Kısa Dönem Askerlik Yapacakların Okumadan Geçmemesi Gereken Detaylı Bir Rehber

Karar verdiniz, askerliğinizi kısa dönem yapacaksınız fakat neyi, nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız Sözlük yazarı ''prdeay'' sizin için enfes bir rehber hazırlamış.
Kısa Dönem Askerlik Yapacakların Okumadan Geçmemesi Gereken Detaylı Bir Rehber
iStock.com
NOT: Entry tarihi 2006 olduğu için bazı bilgiler değişiklik gösterebilir.


evet çok yakında bavullarınızı toplayıp askerlik macerasına başlayacaksınız. çok az kaldı. şimdi kafandan geçiyordur, 3 hafta sonra bu vakitler nerede olacaksın? hangi birliğe verileceğim, nasıl bir ortamdır diye.

bu yazının amacı sizi biraz daha olumlu duygularla askere göndermek, moral kazandırmak. askerlik hiç de öyle korkulduğu kadar zor bir durum değil. hayatınızda bir daha hiç bulamayacağınız bir ortam olarak bakmak, yaşayacağınız olayları askeriyenin kendi kuralları içinde değerlendirip, zihninizi ayarlamanızdır.

1. yedek subay aday adayı olarak test ve mülakat merkezleri

4 yıllık üniversite ya da dengi bir okul bitiren herkes, yedek subay aday adayı olarak değerlendirilir. bunlardan tsk’nin ihtiyacı kadarı yedek subay (asteğmen) olarak silah altına alınırken; diğerleri de kısa dönem erbaş olarak değerlendirilir. neye göre, nasıl sorularının çok fazla mantığı yok. bu konuda tsk, üç ayrı kriter getirmiştir. 

a. tsk’nin o dönemdeki ihtiyacı
b. adayın (askere gidecek kişinin) özellikleri (bitirdiği okul vs. )
c. adayın tercihi.

görüldüğü gibi sizin tercihiniz en son sırada dikkate alınmaktadır. bu ayın sonlarına doğru bağlı bulunduğunuz askerlik şubenize giderek bir takım evraklar almak zorundasınız. bunlar sizin sınav evraklarınız olacaktır. bunların içinde sınav gibi yol ya da ulaşım için size verilecek bir miktar da para olacak. (gecen sene 3 milyon 750 bin tl idi.) ayrıca sınav günü dolduracağınız cevap kağıdı, kimlik fotokopileri vs. evraklarınız da sınav günü açılmak üzere büyükçe (a3) bir zarfa doldurulup ağzı mühürle kapatılacak. 

sınava 1, 2 ya da 3 nisan günlerinden isteğiniz bir gün girebilirsiniz. bazıları sınava girilecek gün ile düşülecek rütbe arasında bir paralellik kursa da esas olarak başta da belirttiğimiz kriterler uygulanıyor. 

ilk gün genelde kalabalık bir oturum gerçekleşiyor. ama ilk gün girip rahatlamak galiba en iyisi. daha orada bir takım bilgiler edinebilir, fikirler kazanabilirsiniz. ancak sınav zamanı küçük bir askerlik yaşamı prototipi de sunulacak size. bunları ilerleyen zamanlarda siz de yaşayacaksınız. 

sınava moralli ve erken gidin, sabah 8.00’den önce sınav merkezinizde olmanız günün nasıl başladığını gözlemlemek için epey elverişli. bir de sizden sonra gelenlere akıl vererek kendinizin de bir şeyler öğrendiğinizin farkında olacaksınız. sınav merkezinde size tabii ki iyi davranacaklar. ancak unutmayın ayın birinden itibaren resmen askersiniz. ancak yine unutmayın yemin etmemiş askere ceza verilemez. o gün, orada epey insanla tanışacak, hatta tanıdığınız insanları bile bulabilirsiniz. onlardan duyduğunuz kimi olaylarla askerlik üzerine kimi fikirler üretebilirsiniz. size bir tavsiye her duyduğunuza inanmayın. benim “bir arkadaşım vardı, kantin işletti, araba aldı” “komutana kafa attı komutan korkusundan hiçbir şey yapamadı” “abim askerde kraldı” gibi efsanelerin çoğu yalandır: inanmayın. 

