Kuruluş Öncesinden Günümüze Teksas'ın Mücadele İçinde Geçen Enteresan Tarihi

Bizde "Teksas mı burası?" deyimine konu olan, ABD'nin onlarca filme ilham olmuş ilginç eyaleti Teksas'ın, birden fazla ülkenin müdahil olduğu çetin bir tarihi var. Sözlük yazarı "guru", detaylı bir şekilde eğiliyor konuya.
Kuruluş Öncesinden Günümüze Teksas'ın Mücadele İçinde Geçen Enteresan Tarihi
iStock.com


bildiğiniz gibi texas'ın ilk yerleşik halkı amerikan yerlileri. bunlar apache, caddo, comanche, kiowa, cherokee, coushatta, kıckapoo, wichita diye gidiyor.

1519'da ilk avrupa'lılar olan ispanyollar bölgeye varıyorlar ve daha sonra nueva españa yani "yeni ispanya" olarak adlandırılacak olan koloniyi kuruyorlar. merkezi mexico city olan bu koloninin büyüklüğü günümüzdeki texas ile sınırlı değil, neredeyse abd'nin tamamını kapsayacak bir yüzölçümüne sahip ve güneyde güney amerika kıtasına kadar iniyor. bu koloni daha sonra yıllar içerisinde diğer avrupalıların da kıtaya gelmesi ile birlikte savaşlar (özellikle fransa ile) ve bağımsızlık ilanları ile parçalanacak ve meksika'ya evrilecek.

Yeni İspanya'nın ilk haritalarından biri.

ispanyolların sömürgeleştirdiği bu topraklarda yaşayan amerikan yerli uluslarından biri de pueblo'lar. pueblo halkının özelliği amerikan yerlilerinde pek rastlanmayan bir şekilde, çadırlar yerine adobe kullanılarak yapılmış çok katlı ve içerisinde odaları bulunan binalarda yaşamaları. ayrıca diğer yerlilere göre daha gelişmiş tarım teknikleri kullanıyorlar. pueblo'da ispanyolların bu halka verdiği isim zira "pueblos" ispanyolca "kasabalar" demek. aslında ispanyolların pueblo halkı diye tek bir isim altında topladığı bu halk beş farklı halktan oluşuyor ve kendilerine doğal olarak pueblos demiyorlar. kendi dillerindeki isimleri hopi, taos, jimez, zuni ve tigua.

tabii bu halktan durduk yere uzun uzun bahsetmedik. bu halkın texas'ın kurulmasındaki önemi 1620'de santa fe de nuevo méxico'da (günümüzde abd'nin new mexico eyaleti) ispanyollara karşı ayaklanmaları ve 400'e yakın ispanyolu öldürmeleri, geri kalan 2000 tanesini ise günümüzde el paso, texas şehrinin olduğu bölgeye sürmeleri. sürülen ispanyollar bu şehri kuruyorlar ve bu şehir, günümüzdeki texas topraklarında kurulan ilk ispanyol sehri oluyor. bu olaydan 12 sene sonra ispanyollar geri dönüp, pueblos katliamını yapacak ve şehirlerini tekrar ele geçirecekler fakat konumuz bu değil, dönelim texas'a.

bu arada yıl 1625 oluyor. günümüzde corpus christi şehri yakınlarına fransızlar gelip bir koloni kuruyorlar. maksat ispanyollara kıllık olsun. yok yok aslında öyle değil. aslında missisippi nehrine gitmeye çalışırlarken kaybolup orada bir kale kurmaya karar veriyorlar (fort saint louis). bu şanssız koloni kuzeye illinois'e ulaşmaya çalışıyor ve bu şanssız yolculuk boyunca katliamlar, hastalıklar, isyanlarla boğuşuyor ve illinois'a ulaşamadan hepsi öldürülüyorlar.

Bir Kanada gazetesinde yayınlanan bir St. Louis tasviri.

bu arada fransızların bölgeye geldiğini öğrenen ispanyollar onları aramaya başlıyor çünkü kendilerine tehdit olarak görüyorlar. bu sayede bölgede yayılmaları hızlanıyor. bir süre sonra fransızların terkettiği kaleyi ve topları buluyorlar. topları yakıp, kaleyi gömüyorlar. daha sonra "lan biz bayağı salağız galiba, topu gömüp kaleyi niye yakmadık ki ? saatlerdir uğraşıyoruz" diyorlar. neyse, kale ve toplar ortadan kalkınca kalıntılar üzerine binalar dikiyorlar ve fransızların bıraktığı o kalıntılar 1990'li yıllara kadar toprağın altında kalıyor.

