Roma İmparatorluğu'na Hristiyanlığı Getiren I. Konstantin Nasıl Hristiyan Oldu?

272 ve 337 yılları arasında yaşamış ve yaşamı boyunca Roma İmparatorluğu'na önemli şeyler katmış olan I. Konstantin ve Roma'nın hristiyan olma hikayesi.
Roma İmparatorluğu'na Hristiyanlığı Getiren I. Konstantin Nasıl Hristiyan Oldu?
I. Konstantin

belki gerçek duygularıyla, inanarak, iman ederek, belki de sadece gücünü arttırmak için. bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz, ancak şu açık ki, roma impraratorluğu’nun putlar çağına konstantin son vermiştir.

bu değişimi anlamak için, ilk önce ‘’ roma eşkıyası’’ olarak bilinen maxentius ve konstantin ile olan savaşına bakmamız lazım.

---

maxentius, roma’nın 4 imparatorla yönetildiği ve frank saldırılarıyla başa çıkmaya çalıştığı bir dönemde, roma da ki nüfusunu kullanarak romayı bir nevi işgal etti. bunun en büyük sebeplerin biriside, 4 imparatorun, neredeyse 500 yıldır göz bebeği olan bu kente hiç uğramaması ve önemsememesiydi. hatta, tam 500 yıl sonra italyanlara verilen vergi muafiyeti de kaldırıldı. aynı zamanda, imprator ile senatonun arası açılmış, artık imparator senato tarafından değil, asker hiyerarşisinde belirleniyordu. maxentius, bütün bu olanları fırsat bilerek roma’da kendi adına yasa dışı sikkeler bastırmaya başladı, ve romayı eski günlerine taşıma arzusuyla hareket etti. siyasi sloganı ‘’romanitas’’ yani ‘’ romalı olmak’’ idi. roma görkemli geçmişi sayesinde, bir çok tarihi esere sahiplik ediyordu. maxentius, bunun yanında bir çok yol, tapınak vb. yapılar inşa ettirdi. tek amacı roma’nın yasal imparatoru olabilmekti. ancak 312 yılına gelindiğinde, işler karışmaya başladı. bu yapılar roma’ya pahalıya patlamıştı. bunun yanında, maxentius’un yasal imparatorlar ile mücadele edebilmesi için yaptığı askeri harcama roma’nın mali kaynaklarını iyice tüketti. doğal olarak diğer eyaletlerden bir vergi yoktu ve maxentius roma halkından daha fazla vergi almaya başladı.
maxentiusmilvian köprüsü savaşı:

maxentius artık kaygı içindeydi. ‘’ orospu çocuğu’’ olarak tanımladığı, dört imparatordan biri olan konstantin romayı bağımsızlığına kavuşturmak için alpleri geçmek üzereydi. halk bu haberi duyunca içten içi mutlu oldu. çünkü despot olarak nitelendirdikleri maxentius’un zalim yönetimi son bulabilir, roma eski ihtişamına kavuşabilirdi. azılı bir putperest olan maxentius rahiplerine çok değer verir, onların görüşlerini önemserdi. konstantin haberi aldıktan sonra onlarla bir araya geldi ve kehanet istedi. rahipler emri yerine getirdi ve bir hayvan kesip bağırsaklarını ellediler. haberler maxentius’u memnun etmedi. romanın düşmanının yenileceği kehanet edilmişti. ancak rahipler, maxentius’a ‘’ romanın düşmanı biz değil konstantindir efendim.’’ diyerek, maxentius’un içine su serptiler.

