Kobe Bryant'ın, Şimdi İzleyince Farklı Şeyler Hissettiren Oscar'lı Animasyon Filmi: Dear Basketball

Çok ani ve acı şekilde aramızdan ayrılan Kobe Bryant, 2018'deki Dear Basketball kısa animasyonuyla Oscar'ı da kucaklamıştı. Bugün baktığınızda çok farklı şekilde insanı vuruyor. İzleyelim.

Film için buradan buyrun

Çıkış noktası nedir?

dear basketball filmi, kobe bryant 'ın basketbolu bırakmadan hemen önce, 29 kasım 2015 tarihinde the players' tribune'a yazdığı mektubu konu almaktadır. bu filmle beraber kobe oscar ödülü alan tek basketbolcu olmuştur. (90. akademi ödülleri, en iyi animasyon filmi / yönetmen: glen keane)

huzur içinde uyusun...

Mevzubahis mektup

"sevgili basketbol,

babamın çoraplarını top haline getirip atmaya başladığımdan beri tek bir gerçek olduğunu biliyorum; sana aşık olduğumu. bu öyle derin bir aşk ki; aklım bedenimden, ruhum ve duygularıma kadar her şeyimi sana verdim. sana sırılsıklam aşık olan 6 yaşındaki bir çocuk olarak asla tünelin sonunda görmedim kendimi. her zaman bir çıkış yolu buluyordum kendime. ve bu yüzden koştum. hiç bir sahada basılmadık yer bırakmadım. ve her topa sahip olmak için çabaladım. sen azmimi istedin, ben sana kalbimi verdim. çünkü daima daha fazlasını geri verdin. kan ter içinde oynadım bu oyunu. mücadele beni çağırdığı için değil, sen beni çağırdığın için. senin için her şeyi yaptım, çünkü biri senin bana yaşadığımı hissettirdiğin gibi hissettiriyorsa yapman gereken budur. 6 yaşındaki bir çocuğa ''laker'' hayalini verdin. ve her zaman bunun için seveceğim seni. ama seni takıntılı bir şekilde sevemem artık. sadece bu sezona yetecek kadar gücüm kaldı. kalbim hızlı çarpışları kaldırabilir, zihnim hala zorluklarla başedebilir; ama bedenim elveda zamanının geldiğini biliyor. ve bu sorun değil. seni bırakmaya hazırım. sadece geri kalan zamanımızın tadını çıkarabilmemiz için bunu bilmeni istiyorum; iyisi ile kötüsü ile, neyimiz varsa birbirimize verdik. ve şimdi ikimiz de biliyoruz; bundan sonra ne yaparsam yapayım, her zaman top haline getirilmiş çorapları köşedeki çöp kutusuna atan çocuk olacağım. son beş saniye, top ellerimde... 5...4...3...2...1...

seni her zaman seveceğim.

kobe"

Final notu

az evvel izlerken istemsizce göz yaşlarımı tutamadım. olağanüstü bir basketbol sever değilim, nba'i de hiçbir takımın fanboy'u olmayacak kadar takip ederim. lâkin, dünkü elim hadise sonrası bugün bu belgesele bir göz atayım dedim ve kendimi sonuna kadar izlerken ve sağ gözümden yanağıma doğru inen sıcacık birkaç damla yaşla buldum.

çok güzel bir iş olmuş. keşke bu alandaki kariyerini de geliştirebilme şansı bulsaydı kobe.

huzur bul 8/24!

Atiye Dizisi Üzerinden Kendini Aramak Üzerine Yola Çıkanlara Tavsiyeler

7 Yaşından İtibaren Kobe Bryant ile Büyüyen Birinden Duygulara Tercüman Bir Yazı