sizi 50 ya da 100 kişilik gruplara ayırarak belli merkezlere taşıyacaklar. önce o celp döneminde askere gidip gitmeyeceğiniz yani listede adınız olup olmadığı kontrol edilecek. evraklarınız gözden geçirilecek. (hani yanınızda getirmiştiniz ya) ardından belirlenen sıra ile doktor önüne çıkacak, bir sorununuzun olup olmadığı sorulacak. komando olmak istemeyenlerin tavrını belli edecekleri zaman burası. ki zaten komando olmak adam kendini belli ediyor. sebepsiz yere çok fazla endişe etmenize gerek yok. ardından da sınav salonlarına sokulacaksınız yine belirtilen sıra ile. bu sınava girmeden önce size 5 haneli bir aday numarası verecekler. bu numarayı iyi saklamanız gerekiyor. sonuçlarınızı bu numara ile öğreneceksiniz. 

sınav dedikleri de esas olarak muhakeme yeteneğinizi ölçecekleri genel yetenek sınavı olacak. bazı mantıksal sorular var, duygusal tavırlarınızı ölçme soruları var. bunların işe yarayacağını düşünerek işaretleme yapın. hani kırk yılın başında işe yarayacağı tutar o da size rast gelmesin. sınavdan önce “skorsky helikopter kullanan var mı” “konservatuvar bitiren var mı?” diyeceklerdir. bu soruları okurken herkes gülecek ama böyle bir yeteneğiniz varsa söyleyin ki zaten ortaya çıkar. 

sınavdan sonra size yeni bir zarf verip yine ağzını mühürleyecekler. bu zarf artık teslim olduktan sonra açılacak. ağzı mühürlü sakın merak etmeyin, içinde diploma ve kimlik fotokopisi, vesikalık fotoğraflarınız vb. var.

sınav günü size küçük bir askerlik provası yaptıracaklar. bir yerlerde sıraya sokup bekletme (içtima), birbirinizden sorumlu olmanız vb. (badi teşkilatı) uygulamalar askerlik döneminizde de tekrarlanacak. zaten bence bu sınavın amacı, okumuş “asi” bireylerin otorite altına nasıl sokulacağını göstermek ve 11 gün boyunca da askerliğin nasıl olduğunu anlamayanlar için düşünme süresidir. çünkü uzun dönem (15 ay) gidenler için böyle bir uygulama yok. o gün oradan “izinli” olarak ayrılacaksınız.

2. sonuçların öğrenilmesi ve hazırlık dönemi

nisan ayının 8 ya da 9. günü www.kkk.tsk.mil.tr adresinde girdiğiniz dönemin sonuçları açıklanmış olacak. askerliğin en heyecanlı yeri belki de burası. artık askerliğiniz elinizde tutacağınız kadar yakın bir aşamada. bu sonuçlarda rütbeniz (er-yedek subay), kuvvet (komando, deniz, hava, kara, jandarma) ve teslim olacağınız birlik (tugay, tümen, alay) belli olacak. bundan sonra birliğiniz ve gideceğiniz şehir hakkında bilgi toplamaya başlayabilirsiniz. 

yaninizda götüreceginiz seyler www.asal.msb.gov.tr adresinde şöyle sıralanmış:

- sahsi temizlik malzemeleri (sakal ve koltuk alti tras makinalari, yuz ve banyo havlusu, ozel bir marka kullaniyorsaniz yuz ve banyo sabunu, cilt kremi, sampuan, dis fircasi ve macunu)

- mevsime uygun birkac cift siyah corap, birkac takim ic camasiri, pijama veya esofman, bir cift dayanikli terlik, bir tirnak makasi)

- kullaniyorsaniz; nemlendirici yuz kremi, bir kutudan fazla olmamak uzere vitamin hapi, uyusturucu etkisi olmamak sartiyla kullandiginiz ilaclardan birer kutu.

- postal giyeceginizden, ayak vurmalarina karsi pudra ve yara banti, ayak mantarina karsi krem.

- toplu yerlerde uyuma probleminiz varsa goz bagi ve/veya kulak tikaci.

- telefon kontur karti.

- siyah pilot kalem, orta boy ebatli not defteri.

- silaya mektup yazmak icin mektupluk, bloknot ve mektup yazmak sizin icin onemliyse, dolmakalem ve murekkep.

- varsa, saglik raporlari ile kullanmak zorunda oldugunuz ilaclara ait saglik raporlarinizi yaniniza aliniz.

- fotograf makinasi, cep telefonu, cagri cihazi, radyo, kaydedici cihazlar, wolkman gibi her turlu elektronik cihazin askeri birliklere sokulmasi yasaktir.

