Öğrenmenin Suç İşleme Mekanizmasını Tetiklemesi: Ayırıcı Birliktelikler Teorisi

Bu teoriye göre suç işlemeyi tetikleyen en önemli unsurun "öğrenme" olduğunu söylesek?
Öğrenmenin Suç İşleme Mekanizmasını Tetiklemesi: Ayırıcı Birliktelikler Teorisi


edwin sutherland tarafından ortaya konulan teoridir.

sutherland insanların kimlerle birlikte olduğuna bağlı olarak nasıl insanlar olacaklarının belli olacağını düşünmektedir. yani bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim demenin alternatif bir yolu diyebiliriz.

"ayırıcı birliktelikler, belli bir davranışta bulunan veya bu davranışı destekleyen norm, değer ve tutumları ifade eden insanlarla doğrudan birliktelik ve etkileşimi içerdiği gibi daha uzak referans gruplarıyla dolaylı yoldan birliktelik ve özdeşleşmeyi de içermektedir.


kişinin ayırıcı olarak birliktelik içinde bulunduğu gruplar, tüm sosyal öğrenme mekanizmalarının gerçekleştiği büyük sosyal bağlamları belirler: bu gruplar sadece kişiyi belli tanımlara maruz bırakmakla kalmaz aynı zamanda kişiye taklit edebileceği modelleri sunar ve sapma (ya da uyma) davranışı için ayırıcı olarak pekiştirme sağlar." - istanbul üniversitesi hukuk fakültesi kriminoloji-2 dersi

sutherland'a göre bireyi suç işlemeye en çok yaklaştıran olay, suç işlemeyi haklı çıkaracak durumlara karşın yanlış olduğunu ifade eden durumlara daha fazla maruz kalmasıdır. hatta suç işlemenin takdir edilecek olması, doğru bir eylem olarak nitelendirilmesi de sayılabilir; namus cinayeti bu tür suç olaylarında suç işleyen kişinin yakın çevresi "öldür ve namusumuzu temizle, yaparsın sen, merak etme arkanda biz varız. yaptığın şey doğru, bunun yanlış bir tarafı yok, git ve öldür" gibi ifadelerin türevleriyle bireyi suça yönelterek işlediği/işleyeceği suçun bir sorun olmayacağını hapse girse bile "namus" adı altında vicdanının rahat olması gerektiğini ve ailesinin arkasında olduğu düşündürtülür.


son olarak sutherland'ın gabriel tarde'nin taklit kanunları isimli kitabından etkilenerek bu teoriye adım atıldığını da belirtelim.