---

konstantin’in yanındaki danışman ve rahipler savaşı gidilmesini hiç istemiyorlardı. sebebi, frankler ile uğraşan roma'nın ordusun büyük bir kısmı savaştaydı. konstantin’in elinde sadece 40.000 kişilik bir ordu var ve karşısındaki ordu destekleriyle birlikte 100.000 kişiyi bulabilirdi. ancak konstatin’in kararı açık ve netti, romayı zalim despotun elinden kurtaracaktı.
konstantin, hristiyanlara karşı hiç bir zaman zalim bir şekilde davranmamıştı. ondan önceki imparatorların çoğu bu insanlara zulüm etmişti. neron, hadrian gibi bir çok imparator ya baskı uygulamış, ya da zulümlere hiçbir şekilde karşı çıkmamıştı. konstantin, hristiyanlara büyük zulüm eden diocletianus’u uyararak buna bir son vermesini söyledi.

konstantin’in savaştan önce gördüğü hayal, hristiyanlığa karşı ilgisinin artmasını sağladı. rüyasında, gökyüzüne yükselen ‘’ bir işaret sayesinde zafer senin olacaktır.’’ yazılı bir haç gördü. çağdaş tarihçiler bunun pek olası olmadığını, bir doğal hale görmüş olabileceğini de söylerler. bu olaydan etkilenen konstantin, yanına hemen hristiyan rahiplerden aldı ve bunu yorumlattı. aslında niye yorumlattığını bilmiyoruz, çünkü gayet açık. neyse.
savaştan önce son olarak maxentius’un akıl almaz savaş taktiğini tanıtmak isterim. bu taktikte milvian köprüsü yıkılarak konstantin’in şehri kuşatması engellenecekti. köprü yıkıldıktan sonra yanına yüzer halde köprü yapılacak, bunları çiviler tutacak, eğer maxentius’un saldırısı başarısız olursa bu köprü üzerinden kaçtıktan sonra, konstatin’in ordusu geçmeye çalışırken köprü batırılacaktı.
ve savaş

konstatin’in savaştan hemen önce çok kritik bir karar aldı. ordusunun %90'ı putperestti ama onlardan kalkanlarının üzerine beyaz boya ile yunanca hz. isa'nın simgesi olan ‘’xp’’ yazmalarını emretti. asker şaşkındı. biz putperesttiz, ne oluyoruz de gibi bakıyorlardı ama emredileni de yaptılar. konstantin il olarak maxentiu’un ordusun kuşattı. maxentius ordusu sayıca üstün olsa da psikolojik üstünlük konstantin’deydi. sebebi ise konstatin’in ordusunun bağlılığı daha fazla idi. maxentius ordusu savaşmak istemiyordu. maxenitus’un saldırısı başarısız olunca paniklediler ve geri çekilmeye başladılar. en önde maxentius kaçıyordu tabii ki. yüzer haldeki köprüler bir anda o kadar ağırlığı kaldıramadı ve mühendislerin çivileri erken sökmesi sonucu köprü battı. diğer köprü çok dar olduğu için oradakilerde ezilerek öldüler. savaştan sonra maxentius’un ırmaktaki cesedi bulundu. kazanan konstantin’di. ve o, hristiyanların tanrısının haklı çıktığını düşünüyordu…

---

konstantin şehre mızrağına maxentius’un kafası geçirilmiş halde girdi. roma’nın, hannibal’ın dahi alamadığı roma’nın yeni sahibiydi. ama önünde büyük bir sorun vardı. kendisine göre savaşı kazanmalarının en önemli sebebi hristiyanların tanrısıydı. ancak kendisinin büyük tanrı jupiter’e adak adamsı ve çelenk göndermesi gerekiyordu ama o bunu yapmayacaktı. açıkça roma geleneklerine karşı çıktı ve törene katılmadı. senato bu durumdan hiç hoşlanmamıştı ama bir süre sustular. kutlamalar uzun süre devam etti, konstatin’de bu sürede senato ile ilişkisini iyileştirmeye baktı. o artık batı roma’nın tek hakimiydi ve hedefi doğu romayı ele geçirmekti. ayrıca kendini artık bir hristiyan olarak hissediyordu.
ı. konstantindoğu roma ve hristiyanlık:

doğu roma'daki imparator maximinus bu haberlere hiç sevinmedi. sırasının kendisine geleceğini düşündü. ortaklık yaptığı maxentius konstantin tarafından bozguna uğratılmış, konstatin büyük bir güç ele geçirerek batı'nın tek hakimi olmuştu.