öte yandan kurdukları bu kale daha sonra fransızlar'ın bu topraklar üzerinde hak iddia etmesi için dayanak oluşturuyor.

bundan sonraki bir asır ispanyolların, bölgenin hemen komşusu olan fransız bölgesi louisiana'nın oluşturduğu tehdite karşı ha babam şehir kurması ile geçiyor.

yıllar 1821'i gösterdiğinde meksika ispanya'ya karşı isyan bayrağı açıp, bağımsızlık ilan ediyor. tabii ki o yıllardaki meksika sınırları günümüzdeki meksika'dan çok farklı (çok çok daha büyük). günümüzdeki texas da meksika'nın bir parçası.

1821 zaferi sonrası Meksika kutlamalarını tasvir eden bir resim.

bu arada on üç koloni ayaklanmış ve ingiltere'den bağımsızlığını alıp abd'yi kurmuşlar. meksika hükümeti ülkeyi güçlendirmek ve nüfusu arttırmak için bir göçmen programı başlatıyor ve kuzeyden amerikalıların ülkeye gelmesine izin veriyor. 1819 ekonomik krizi'nden dolayı fakirlikten sürünen amerikalılar için meksikaya yerleşmek çok cazip geliyor çünkü meksika hükümeti bu insanlara toprak veriyor. bu ingilizce konuşan, çoğunluğu protestan göçmenlere anglos deniyor ve 1834 yılına geldiğimizde ülkede 8 bin ispanyol/amerikan yerlisi kökenli meksikalıya karşın 30bin anglos yaşıyor.

bu sırada meksika hükümetinde "antonio de padua maría severino lópez de santa anna y pérez de lebrón " gücü eline geçiriyor. insanlar "ona ne kadar da uzun isimli bir adam" diye hayran olup bunu başa getiriyorlar herhalde. kendisi batının napoleon'u unvanına sahip olan antonio abimiz, giderek sağa çekmeye başlıyor. ülkeyi baskıcı, aşırı sağ, askeri bir hale sokuyor. böyle otoriter bir manyağın dikkatini "azınlıklar" çekiyor tabii. "lan daha ülkeyi yeni kurdunuz, ne ara azınlık problemi yarattınız ?" uyarılarına aldırmadan yaverine "bu anglos'lara çok fena gıcık oluyorum" diyor ve sorunu çözmek için kendince bir çözüm buluyor.

Antonio López de Santa Anna

diyor ki [yaverine] "yahu yaver senin adın ne ?" adamcağız da "efendim benim adım yaver değil, tutturduğunuz bi yaver de yaver... daver benim adım diyor". antonio bu konuya fazla takılmıyor, "tamam uzatma" deyip devam ediyor.

"arkadaş bu tejas [evet tejas, texsas'ın orjinal ispanyolca ismi tejas] bir eyalet değil mi ? bu eyaletde de lanet olası anglos çoğunluk değil mi ? bu adamlar ülkede azınlıkken eyalette nasıl çoğunluk olabilir, hayatta izin vermem" diyor ve tejas eyaletini ispanyol kökenli meksikalıların harman yeri olan coahuıla eyaleti ile birleştirip coahuila y tejas adında saçmasapan bir eyalet olarak ilan ederek gerrymandering'in tohumlarını atıyor.

aslında antonio oğlan, kuzeydeki abd'nin meksika'nın bir parçası olan teksas'ta hak iddia ederek ele geçireceğinden çekiniyor. bu yüzden böyle işlere giriyor ama bununla da yetinmiyor. zaten bu konuda toplum desteği varken köleliği kaldırmaya karar veriyor. bu ekonomisi köleliğe dayalı işgücü gerektiren texas'a büyük darbe vuruyor. yetiyor mu ? hayır. hemen arkasından abd'den anglos göçmenlerin gelmesini yasaklıyor. yetiyor mu ? hayır. yanında bu görmüş olduğunuz tarak ve göçmenlerin katolikliğe geçmesini ve ispanyolca konuşmasını zorunlu kılıyor.