- birliginize katildiginizda bir-iki gun icerisinde uniformalariniz verilecek, sivil giysileriniz ve ayakkabiniz birlik deposunda muhafaza edilmek uzere alinacaktir.

yukarida belirtilenlerin disindaki ihtiyaclarinizi birlik/okul kantini veya askerlik yemini ettikten sonra cikacaginiz carsi izninde temin edebilirsiniz.

yaz aylarini askerde gecireceginizi göz önüne almaniz ne götüreceginiz konusunda size fikir verecektir. mesela kesinlikle tabanlık (hem soğuktan koruması için hem de ayak sağlığınızı korumak için) iki ayrı tabanlık da alabilirsiniz. çünkü postalların tabanları çok ince olduğu için bir süre sonra belinizde ve bacaklarınızda ağrı başlayabilir. postal vurmaları için orkid, pamuk, elbise vatkası çok işinize yarayacak. bebekler için kullanılan talk pudra, sabun (yanınızda taşımak için otellerde falan verilen küçük boy sabunlardan birkaç tane de bulundurun), şampuan, traş bıçağı (mach 3’ü tercih etmeniz daha ekonomik, normal jilete izin verilmez.)
aslında birlik kantinlerinde bu ihtiyaçlarınızın hepsini daha ucuza bulabilirsiniz. ancak oradaki stoklar sizin gibi yüzlerce askerin ihtiyacını karşılayamayabilir. onun için iyisi mi siz yanınızda getirin. 

bir tane duvara asılabilen ayna (sabahları traş olurken sıra beklememeniz için) el ve yüz kremi, deodorant, kolonya. postallarınızı boyamak için siyah boya ve yedek fırça. (yedek fırça parçalanmaya karşı, bazı boyalar çift fırçayla satılıyor) bir tane kol saati, bir banyo için bir de yüz için iki tane havlu. yeşil atlet, don, tırnak makası.  

ihtiyaçları karşılamanız çok büyük problem olmayacaktır. zaten eksik bir şey olsa bile çarşıya çıkan birilerinden isteyebilirsiniz

para konusunda da hâlâ vakit varsa bir tane oyak bank atm kartı çıkartmanız işinizi çözecektir. çünkü hemen her kışlada bir tane atm vardır.yanınızda 20-25 ytl’den fazla para taşımanıza gerek yok. çünkü her şey ucuz ve para harcamak istemedikten sonra harcayacak zorunlu bir yer yok. ekstra yemek-içmek dışında. 

askerin bilgi defteri ya da askerin not defteri adıyla satılan kitapçıklar var. bunların her ikisinden alın. bunlarda askerlik hakkında bilgiler var. bu bilgiler işinize yarayacaktır. bunlardan başka kesinlikle siyah kalem (hem de birkaç tane) küçük bir not defteri.
isterseniz kendi künyenizi ve isimliğinizi de yaptırabilirsiniz. isimlikte sadece soyadınız yazar. künyede ise, adınız-soyadınız, dönem numaranız, kan grubunuz, memleketiniz yazar. müslüman ya da m yazdırıp yazdırmamakta özgürsünüz. ben yazdırmamıştım. kimse de bakmadı. künye iki tane olacak ki zaten asker dükkanlarında size her şeyi söylerler. büyük şehirlerde yazdırmanız daha güzel, çünkü daha güzel makinelerle yazdirabiliyorsunuz. bir tane yeşil nefte (şapkanın üzerinde sınıfınızı gösteren küçük düğme. piyade için yeşil kullanılır. başlarda herkes yeşil renk takar. sonra birlikleriniz, bölüklerinize göre değişecek)
palaska, kemer vs almanıza gerek yok, dağıtmazlarsa bile kantinlerden alabilirsiniz. çünkü askeri kantin çok daha ucuz olacak. 

suya sabuna dokunmayan (fazla ideolojik olmayan) birkaç roman da alabilirsiniz. yasak olmadığı sürece kitap okumak serbest. hatta kitap okuyan asker dikkat çeker, akıllı bilinir.

3. son gün ve yola çıkış

kısa dönem askerlik yapacaklar için, süreniz yaklaşık 155 gün. bu süre için evden, ailenizden, sevdiklerinizden ayrı kalmanız hiç de öyle sandığınız gibi büyük bir problem yapmayacaktır. ama eliniz mahkum biraz hüzünlenecek, içiniz burulacaktır. çünkü özel araba ile gitmiyorsanız terminaller, ağlayan insanlarla dolu. mümkün olduğu kadar az kişi gidin. tek başınıza da çıkıp gitmeyin o zaman da hüzünlü olur. moraliniz kesinlikle yüksek olsun. altı üstü 5 ay ki o kadar çabuk geçecek ki anlamayacaksınız. aha da bu kadar kesin söylüyorum. gece yolculuğu yapacaksanız uyumanıza bakın, ilk günler biraz uykusuz geçebilir. 

sabah otobüsten indiğiniz zaman ilk işiniz elinizdeki büyük zarfı çantanıza koymak olsun. çünkü terminal vs. civarında gezen inzibatlar (as.iz işaretli) sizi bir yerde toplayabilir direk kışlaya götürebilir. unutmayın gece 17.00’ye kadar teslim olabilirsiniz. hatta 00.00’e kadar da olabilirsiniz. ama şansınızı fazla zorlamayın. size “asker misiniz?” diye sorabilirler. direk hayır deyin, kimlik soramaz, zorla yakalayamaz. askerlik yapacağınız şehri tanımaya çalışın. 4-5 hafta sonra yemin töreninden sonra gezebileceksiniz. güzel bir yemek yiyin, insanlarını tanımaya çalışın.

