Ricky Gervais'in Altın Küre Ödülleri Konuşmasında Yaptığı Göndermelerin Açıklaması

Bildiğiniz üzere İngiliz komedyen, geçtiğimiz gün gerçekleşen 77. Altın Küre Ödülleri'nde yaptığı konuşmayla oldukça ses getirdi. Konuşmadaki bazı esprileri gözden kaçmış olabilir, açıklamalarını paylaşalım.
Ricky Gervais'in Altın Küre Ödülleri Konuşmasında Yaptığı Göndermelerin Açıklaması

ricky gervais... altın küre ödül töreninde yaptığı açılış konuşması planlı da olsa 21. yüzyılda artık hollywood ışıltısı ve gizemi diye bir şey kalmadığını açık biçimde ifade ettiği için takdir edilesi insan. hollywood dünyasıyla pek ilgilenmediğimden yaptığı konuşmada anlamadığım espriler için google'da araştırmalar yaptım.

tek tek listelemek istiyorum

* kevin hart gücendirici tweetleri nedeniyle oscar'dan kovuldu. neyse ki hollywood yabancı basını çok az ingilizce biliyor ve twitter'ın ne olduğunu bilmiyor. bu yüzden sunuculuk teklifini bana faksladılar.

kendi ofansif tweetlerini kastettiğini düşünüyorum. "buna rağmen beni sunucu yaptılar" demek istedi herhalde. kevin hart 2019'da oscar ödül töreni sunuculuğu yapacak olan bir komedyendi. birkaç yıl evvel attığı homofobik tweetler yüzünden sosyal medyada kendisine büyük bir baskı yapılınca sunuculuktan çekildi.

* hepiniz harika görünüyorsunuz. süslenip limuzinlerinizle buraya geldiniz. ben de bu gece limuzinle geldim. plakasını felicity huffman yaptı.

felicity huffman ünlü bir oyuncu. kızının üniversiteye giriş sınavında soruları çaldığı ve rüşvet verdiği ortaya çıkınca hapis cezası almıştı. abd'de mahkumlar hapiste araba plakası yaptığı için böyle bir espri yapmış.

* bu gece efsaneler ve ikonlar aramızda. al pacino, robert de niro, baby yoda... pardon, joe pesci'ymiş. seni seviyorum dostum, beni öldürme.

1.55'lik boyuyla harikalar yaratan joe pesci fiziksel özellikleriyle hakikaten baby yoda'yı anımsatıyor.

* bugün burada çok önemli insanlar var. her türlü geçmişe sahip insanlar ama hepsinin ortak bir noktası var: hepsinin ronan farrow'dan ödü kopuyor. peşinize düşecek.

ronan farrow, mia farrow ve woody allen'ın oğlu olan ünlü bir gazeteci. özellikle hollywood dünyasında çok önemli filmlerin yapımcılığını yapan harvey weinstein olayının haberiyle tanınıyor. haberi yapmasının ardından susturulmuş, catch and kill diye bir kitap yazmış.
harvey weinstein ise geçen senelerde asia argento'nun taciz suçlamasıyla gündeme gelene kadar tacizlerini tüm oyuncuların sakladığı biriydi. asia'nın ardından angelina jolie'den tut gwyneth paltrow'a kadar yüzlerce kadın oyuncu bu adamın onları da taciz ettiğini açıkladı. ödül kazanan tüm oyuncuların teşekkür ettiği, sevdiği böyle bir adamın tacizci çıkması ve sektörde tarantino'nun bile bunu bilip saklaması hollywood iki yüzlülüğünü ortaya çıkarmıştı. hemen ardından sektörde daha birçok ünlü tacizci olduğu ortaya çıktı, hepsinin itibarı sarsıldı.

* siz sapıklardan söz açılmışken sübyancı filmleri için büyük bir yıldı. surviving r. kelly, leaving neverland, two pope...

two pope filmi istifa eden papa benedict'in istifası ve halef arama sürecini irdeliyordu. benedict özellikle katolik rahiplerin pedofili skandallarından dolayı çok yıpranmıştı.
two pope bir pedofili filmidir diyerek çok ofansif bir şaka yapmış gervais. ensar vakfı olayına bakıp tüm imamlar ve dinciler pedofili dememiz gibi bir şey.

* büyük ödül kategorilerinde beyaz ırktan olmayan birçok yetenekli insan göz ardı edildi. hollywood yabancı basını çok ırkçı, bu benim ödülü beşinci sunuşum. bu sene bir anma bölümü yapacaktık, ölenlerin listesine baktım ama etnik açıdan yeterince çeşitli değildi. belki başka bir sene...

burada son dönemde yükselen social justice warrior (sjw) akımına saydırdığını düşünüyorum. aslında ayrımcılık umrunda olmayan insanlar sosyal adalet diye kafa ütüledi ve tek yaptıkları süper kahraman filmlerine siyahi karakter eklemek oldu.

* filmler artık kimsenin umrunda değil. kimse sinemaya gitmiyor. kimse tv kanallarını izlemiyor. herkes netflix izliyor. çıkıp "aferin netflix tüm ödülleri kazandın. güle güle." diyebilirdim ama illa 3 saate yayacaklar. bu töreni izleyeceğinize after life dizisinin birinci sezonunu izleyebilirdiniz. (yönetmenlik, senaryo ve oyunculuğunun ricky gervais'e ait olduğu dizi.) karısı kanserden ölmek üzere olduğu için kendini öldürmek isteyen bir adamın hikâyesi. yine de bundan daha eğlenceli. spoiler vereyim, ikinci sezon yolda. yani sonunda kendini öldürmemiş, jeffrey epstein gibi. susun, arkadaşınız olduğunu biliyorum ama umrumda değil.

epstein pedofili suçlamasıyla tutuklanan çok ünlü bir iş adamıydı. clinton'dan tutun prens andrew'e kadar çok önemli insanlarla bağlantısı vardı. gardiyanların uyuyakalıp onu denetlemediği iki saat içinde hücresinde intihar ettiği söylendi. birçok insan aslında adamın kendini öldürmediğini savundu. komplo teorileri ve geyiklerin baş maddesi "jeffrey epstein didn't kill himself." oldu.

