Nihilistleri Bile Sarsacak Düzeyde Her Şeyi Anlamsızlaştıran Olay: Young Deneyi

Çift Yarık Deneyi olarak da bilinen ve ilk kez Thomas Young tarafından gerçekleştirilen bu deney, ışığın dalga karakterini kesin olarak ortaya koymuş ilk deney olduğu için bilim dünyası için oldukça önemli bir yere sahip.
Nihilistleri Bile Sarsacak Düzeyde Her Şeyi Anlamsızlaştıran Olay: Young Deneyi


detaysız olarak young deneyi şöyle

iki tane kartonu birbirine paralel gelecek şekilde tutuyorum. bunlardan bir tanesinin ortasına jiletle incecik iki tane yarık açıyorum. daha sonra yarıkları açtığım kartonun arkasından tek renkli bir ışık verip diğer kartondan çıkan desene bakıyorum.

peki desen nasıl? çok ilginç. aydınlık - karanlık - aydınlık - karanlık diye tekrar eden ince saçaklar. açıklaması ne? vallahi efendim ışık dalgaymış meğer. eğer ışığın birinci delikten perde üzerindeki x noktasına kadar gittiği mesafe ile ikinci delikten perde üzerindeki x noktasına kadar gittiği mesafe dalga boyunun tam katıysa, o zaman bu iki dalgayı tepe+tepe veya çukur+çukur diye topluyoruz. sonuç o noktada iki kat parlak bir ışık.

halbuki başka bir y noktasında bu mesafeler farkı, dalga boyunun buçuklu katıysa o zaman tepe+çukur veya çukur+tepe diye topluyoruz. sonuç sıfır. o noktada hiç ışık görmüyoruz. bu fenomenin adı "girişim".

bu deney, ışığın dalga davranışı sergilediğini ortaya çıkartmıştı eskiden. buna benzeyen, ama çok daha enteresan olan bir deney biliyorum ama ben: de broglie deneyi. yani dalga olduğu zannedilmeyen şeylerin bile girişim yapması. mesela elektron.

bu deneyde önemli olan ve tüm fizik dünyasını şoke eden ve çıkmaza sokan detay şudur

elektonlar, çift yarık deneyi'ne sokulduğunda parçacık gibi davranacakları düşünülürken, dalga gibi davranırlar. fizikçiler buna şaşırır ve deneye elektronların yarıklardan geçerken nasıl davrandıklarını ölçümlemek üzere düzeneğe ölçücü sistemler bağlarlar (gözlemci). ve şoke eden bir durum ortaya çıkar: elektronlar gözlemlenmiyorken (ölçümlenmiyorken) dalga gibi davranırlarken, gözlenmeye başlandıklarında birden aynı elektronlar aynı deneyde parçacık gibi davranmaya başlamışlardır.

bu şok edeci bir durumdur. acaba elektoronlarda bilinç mi vardır da gözlenlendiklerini anlayınca birden davranışlarını değiştirmişlerdir? yoksa evren gercekten bir matrix, bir simülasyon mudur da veri tasarrufu için sadece izlenen bölgedeki evreni oluşturur, gözlenlenmeyen bölgede oluşturmaz (kimse izlemiyorken, düşen bir ağaç ses çıkarır mı felsefi sorusu).

bu o kadar şok edici bir durumdur ki hala açıklanamamıştır. açıklamaya zorlayan zorlama teoremlerle geçiştirilmektedir. bu atomik boyutlardaki kuantum dünyasıdır.

bu o kadar olağanüstü bir durumdur ki, o güne kadar bilim newton'dan beri deterministken, yani aynı koşullarda aynı sonuçları veren bir evreni tanımlıyorken, birden belirsizlik ilkesi gelmiş, ve aynı koşullarda aynı sonuçları vermeyen bir evren oluşmuştur, yani indeterminizm belirmiştir.

bu, bilim determinist olduğu için o güne kadar determinist yorumlar yapan büyük felsefecileri de sarsan bir durumdur. yani neden-sonuç ilişkisini bile çökertebilecek bir durumdur. bazı felsefeciler bu indeterminizmin çıkması ile felsefi evren yorumlarını, neden sonuç doğrusallığını da değiştirmeye başlamışlardır.

deneye dönecek olursak, bu deneyi yorumlayan en büyük iki teorem vardır

1. kuantumdaki bu garip durum bazı şeyleri hala keşfetmediğimizden açıklanamamaktadır. aslında gözlemci gözlenene etki etmez. yani belirsizlik ilkesi de aslında determinist bir kurala bağlıdır ancak hala onu keşfedemedik. ancak bunu açıklayacak denklem eninde sonunda keşfedilecektir. 

bu denkleme her şeyin teoremi, theory of everything denir. bu denklem bulunduğunda kuantum ile makro evrenin newton'sal fizik kuralları bağdaştırılacak, gariplik ortadan kalkacak, ve evreka denecektir.

2. bu deneyin ikinci yorumu, bohr ve arkadaşlarının ortaya attığı kopenhag yorumu'dur. buna göre biz birşeyleri hala keşfedemediğimiz için anlayamadığımız için indeterminizm, belirsizlik ilkesi yoktur kuantum dünyasında; zaten kuantum dünyası doğası gereği doğuştan indeterminiktir, yani biz her şeyi anladık, ve gördük ki evren determinist değil, belirsizlik üzerine kuruludur. ve gözlemci gözleneni bile etkileyebilir.

ancak bu da kuantum dünyasındaki indeterminist dünyadan, newton ve einstein fizik kuralarına bağlı determinist makro evrenin nasıl oluştuğuna açıklık getiremeyen, garip bir durum ortaya çıkarır. bu da açıklanamayan bir durumdur şu an için.

deneyin güzel bir görsel anlatımı için


Kadın Futbolunun Yasakları Aşarak Ses Getirir Hale Gelişinin Öyküsü

Kadın Milli Futbol Takımımızın 10 Numarası Melike Pekel'in İlham Verici Hayat Hikayesi