4. teslim olma ve ilk gece

askeri dilde teslim olmak denir ama korkmayın, suçlular teslim olur. çantanızı arayacaklar. bazı eşyalarınıza el koymak isteyeceklerdir. normal bir askerse kesinlikle karşı çıkın, çünkü o kendi eksikliklerini böyle tamamlamak isteyecektir. çok ısrar ederse komutanını çağırmasını söyleyin. mesela ayna, jilet, kolonya gibi malzemelere el koyabilirler. dikkat edin.
ama siz yine de yokmuş gibi yapın. akşam 16.00 gibi idealdir teslim olmak için. hem kalabalık olur, yalnız kalmazsınız hem de ufaktan mesai bittiği için fazla önemsemeyebilirler. sizin gibi yüzlerce askeri bir araya toplayacaklardır. sizin gibi kısa dönem askerlik yapacak insanlarla tanışacaksınız. bu arada uzun dönem askerler ise “poşet” diye bağıracak, “03 var mı” “52 var mı” gibi sorularla hemşehri arayacaklardır. askerde hemşehri bulmak çok önemlidir, öyle taleplerden çok çekinmeyin. rahat olun, sohbete falan girin, kafanızdaki sorularla meşgul olun. hep en yakındaki meselenizle ilgilenin. teslim olur olmaz yemin töreni ne zaman diye düşünmeyin, biraz sonra ne olacağını çözmeye çalışın. 

size kamuflajlarınızı verip ufak çaplı bir mülakata daha sokabilirler. buradaki seçme artık en ciddi seçmedir. yaptığınız işleri çok da abartmadan çok da mütevazı olmadan anlatın ya da yazın. mesela “az biliyorum” “biraz anlarım” gibi laflar kullanmayın, kendinden emin konuşun mesela “anlarım” “yaparım” “bilirim” “daha önce de yaptım” “kullandım”. atmak serbest ama tutup da uçak kullandım, vaktiyle “vietnam savaşı’nda bunlardan bir tane kullandım” gibi gerçeküstü davranmayın. ilginç bir yeteneğiniz varsa onu değerlendirmekten çekinmeyin. mesela, “güzel yazı yazarım”, “güzel şiir okurum”, “masal anlatmıştım” “kitabevinde çalıştım”, “dizgiciyim”, “fotoğraf makinesi kullandım”, “bilgisayardan çok iyi anlarım” “grafikerim” “ressamım” “otelde çalıştım” “resepsiyondan anlarım” gibi tayin edici özelliklerinizi yazın. çünkü öyle işler vardır ki, işte bu ayrımlardan seçebilirler. çünkü sizi sınava sokacak kişi genelde birliğin personelden sorumlu kişisi olacak ve kafasındaki eksiklikleri sizden tamamlayacaktır. o yüzden bir sorunun üzerine gidiyorsa anlayın seçilebilirsiniz. 

ilerleyen günlerde sizi acemilik döneminizi geçireceğiniz bölüklere kışlalara dağıtacaklardır. genelde acemilik döneminde kısa dönemleri hep bir arada tutacaklardır. bu da size eşi bulunmaz kültürel bir ortam sağlayacaktır. ancak bazı insanlar sizin keyfinizi kaçırabilir. genelde sivilde çok rahat yaşayan, mızmız, ortama ayak uydurmakta zorlanan, “askerlik yapacağımıza tren yolu yapalım”, “devlet bizi esir aldı” diyen tipler canınızı sıkacaktır. bunların moralinizi bozmasına izin vermeyin kesinlikle. “acaba bundan sonra ne olacak”, “ne gibi şeyler başımıza gelecek” diye davranmaya çalışın. 

ilk defa koğuşlara girdiğiniz zaman belki biraz garip gelecektir. küçüklükte yatılı okulda okuyanlar rahat edecek, yabancılık çekmeyecektir muhtemelen. ama akıllı ve çabuk davranın, ranzanın alt kısmını seçin. çünkü düşme korkunuz olmayacak, lambanın aydınlığı gözlerinizi etkilemeyecek ve görece daha rahat olacaktır.