bu bardağı taşıran son damla oluyor ve isyan eden texaslı anglolar meksikalı komutanları esir almaya, kaleleri ele geçirmeye başlıyorlar (don't mess with texas). antonio bu isyanların üzerine bildiğin deliriyor ve çok sert bir şekilde bastırmaya başlıyor. hatta "esir almak yok, direkt öldürün. vurun, koman" diye emir veriyor. hızını alamayıp "yök ulan eyalet filan, kaldırıyorum eyaletleri, üniter devletiz bundan kelli, mexico uber alles" diyor ve badem bıyık bırakmaya karar veriyor.


bu artık işlerin geri dönülmez bir şekilde dönüştüğü nokta oluyor ve 1836'nin nisanında texas revolution başlıyor. antonio "texas'ın geri alınması benim kişisel meselemdir, seni almadan ölmeyeceğim" diyor ve hazırladığı dev ordu ile kuzeye yürüyerek saldırıya geçiyor. yoluna çıkan tüm teksas ordularını birer birer biçen antonio nihayetinde günümüzde san antonio şehrindeki alamo kalesi'ne varıyor.

kaleyi savunan herkesi tamamen öldüren antonio oğlan zafer sarhoşluğu içerisindeyken, sam houston liderliğinde yeni bir texas ordusu kuruluyor. bu ordu yavaşça kuzeye doğru çekilmeye başlıyor ve bu çekilme sürecinde meksika ordusunun zalimliğinden korkan sivil halkın da katılması ile giderek büyüyor. çünkü manyak antonio artık yoluna çıkan sivil anglo'ları da öldürmeye başlıyor.

takvimler 21 nisan'ı gösterirken iki ordu nihayet karşılaşıyor. bu aşamada artık antonio teksas'lıları çok küçümsediği için güç sarhoşluğu içerisinde. bu karşılaşma bağımsız texas'ın kurulmasındaki en önemli savaş olan san jacinto olarak tarihe geçiyor zira texas'lılar savaşı kazandığı gibi antonio oğlanı da esir alıyorlar.

San Jacinto savaşı tasviri.

bundan sonraki süreç antonio'nun hayatına karşı meksika ordusunun rio grande nehrinin güneyine çekilmesi, antonio'nun serbest bırakılıp geri dönmesi fakat buna sinirlenen texas halkının isyan etmesi, yeni kurulan republic of texas hükümetinin "texas'da yeni bir fransız devrimi istemiyoruz" demesi, başarısız bir darbe denemesi gibi olaylarla geçiyor. neticede şam houston texas'ın ilk başkanı olup, houston şehrine adını veriyor.

sonraki süreçte meksika, bağımsız texas cumhuriyetini tanımayı reddediyor. antonio döndüğü ülkesinde özellikle de texas'a karşı giriştiği savaşta işlediği suçlardan dolayı gözden düşüyor. meksika hükümeti abd'yi texas'ı kışkırtmakla suçlamasına ve abd texas'ı bağımsız ülke olarak tanımasına karşın, parçası ilan etmeyi reddediyor.

1824'te Meksika toprakları.

öte yandan fransa kendisi için yeni bir ticaret partneri olacağını düşündüğü ülkeyi hemen tanıyor. meksika ile iyi ilişkiler içerisinde bulunan ingiltere ise 1840 yılına kadar bekleyip, meksika'nın geri alamadığını görünce ülkeyi tanımaya karar veriyor.

yıl 1845 olduğunda, hedefleri abd ile birleşmek olan texas hükümeti abd ile anlaşıyor ve abd texas'ı annex etmeye karar veriyor. bunun üzerine meksika "tamam ulan, annex etme bağımsız ülke olarak tanıcam ben dur !" diyor ama artık iş işten geçmiş oluyor. birleşme yönünde oylama yapan texas, abd'ye katılmaya karar veriyor ve bu karar mexican-american war'a yol açıyor.

texas'ın abd ile birleşmesine çıldıran meksika abd'ye savaş açıyor ve savaşın sonucunda topraklarının %55'ini kaybediyor ve texas ile beraber, new mexico, arizona ve california'yı da abd'ye vermeyi kabul ediyor.

ve bu olaylar texas halkının yarı deli, silah düşkünü karakterini şekillendirip bugüne getiriyor.