Murphy Kanunları Gereği Beklenmeyen Anda Ortaya Çıksa da Vazgeçilmeyen Bir Eylem: Doğru İnsanı Beklemek

Murphy Kanunları Gereği Beklenmeyen Anda Ortaya Çıksa da Vazgeçilmeyen Bir Eylem: Doğru İnsanı Beklemek
iStock.com

murphy kanunları uyarınca, doğru insan tam da beklenmeyen anda çıkar aslında karşımıza.
her kalabalık kutlamaya, üzerimize en kibar elbiseler, en içten gülücükler alıp gideriz.
herkesin alnında ne yazar okumaya çalışırız, gel gör ki doğru insan, kafada takke, ayakta sabo terlik ve dizleri çıkmış bir eşofmanla bakkala indiğimizde düşen parayı yetiştirmek için arkamızdan koşan insandır.

ya da otobüste cep telefonunu açık unuttuğumuz için tüm yolculardan azar işitirken, -ikarus otobüste ne abs' si- diyerek bizi kollayandır
.

doğru insanı ararken girilen şekil şemal, bizi onun için doğru olmaktan çıkarır aslında. en doğru en doğal olandır. bunu unutur, o bizi yüzlerce metreden seçsin diye şatafata boğarız kendimizi.


yüksek sesle konuşuruz o ne kadar esprili olduğumuzu anlasın uzaklardan diye, pembe, morlara boğarız kendimizi elalem çok yakışıyor dedi diye, sosyal görünmek için bir merhabamız olan herkesi öperiz yol ortası rastlantılarında.

bu sebeple bekleyiş kaybettirir aslında ha keza arayış da. çünkü gerçek, yağmuru seyrederken yalnızlığa ağlamaktır.
doğru insan bu anı içten içe bilen ve bu anı silmek için emek verendir.
oysa göremeyiz. çünkü yaptığımız şatafatın benzerini bekleriz ilk etapta.


karizmatik bir merhaba bekleriz belki de o her bayram mesaj atanımızdır. 15 yıldır doğum günümüzü unutmayan ve sadece dost gördüğümüzdür.
belki okulda sınav dönemi bize de fotokopi çektirendir.

doğru insan biz teklif etmeden ders çalıştıran, hava soğuduğunda ceketini verendir.
doğru insan yalındır, doğaldır. bunu bilmek bekleme süresini kısaltır.
aramak ya da beklemek değil aslolan görebilmektir.

herkes için doğru insan vardır, önemli olan omzunuza bırakılan ceketteki sıcaklığı hissedebilmektir.

''neden hayatında biri yok diye soranlara:
hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya;
on dakika, on beş dakika, yirmi dakika beklersiniz gelmez.
bu arada başka alternatifler de geçer ama binmezsiniz.
ne de olsa “beklemişsinizdir o kadar”, boşa gitsin istemezsiniz.
sormayın artık bana!
herhangi biriyle değil, beklediğime “değecek” olanla devam etmeliyim bu yola!..
durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda..'' *

siz yine de beklemeyin.

34 yaşımdan sesleniyorum;

o da seni bekliyorsa sonuç getirmeyecek eylem.

emeksiz olmuyor. kesin bilgi yayalım.