cumartesi-pazar dışında ve aksi belirtilmedikçe askerin kalkma saati 06.00’dır. buna göre uyku düzeninizi ayarlayın. ilk günün yorgunluğunu attıktan sonra 8 saatlik uyku size yetebilir. her sabah traş olmaya kendinizi ayarlayın. çünkü askerde herkes kaymak gibi ciltle gezeceği için en ufak sakal bile hemen belli olacak ilk günden gereksiz laf yemenize yol açacaktır. bazı birliklerde aksam traş olmaya izin vermezler, sabah da kalabalık olur. kalktıktan sonra hızlı davranmanız gerekecektir. önce tuvalet ihtiyacınızı giderin, sonra da traşınızı olun. her gün traş olacağınıza göre sinekkaydı olacağım diye cildinizi parçalamaya gerek yok. tahriş olmalara karşı pudra sürebilirsiniz yüzünüze. çok işe yarayan bir yöntemdir. tabii kremi de unutmayın.

5. ilk günler ve acemilik. 

ilk günler size en çok baskının yapılacağı zaman olacaktır. göze fazla batmamaya çalışın. düşük rütbeli erbaş (onbaşı, çavuş), uzman çavuş, astsubay gibi üstünüzdeki insanlar sizi ezmeye çalışacak, otorite kurmak için size “kız gibisiniz” “beceriksizsiniz” “bağırın” gibi tacizlerde bulunacak. kaytarabiliyorsanız yapmayın ama çok da dikkat çekmeyin. marş söyleterek yürütecekler, söylemeseniz bile ağzınızı oynatın. 

askerde ilk öğretecekleri şeyler:

manga oluşturmak
o mangalardan takım oluşturmak
yanaşık düzen denilen, komutları uygulatmak olacaktır.

yanaşık düzen tek erin ve toplu olarak ikiye ayrılır. bunların içinde rahat, hazır ol (esas duruş), selam dur, dikkat, sola-sağa-geriye dön, uygun adım gibi komutlar girecektir. bunların birçoğunu orta okul ve lisedeki beden derslerinde görmüştünüz. çok da farklı değil. bedenen bir sorununuz yoksa çok rahatlıkla yapacaksınız 

ilk günlerde askerlerin en çok dikkat ettikleri şeyler, selam verme, kendini tanıtma, kısa künye okuma, bağırarak tekmil verme, emir tekrarı, selam verirken parmakların kapalı olması, esas duruşun düzgünlüğü. yanınızda bulunması faydalı olan “askerin bilgi defteri” gibi kitaplarda bunların fotoğraflı anlatımlarını bulacaksınız. buralarda ilk zamanlar dikkatli olmanız gerek. yoksa banka, ağaca selam vermek zorunda kalabilirsiniz. bir kere yapın, düzgün yapın. bir daha kimse sizle uğraşmak istemeyecektir. çünkü siz artık yapan adamsınız.
zaten genelde bulunduğunuz takımda, mangada bir tane beceriksiz olacaktır. bunla uğraşan rütbeliler yüzünden siz biraz daha rahat edersiniz. ancak şöyle bir durum daha var. o beceriksizin yüzünden takımın yürüyüşü bozuluyorsa ya da başka bir sorun varsa, o durun düzelene kadar sizi yoracaklardır. askerde toplu halde hareket ediliyorsa birey yoktur. örneğin istikamet verilerek dağıtılan bir takım iyi dağılmamışsa, bir kişi için yeniden yeniden dağılıp toplanabilirsiniz. böyle bir aksaklığa yol açan askeri hemen aranızda eğitmeye çalışın. onuruyla da fazla oynamayıp onu gaza getirmeye çalışın, yoksa o tipler sizi çok yorabilir.
acemilik döneminde sizi yemin töreninde yapacağınız tören yürüyüşüne hazırlamak için olağan üstü bir çaba gösterecek sizin başınızdaki rütbeliler. çünkü sizin düzgün yürümeniz eğitimcileriniz de gurur duymasına yol açacak bir durumdur. buna çok dikkat edeceklerdir. hani anıtkabir askerleri ayaklarını 90 derece kaldırarak yürür ya, işte sizi de öyle yürütmeye çalışacaklar. hem de toplu olarak. bu sizin acemilik dönemine damgasını vuracaktır.
bu dönemin ortalarına doğru elinize silah vereceklerdir. daha sonra da silahlı eğitime geçecekler. tüfekle yanaşık düzen, selam verme, tüfek omuza gibi komutları öğretecekler, sonlara doğru atış yapacaksınız. birini vurmadığınız takdirde yaptığınız atışın bir önemi yok ne atarsanız atın. sizin hakkınız 3 mermi ise o kadar atarsınız, mermi değerli çünkü.
acemilik günlerine o kadar alışacaksınız ki, birden kışlada doğmuş gibi bir düşünce hakim olacak zihninizde. sivil hayatınızla ilgili fazla bir şey hatırlamayacak, dikkatiniz hep askerlikte olacak. bu dönem fazla sürmeyecek. ama böyle hissetmek de bulunduğunuz şartları kavramanız için son derece olumlu olacaktır. sürekli sivil hatıralarla yaşamanız geride kalan günlerinizi sıkıntı içinde geçirmenizi sağlayacaktır. aileniz, sevdiklerinizi çok merak etmeyin, onlar askerde olan sizle gurur duyacaklardır. ama yine de arada sırada telefon açın, kamuflajlı fotoğraflarınızdan ilk fırsatta gönderin. hatta önceden belirleyeceğiniz arkadaşlarınızla mektuplaşmanız moralini bir hayli yükseltecektir. mektupların okunduğunu da unutmayın tabii. askeriyenin bütün telefonları taficsdenilen bir sistemle birbirine bağlıdır. sizle birlikte aynı dönem askere giden arkadaşlarınızı (nerede olursa olsun) bu hattan arayabilir ücretsiz konuşabilirsiniz. acemilik süresince askerliğe sizden önce başlamış kısa dönemlerden yeterli bilgiyi alacaksınızdır şüphesiz. en çok dikkat edeceğiniz unsur kime nasıl davranmanız gerektiği. yani, uzun dönemler içinde türlü türlü adam çıkacaktır. 

