalısın. yoksa oturduğun koltuk bile kalmaz, benden söylemesi.

İnanılmaz İşkencelere Uğrayarak Şehit Edilen Kıbrıs Kahramanı: Cengiz Topel

Kıbrıs Adası Neden Farklı Devletlerin İlgisini Çeken Kritik Bir Konumda?