Komada Geçen 8 Yılın Ardından Her Şeyi Duyduğunu Söyledi

Martin Pistorius 12 yaşında geçirdiği rahatsızlıktan dolayı felç olmuştur ve komada olduğu zamanın bir kısmında bilinci yerindedir ancak bunu ailesi bilmez. Martin bu süre zarfında her şeyi duyduğunu, her şeyin farkında olduğunu söyler.

azim.

martin pistorius isimli çocuk 12 yaşına kadar mutlu bir çocuktur. 

Kaynak: dailymail

ancak 1998 yılında 12 yaşındayken basit nezle semptomları nedeniyle okul doktorunca evine gönderilir.


önce yeme içmeden kesilir martin, sonra zayıflar ve hareket etmeyi de bırakır, en sonunda düşünmeyi de.komadadır artık. ailesi ölmesini beklemektedir, hatta annesi onun yüzüne karşı "umarım ölürsün oğlum" der.

Kaynak: dailymail

16 yaşına geldiğinde martin sessizce uyanır ancak beyin bilinçli olsa da hala tüm vücudu felçlidir. barney isimli bir çocuk programı izlemektedir sürekli. daha sonra " barney denen karakterden ne kadar nefret ettiğimi size anlatamam" diyecektir.

Kaynak: smh.com

şarkı söyleyen dinazorlar programı sayesinde saat olmadan zamanı anlamaya başlar. odaya giren güneş ışığı ile günleri farkedebilmektedir artık. annesinin "umarım ölürsün. ölmen lazım" demesini duymuş ve anlamıştır ancak tepki dahi verememiştir bu acıya.


bu nedenle lakabı hayalet çocuktur. bu isimle bir kitap yazmıştır sonra

*

şu kitap


felçli bir bedende süren bu 8 yıllık esaret süresinde yavaş yavaş gülümsemeye ve tepkiler vermeye başlar. 16 yaşında uyandığında ne olup bittiğini anlamayan, hafızası tamamen gitmiş, konuşamayan, içinde bulunduğu bedene yabancı bu genç azimle duvarı delmeye yeltenmiştir. günden güne bunun son bulması için çabalar. kollarını kaslarını istemsiz hareket ettirmeye başlar yıllar sonra, en büyük destekçisi babasıdır.

Kaynak: ytimg.com

neyse uzun lafın kısası martin 8 yıllık esaretten sonra tekrar kendine gelir ve bir hastanede yazılımcı olarak çalışmaya ve normal insanlara karışmaya başlar tekerlekli sandalyesiyle.

hatta 2009 yılında bir kıza aşık olup onunla evlenir.

Kaynak: dailymail


insan beyni her seferinde beni şaşırtıyor. beynimizin mucizeleri ile ilgili bazı şeyleri yine bir kaç entaride bahsetmiştim. ortama, duruma adapte olup kıt olanaklarla çıkış yollarını kendi kendine bulması bir mucize gibi. belki annesi daha fazla dayanamayıp 15. yaşında fişi çekilecekti martinin.

edit: ufuk denen şey de bu garip organın içinde zaten. benim ufuk katlana katlana büyüyor bizzat beyin denen şeyi inceledikçe.

aha