hata yaptığınız zaman sihirli lafınız “ben kısa dönemim, yeni geldim bilmiyordum” bu laf bütün acemiliğiniz boyunca sizi kurtaracaktır. 

toplu yerde yaşamaktan dolayı çok sık kavga çıkar. normal bir asker sizle kavga etmeyi göze alamaz. ama kavgalara karışmayın, çoğu basit nedenlerden ve saman alevi gibi bir anda başlayıp biten kavgalardır. arada kalmayın.

6. yemin töreni:

sonunda beklediğiniz gün geldi. artık yemin törenine başlayacaksınız. yemin törenine sizi izlemeye o ilin mülki erkanları, basın, en önemlisi aileniz gelecek. onlara sizi güzel göstermek için ellerinden geleni yapacaklardır. kıymetini bilin, çok iyi davranacaklardır size. hatta birliğinizi gezdirebilir, ailelerle güzel bir yemek yedirebilirler size. bu insanı çok duygulandıran bir olay olacak. ailesi gelenlere 2 gün dışarıda kalma izin verecekler. garnizon sınırları içinde önceden belirteceğiniz bir adreste cuma ve cumartesi gecelerini geçireceksiniz. çocuklar gibi şen bir vaziyette, güle oynaya bir aydır çantanızda olan sivil eşyalarınızı yeniden giyecek kendinizi terhis olmuş kadar mutlu hissedeceksiniz. ancak belirttiğiniz adreste inzibatlar tarafından kontrol edilecek, bulunmadığınız takdirde ceza alabilirsiniz. artık yemin de ettiğinize göre aman dikkat. (inzibat askerin polisidir. bir askeri, tutuklama, alıkoyma gibi hakları vardır, genelde laftan anlamayan, kütük gibi tiplerden seçilir. bunlarla hiçbir zaman tartışmaya girmeyin)

7. bölüklere dağılım

askerliğin esas başladığı zamandır ama geriye 4 ay kadar zaman kalacak. yemin töreninden sonra onbaşı rütbenizi artık dikebilirsiniz. artık er değil, erbaşsınız. 4-5 hafta sonra da çavuş olacaksınız. “kısa dönem askerler, asteğmen fazlası olduğu için mahkeme durumunda asteğmen olarak yargılanır” diye bir söz vardır. ne kadar doğru karışık olsa da yakında çavuş olmanız size karşı bir korku yaratacaktır. kaldı ki yaşınızın ilerlemiş olması, hayatta bir takım yerlere gelmiş olmanız size saygı duyulmasını sağlayacaktır. yemin töreninden önce başta size yapacakları mülakatların ışığında bazı bölüklere atayacaklardır.

bir bölüğün adı size bir şey ifade etmesin. askerde uzun kalacak adama ciddi görev veriliyor genelde. yani 4 ayda bir değişecek kısa dönemlere görev vermektense, 12 ay orada kalacak uzun dönem askerlere görev vermek daha işlerine gelecek. sizin de okumuşluğunuzdan yararlanarak bir takım görevlere verecekler. yakında çavuş olacağınızı da göz önüne alan komutanlarınız sizi;

revir çavuşu
yazıcı
eğitim planlama ve ölçme merkezi (epöm) yazıcısı
garaj çavuşu
eğitim çavuşu
bölük çavuşu
kantin sorumlusu
okuma yazma kursunda öğretmen
üniversiteye hazırlık kurslarında öğretmen
dış posta (haberci)
kütüphane sorumlusu
psikolojik danışman gibi görece kolay görevlere atayacaklardır. 