maximinus bu kaygılarında haksız değildi. doğudaki hristiyanlar daia (maximinus) tarafından zulüm görüyor, arsaları haksız yere alınıp hapsediliyordu. ayrıca yaptığı işi tam yapması, maxentius’un ortağını da ortadan kaldırması gerekiyordu. konstantin iyice hristiyanlığa bağlanmış ve bütün romayı hristiyan yapmak istiyor, pagan dinini tarihe gömmek için çabalıyordu. ilk olarak diğer bir imparator ve askerlik arkadaşı licinius ile anlaşması lazımdı. bunun için kız kardeşini licinius ile evlendirdi. bu evlilik sırasında kız kardeşi henüz 18 yaşındaydı. licinius ile bir anlaşma yaptı; bu anlaşma gereği licinius doğu'nun imparatoru olduğunda hristiyanlara herhangi bir baskı uygulamayacak, eşitliği elden bırakmayacaktı. kendisi bir pagan olan licinius bu teklife pek sıcak bakmasa da kabul etti.

bu anlaşma tarihe batıda ilk defa ‘’inanç özgürlüğünü’’ dile getiren milano’’ anlaşması’’ olarak geçmiş, iki imparator tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. bu anlaşmaya göre herkesin gökteki ‘’herhangi bir’’ tanrıya inanma hakkı vardır. ayrıca hristiyan insanlara baskı uygulamak ahlaki bir suç kapsamına alınmış, ellerinden alınan arazileri iade edilmiştir.
bu anlaşmalardan sonra daia beklememiş, licinius’un şehirlerini saldırmış ve bizans'ı kuşatmıştı. licinius buna sert cevap vererek daiayı peşinde sürükleyip kıstırdı ve orada büyük bir kıyım yaptı. daia kaçtı ve zehir içerek intihar etti. licinius döndüğünde daia’ya yakın herkesi öldürttü. eski imparatorlardan olan diocletian, severus ve galerius’un bile eşleriyle çocukları yakalanıp katledildi. ordusuna tek tanrıya dua etmelerini emreden licinius, şimdi zulmeden imparatorların çocuklarını bile öldürüyordu. hristiyanlar başlarda memnun olsalar da vahşetin derecesi arttıkça yavaş yavaş rahatsız oldular.

Ayasofya'daki Konstantin mozaiği.

---

bu arada licinius, anlaşmanın gereğini bozarak konstatin’e bağlanmadı ve kendisi doğu’nun tek efendisi ilan etti. bu konstatin’i kızdırmıştı. bunda senatonun etkisi de vardı. çünkü senato konstatin’in hristiyanlığa eğilimini tehlikeli bulmuş ve bir putperest olan licinius ile anlaşmıştı. iki savaş yapıldı: cibalae ve mardia. bu iki savaştan sonra imparatorlar tam anlamıyla yenişemedi ve aralarında anlaştılar. ancak konstatin, bir kaç yıl sonra licinius’a tekrar savaş ilan etti. sebep, kötü yönetim ve yaşlılığıydı.

adrianople savaşında konstatin ezici bir galibiyet aldı ve konstatin’in oğlu da licinius’un donanmasını bozguna uğrattı. artık licinius’un son çırpınışlarıydı ve bu, kalkedon yakınlarında sonra erdi. licinius, konstatin’e yenildi. konstatin licinius’u kız kardeşi hatrına affetmiş ve göz hapsine aldırmıştı. ancak bir yıl sonra komplo suçlamasıyla öldürüldü.

ve artık romanın tek hakimi konstantindi. bir süre sonra hristiyanlık resmi din olarak kabul edildi. eğer şu an hristiyanlık en yaygın din ise bunu konstatin’e borçludur.