Psikologlar Terapi Sürecinde Tam Olarak Nasıl Bir Rol Oynar?

Psikologlar, ilaç tedavisi olmadan bu yolda farkındalık yaratılan bir terapi süreciyle ilerler. Bu süreci deneyimlemiş bir Sözlük yazarından durumu öğrenelim.
Psikologlar Terapi Sürecinde Tam Olarak Nasıl Bir Rol Oynar?
iStock


psikologa hayatımda bir şeylerin yolunda gitmediğini, artık doğru kararlar alamadığımı düşündüğüm için gittim. 5. seansımızı yaptık. daha da devam etmeyi düşünüyorum. son 2 seanstır emdr yöntemiyle tedavi ediliyorum, onu da ayrıca yazacağım. 

psikologa gitmek tamamen kendi kararımdı. kendimi hiç istemediğim bir noktada bulduğum için ve başıma gelen durumlarla birlikte aştığımı zannettiğim travmalar, kompleksler, tekrar su yüzüne çıkmaya başladığından gitmek istedim. ilk başta, seansa girince masada peçete gördüm, "ağlayanlar oluyor galiba" diye alaycı gülümsedim lakin o seanstan çıkarken o peçetenin niye oraya konduğunu gayet iyi anladım. salya sümük olmuştum. 

bir kere sizi yargılamadan dinleyen birinin olması o kadar rahatlatıcı bir şey ki. hatanın, kötünün, yanlışın olmadığı bir odada olmak, kendini tüm hislerinin olanca çıplaklığıyla anlatmak insanı inanılmaz rahatlatıyor. fark ediyorsun ki aslında yani bence herkesin istediği şey, yargılanmamak ve kabul görmek. o odada onu hissettim. duygularımı, düşüncelerimi çok rahatça ifade eden bir insanımdır fakat seans sonunda anladım ki, evet insanlar, ailem, beni dinlemiş ama hiç anlamamışlar. anlattıklarıma istinaden hiç aksiyon almamışlar, davranışlarını değiştirmemişler. 

yani, çok uzatmak istemiyorum ama psikologun yaptığı şey şu

1. senin kendini tamamen açmanı sağlıyor.

2. bu esnada kısa sorular sorarak senden aldığı cevapları yazıyor ve onun sorusu üzerine senin kafanda da sorular oluşuyor, yani sana doğru soruları sorduruyor. 

3. sorularının cevabını psikolog vermez, veremez. sen farkındalığını artırıyorsun ve ne istediğini buluyorsun. kendi cevabını kendin oluştuyorsun ancak çok tıkandığın noktalarda sana birkaç cümle söylüyor ve bam! beyninde daha önce hiç düşünmediğin bir kıvılcım çakıyor. karanlık bir yer daha aydınlanıyor.

bu her zaman bu kadar mutluluk verici olmuyor. mesela benim psikologumun bana ilk seans sonrası söylediği şey şuydu: "hepimiz bizi üzen kıran, travmalarımızı hatırlatan durumlara karşı savunma mekanizmaları geliştiririz ve hayatımıza böyle devam ederiz. birçoğumuz sorunun kendisiyle yüzleşmekten kaçınır. çünkü bu, kişiye bir süre kendini kötü hissettiren bir durumdur ve insanlar kötü hissetmek istemezler. fakat insan sorunun üzerine doğru yürüdüğünde ve sorunu çözdüğünde, sonraki ilişkileri daha sağlıklı ve tatmin edici olur. yolumuz uzun ve zaman zaman kendini çok kötü hissedeceksin. çünkü beyninde oluşturduğun kalıpların, inançların, bunların birçoğunun yanlış-hatalı veya olmaması gereken şekilde olduğunu göreceksin ve biz bunları tek tek yıkacağız. hayatını üzerine temellendirdiğin düşünce kalıpların yok olduğunda ilk hissettiğin agresiflik, depresyon gibi duygular olacak hatta o zaman yaşamamım ne anlamı var diye düşüneceksin. ama bu istediğimiz duygu, işte olması gereken duygu bu. bu ileri gittiğimiz sonuç aldığımızı gösterir. sonrasında ise bağımsız ve güçlü şekilde kalkacaksın ayağa."

şu an aynen dediği gibi depresif ve mutsuz oluyorum zaman zaman. ama korkmuyorum. geçen seansta resmen annem ve babamla ilgili yıllardır düşündüğüm kafamda oturttuğum o yer, yıkıldı. kendimi göçük altında kalmış gibi hissettim ama farkında olmanın da getirisi olacak biliyorum. 

gitmeyi düşüneneler ama ne yapacakları konusunda emin olamayanlara tavsiyemdir, gidiniz efendim.

Bu içerik de ilginizi çekebilir