ne olursa olsun, atandıktan sonra yapamayacağınız bir işe verilmişseniz ve komutanlarınızın iyi niyetli, sizi düşünen bir yapısı olduğunu düşünüyorsanız gidip söyleyin. hiç çekinmeyin. askerde size çok değer vereceklerdir, bunu yasadıkça daha iyi göreceksiniz. size uzaktan “poşet” diye bağıran uzun dönem askerlerin yanınıza geldiği zaman “hocam” “abi” dediklerini göreceksiniz. 

ustalığın ilk günlerde nöbet tutacaksınız. birlikteki adam sayısına göre çapraz adı verilen silahlı nöbet de tutabilir ya da sadece devriye olarak da nöbet tutabilirsiniz. ama ne olursa olsun, geceleri yataktan kalkmaya uykusuz kalmaya bugünlerde başlayacaksınız. artık yeminli birer asker hem de onbaşı ya da çavuş olduğunuz için görev, sorumluluk, ceza gibi kavramlarla da tanışacaksınız. bir askerin en değerli şeyi komutanlara göre silah, size göre uykudur. yani dinlenmenize, uykunuza dikkat edin. boş bulduğunuz zaman uyumaya bakın çünkü yakında ayakta uyumaya, gözleri açık uyumaya başlayacaksınız. haa bir de sağlığınızı çok iyi koruyun. özellikle, soğuk algınlığı, halsizlik, boğaz şişmesi, yüksek ateş gibi rahatsızlıklarınız çıkacak. böyle bir durumda revire gitmekte bir sakınca görmeyin. hastalık konusunda kesinlikle mızmız olmayın. en ufak ağrıyı büyütmeyin, hele ilk günler çok olur bu sendrom siz onlara katılmayın. ciddi rahatsızlık varsa o belli eder. şişlik, bel, bacak ağrısı askerlerin en çok yakındıkları konudur. bu nedenle revirdeki personel de (genelde asteğmen olur) bunlara karşı uyanıktır. arada kaynayabilirsiniz. moraliniz bozulmasın. orada da sihirli lafı söyleyin; “ben kısa dönemim”

evde olmak isteyeceğiniz ilk dönem, bu ilk nöbetleri tuttuğunuz, ilk defa hasta olduğunuz, ilk defa bu denli yorulduğunuz, uykusuz kaldığınız zaman olacaktır. ama çabuk geçer merak etmeyin. 

eğer bir denetleme, tatbikat vs. görmeyecek bir dönemde iseniz günleriniz aşağı yukarı bu şekilde geçecek her günün birbirine benzediği zamanları yaşayacaksınız. ancak, böylesi bir durum varsa işler biraz daha sıkıntılı geçecektir. spor, bakım, temizlik gibi konulardan askerin uyması gereken standarta (3000 m koşu, teçhizatsız 14.30 dk, 8 düz barfiks, 40 mekik-şınav, 115 cm yüksek, 390 cm uzun atlama, 25 m bomba atışı, 25 ve 200 m atış) uymanız gerekecektir. eğer böyle bir ihtimaliniz yoksa önceleri standartları yakalamanız için biraz zorlayacaklar, ancak siz önceden davranıp revirden spor istirahatı alırsanız, sizi zorlayamayacak, denetleme zamanında sizi denetlemenin etkilemeyeceği bir yere göndereceklerdir. çünkü denetlemede bir askere bir şey olmaz. ama esas, onu eğitmekle yükümlü komutanlarına, bölüğüne olur. o yüzden içiniz rahat olun. kendinizi zorlamanıza gerek yok. çünkü ne acıdır sizden çok aldığınız dereceyle ilgilenecekler.