* ama cidden pek çok film kötü, özensiz. devam filmleri ve yeniden çekilen filmler var. sophie's choice'nin devamı çekilecek diye duydum. meryl streep bile "bunu alın bari" diyecektir.

meryl streep 1983 yapımı bu filmden sonra oscar dahil 6 ödül almış. ödüllerle dolu kariyeri nedeniyle evi heykelciklerle dolup taşıyordur. tek tatlı espri ona gelmiş.

* bütün iyi oyuncular netflix'e, hbo'ya geldi. hollywood filmi çeken oyuncular da saçma sapan fantezi ve macera yapımları çekmeye başladı. maske, pelerin takıp çok dar kıyafetler giyiyorlar. artık işleri oyunculuk değil spor salonuna gidip steroid basmak. en kaslı keş kategorisi yok mu? kazananı belli zaten.

kaslı keşimiz robert downey jr olabilir. önceki emmy'lerden birinde robert downey jr'ı "many of you in this room probably know him best from such facilities as the betty ford clinic and los angeles county jail." diye takdim etmişliği var.

süper kahraman filminde oynamış, hapisten ve klinikten tanırsınız diyor ve aranan keşimiz galiba robert downey jr.

* yaşayan en büyük yönetmen olan martin scorsese, marvel film serilerine dair söyledikleriyle tartışma yarattı. gerçek sinema olmadıklarını, tema parkları anımsattıklarını söyledi. katılıyorum ama lunaparkta ne işi var anlamadım. trenlere binebilecek kadar büyük değil. çok ufak.

üstad bırak bu veletleri lunapark sana göre değil işine bak, demek istedi bence. martin scorsese o kadar ufak ki roller coaster'daki kemer ona geniş gelir tarzı bir şey söylemek istemiş de olabilir ekşi'deki bir yazara göre.

* once upon a time in hollywood galasına katılan leo'nun kız arkadaşı gecenin sonunda onun için çok yaşlı kalmıştı. prens andrew bile "hadi ama oğlum 50 yaşına merdiven dayadın." diyor.

di caprio'nun 20 yaşındaki mankenlere olan sevdası ve filmin uzunluğu biliniyor. prens andrew de epstein olayıyla ilgili pedofili skandallarına adı karışan bir abimiz.

* james corden'i tüm dünya şişman bir kedi olarak görüyor ama cats filminde bunu gören pek olmadı. dame judi dench, cats’de oynadığı rolü bunun için doğmuşum diyerek savundu – bir sonraki şakayı yapamam…

korkunç derecede kötü olan görsel efektleriyle kimsenin ilgisini çekmeyen film alay konusu olmuştu. judi dench hakkında yaptığı espride, zaten batmış olan filmi böyle savunuyorsan halıya yatıp kendini yalıyor olmalısın, demeye getirdi. tüy yumağı... eski toprak sonuçta. diye bitirdi.

* apple the morning show adlı harika bir dramayla tv dünyasına girdi. haysiyet ve doğru olanı yapma üstüne harika bir yapım. yapımcısı da çin'de merdiven altı dükkan çalıştıran bir firma.

apple'ın çin'de 50 bin kişi çalıştırdığı fabrika hakkında şöyle bir haber yapılmış:
çin işçi izleme kurumu'na göre işçiler fabrikada ayda 2,020 yuan yani 950 tl ücret alıyor. ürettikleri iphone'ların çin'deki fiyatı ise 6488 yuan, yani yaklaşık 2 bin tl. geçtiğimiz şubat ayında 26 yaşındaki bir işçinin fabrikada 12 saat çalıştıktan sonra öldüğü iddia ediliyor.

* aktivist geçiniyorsunuz ama çalıştığınız firmalar inanılmaz. apple, amazon, disney... ışid çevrimiçi bir platform kursa görüşmeler için hemen menajerinizi ararsınız değil mi? o yüzden bu akşam bir ödül kazanırsanız, bunu siyasi bir konuşma yapmak için bir platform olarak kullanmayın, tamam mı? halka ders verecek pozisyonda değilsiniz. gerçek dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. çoğunuz okulda greta thunberg’den daha az zaman geçirdiniz. eğer kazanırsanız, gelin, küçük ödülünüzü kabul edin, menajerinize ve tanrınıza teşekkür edin ve s…ir olup gidin.

son dönemde yükselen sjw akımına harika bir sol kroşe daha. "madem sosyalist, yoksul sevici, adalet isteyici rolü kesiyorsun da neden işçilerine en basit haklarını tanımayan bir şirketin şovlarında yer alıyorsun? ışid yarın yapım şirketi kursa onun da filminde oynarsın sen yavşak!" diyor.

hollywood'da okulunu yarıda bırakan yıldız sayısı da çok. "bilgin yok bir şeyin yok, ne tatava yapıyorsun, greta kadar okulda kalmışlığın yok, ödülü al geç." demiş gervais.

Ricky Gervais'in 77. Altın Küre Ödülleri'ndeki Olay Yaratan Konuşması