Megadeth'in Azimli ve Hırçın Lideri Dave Mustaine'in Kariyerinden Satır Başları

Megadeth'in kurucusu ve frontman'i, kısaca her şeyi Dave Mustaine bugünlere pek de kolay gelmedi. Zamanında Metallica'dan kovulup Megadeth'i kurmasıyla başlayan zorlu müzik hayatından satır başları bunu çok güzel anlatıyor.
Megadeth'in Azimli ve Hırçın Lideri Dave Mustaine'in Kariyerinden Satır Başları

tam bir azim örneği adam şu mustaine. yılmadan, yıkılmadan devam etmenin kanlı, canlı örneği. hayatından kısa anekdotlar verelim görelim:

1981 yılında henüz 20 yaşında iken metallica'nın kurucuları arasına katılmış, 1983 yılında alkol ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden tekme yemiş.

1983 yılında o tekmeyi yedikten sonra kendini daha çok uyuşturucuya vermek yerine mücadele yoluna gitmiş dave ellefson ile birlikte megadeth'i kurmuş.

2 yıl süren yoğun uyuşturucu ve alkol tedavisinin ardından 1985 yılında ilk albümüne yeni kurduğu grubuyla imza atmış.

İlk albüm: Killing Is My Business... And Business Is Good!

ilk albümle sesini yeterince duyuramamış ancak ilk albüm sonrası gelen peace sells... but who's buying? ve so far, so good... so what! albümleriyle altın çağına çok yakın olduğunu cümle aleme anlatmış. o altın çağ gruba marty friedman'in katılması ile olmadık bir şekilde gelir.

1990 senesinin eylül ayında diğer albümleri gibi sessiz sedasız piyasaya sürülen rust in peace albümüyle tam anlamı ile patlama yapar. albümün karakteristik yapısı, içerdiği inanılmaz agresif hava, muhteşem riffleri ve soloları ile geniş kitlelerce artık bitti denilen thrash metal camiasını birbirine katar.

"Peace Sells... But Who's Buying?" dönemi.

mustaine bu yola çıkarken amaçladığı şeyi, yani metallica'dan daha büyük olmayı başarmaya çok yakındır. ve hakkıdır da. zaten üstün olan gitar tekniğini, marty friedman gibi çok ama çok yetenekli bir gitaristle birleştirince ortaya çıkardığı şaheserler metallica kalesini yıkmaya yetecek güçtedir.

tahtı sallamaya emin adımlarla gider. klasik, taşlamış ve çok yetenekli bir grup kurmayı becermiştir sonunda. dave ellefson, marty friedman, nick menza gibi isimlerle rust in peace harikası sonrası birbirinden güzel üç albüm daha yapmayı becerir.

şubat 1992'de çıkan countdown to extinction albümü megadeth'in tarihinde en çok sattığı albüm oluvermiştir. albümün tarzını rust in peace'e göre biraz yumuşatmış daha geniş kitlelere yayılmayı hedeflemiş ve sonuçta başarılı olmuştur.

Megadeth - Skin o' My Teeth 

1994 yılında klasik kadro ile gelen youthanasia albümü dönemin şartlarına yavaştan uymuş 80'ler devrinin kapandığını bizlere adeta göstermiş, albüme yazdığı tüm parçalarda hard rock'a yakın bir sound benimsemiştir. ilginç olan şudur ki; 2 yıl sonra metallica ya load albümüyle birlikte yöneltilen tarzda yumuşama eleştirilerinin hiçbirinden nasibini almamıştır. hatta albüm countdown to extinction dan sonra en çok satan albüm olmuş ve çoğu megadeth fanının beğenisini kazanmıştır.

başarılı üç albümden sonra cryptic writings albümü 1997 yılında piyasaya sürülür. bir başka başarıyı daha yakalar: amerikan listelerinde ilk sıraya oturur. youthanasia sonrası grubunu özüne döndürmeye çalışmış, kısmen başarılı olarak gene güzel bir albüm ortaya koyabilmiştir. trust ile grammy adayı dahi olmuştur.

Cryptic Writings dönemi.

mustaine art arda gelen dört başarılı albümden sonra rehavete kapılmış bu iş bitmiştir havalarına girmiş olacak ki klasik kadrosu ile yaptığı en berbat albüm olan risk'i 1999 da piyasaya sürer. albüm megadeth fanları tarafından şiddetle eleştirilir, youthanasia albümü ile almadığı tarzda "değişim" eleştirilerini bir bir herkesten almaya başlar. zira albüm hem tarzda değişmeler hem de vasat parçalar içerince thrash metal camiasını tümden karşısına almıştır. aynı kemikleşmiş 80'ler metal camiası, o sıralarda metallica'nın load ve reload albümüne de ateş püskürmektedir.


eleştirilerden nasibini almaya başlayan mustaine'in yakasına gençken birçok kez yaşadığı talihsizlikler yeniden yapışır. risk albümü sonrası friedman enterasan biçimde gruptan ayrılma kararı alır. klasik kadronun bel kemiği olan gitar virtüözünün gruptan ayrılması megadeth bitti, mustaine bitti yorumları ettirse de mustaine gitardan anladığı kadar gitaristten de ne kadar anladığını ortaya koyar ve al pitrelli'yi gruba dahil eder. bu sıra gruptan nick menza mustaine tarafından kapı dışarı edilir ve klasik kadro dağılır...

al pitrelli'li yeni megadeth 2001 yılında the world needs hero albümünü piyasaya sürer. albüm şaşırtıcı biçimde başarılı çıkar ve youthanasia esintileri içerir buram buram. sertlik arayan saf thrash metal hayranlarının umudu bu albümle de boşa çıkar. albüm tek kelime ile underrated teriminin karşılığı olacaktır. 4 albümle zirveye oturan megadeth, hayranları tarafından üvey evlat muamelesi görmeye başlar. 2000li yıllarla birlikte doğan tekno müzik, pop rock, nü metal, alternative rock gibi yeni akımlardan ziyadesi ile etkilenen müzik dünyası yeni bir çağa girer. hard rock, heavy metal, thrash metal eski gücünde değildir. bunun ilk farkında olanlar ise bizzati bu tarzda müzik yapan gruplardır.

Marty Friedman, gruba kesinlikle çok şey katmıştı.

mustaine ise 2002 yılında böbrek taşını aldırmak için girdiği hastaneden sakat bir sol kol ile çıkar. böbrek taşı için aldığı ağrı kesicilerle uyuşan sinirleri sol kolunun üzerinde uyuması ile büyük zarar görür. sol koluyla bırakın bir şeyler tutmayı yumruk dahi yapamaz.. bu olay sonrasında 6 aylık fizik tedaviye başlayan mustaine ilk iş olarak grubunu dağıtır.

mustaine fizik tedavi sırasında hırsını, azmini, hiçbir şeyden vazgeçmemesini gösterir ve tabiri caizse sol koluna gitar çalmaktan, eşya tutmaya her şeyi yeniden öğretir..

2004 yılında yeniden gitar çalmayı öğrettiği koluyla grubunu tekrar toplama kararı alır...

Mustaine, bugüne kadar da grubuyla aktif bir şekilde müzik yapmaya devam eder. Megadeth'in The World Needs a Hero'dan sonra yaptığı tam altı adet stüdyo albümü var (The System Has Failed, United Abominations, Endgame, Thirteen, Super Collider, Dystopia).