8. kimle nasıl geçinebilirim

askerde mutlak bir hiyerarşi ve emir komuta zinciri vardır. mesela, siz erbaş olarak normal erden rütbeli ancak, bir uzman çavuşun astısınız. ancak her şey bu kadar kati değil. askerde rütbe arttıkça kalite artar. sizden rütbe olarak çok üstte olan, binbaşı, yarbay vs ile çok iyi ve seviyeli ilişki kurabilecek hatta onların size siz diye hitap etmesi sizi şaşırtırken, ortaokul mezunu, hayatta hiçbir iş bulamayarak tezkere bırakmış bir uzman çavuşun ukala, artist konuşmaları canınızı sıkacaktır. uzman çavuşların karşısında kesinlikle ezilip büzülmeyin. onların üzerinizde baskı kurmasına izin vermeyin, onları bir arkadaş olarak değerlendirin. yoksa ego tatminine çok meraklı uzman çavuşlar sizi her şekilde ezmeye baskı kurmaya çalışacaktır. yeni astsubay olmuş 20 yaşındaki adamların da mesleğe yeni başlama güdüleri sizi başlarda ezmeye çalışacak, astsubaylara uzmanlardan daha fazla dikkat edin. askerde bir komutan bir de üst vardır. sizin bağlı bulunduğunuz adam komutan, başka birliğin başka bölüğün vs. aynı rütbelisi sizin üstünüzdür. size komutanınız emir verebilir.yani siz önce kendi komutanınıza bağlısınız. ona değil. ancak selam vermeyi, kibar konuşmayı kesinlikle ihmal etmeyin. dikkatli davranın, yoksa dayak bile yiyebilirsiniz. askerin şikayet hakkı vardır. ancak silsile yolu ile olur. askere gitmeden önce bulabilirseniz iç hizmet kanunu gibi eserleri inceleyin. haklarınızı öğrenebilirsiniz. asteğmenler sizin en büyük dostlarınız ve kurtarıcınız olacak. bazı arıza tipler askercilik oynatmaya kalksa da, genelde aranız iyi olacaktır.

askerde kesinlikle kibar davranın, sizden 10 yaş küçük olsa bile bir astsubay sizin üstünüzdür ve size ceza vermeye yetkilidir. kibar, efendi, saygılı, eğitimli bir kişilik olun. güncel, politik, ekonomik konularda konuşabilirsiniz. çoğu açık öğretim fakültesi’nde öğrencilik yapar ve bazı derslere kafaları hiç çalışmaz. onları ders çalıştırabilirsiniz. bu sizi arazi de eder, rahat da ettirir.

selam vermekten kesinlikle çekinmeyin, bazı rütbeliler kesinlikle selam ister, bu yüzden ceza bile yiyebilirsiniz. bir kere selam vermezsiniz, o da arıza biridir, başınız yanar, iyisi mi siz herkese selam verin. tabii üstünüze. size kimse selam vermeyecek olsun vermesin. siz ihmal etmeyin. bazıları görmezden gelir gibi görünse de, gözleri üstünüzde olacak. özellikle ilk günlerde dikkat ettikleri tek şey, görünüş.

askerde her şey görünüştür, gösteriştir. özellikle acemilik günlerinde sizi sürekli bağırtacaklar. bağırın bir şey olmaz. sonra bu azalacaktır. kişilik ezilmesi falan fazla olmaz. o süt çocuklarının uydurduğu şeydir. askerlik yapmamış bir adamın kişiliği zaten eksiktir. öyle nazlı tipler vardır. aman ben ne yapacağım, kaçsam, hava değişimi alsak vs. boşverin onlar korksun, siz aslanlar gibi yapın görevinizi.
...
askerlikle ilgili anlatacak çok şey var. ama kısa dönem asker olarak kafanızı, aklınızı, okumuşluğunuzu, zekanızı, hayattaki tecrübenizi kullandığınız zaman çok rahat ve zevkli bir askerlik yaparsınız. örneğin asteğmenlerle aranız çok iyi olacak, onların yetkisinden ufak ufak yararlanacaksınız. bir subay olan asteğmen, astsubaylara istediğini yaptıracak, sizi de kendi kanatları altına alarak rahat etmenizi sağlayabilecektir. 

her denileni sorgusuz, sualsiz gerçekleştiren asker çok çalışmaya mahkumdur. rütbeliler, yalancı ve ispiyoncu askerleri sevmez. gidip de müzevirlik, işgüzarlık yapmayın, açık vermeyin verirseniz de yalan söyleyerek kapatmayın. gidip efendi gibi özür dileyin, hata ettim demenizde bir sorun yoktur. 

nabza göre şerbet vermeyi, kiminle nasıl konuşacağınızı, ne açığı olacağını iyi bildiğiniz zaman başınıza hiçbir şey gelmeyecek, başlarda sızlanarak geldiğiniz askerden, kışladan zevk almaya başlayacaksınız. 

gel zaman git zaman, nizamiye kapılarında yeni kısa dönemleri karşılayacak onlardan bilet isteyecek, bir zaman sizin sorduğunuz soruları bu sefer siz yanıtlıyor olacaksınız. kazandığınız onca arkadaşınızı gün geçtikte sevecek, tezkere aldığınız zaman da onlarla ağlayarak vedalaşacaksınız.