Sanal Hayvan Çiftliği Gibi Saadet Zincirlerine Para Yatırmak Neden Anlamsız?

Yatırımcılara kendi paralarından geri dönenle veya sonraki yatırımcılardan gelen paralarla ödemenin yapıldığı, "Ponzi oyunu" denen bir sistem var. Son dönemde ülkemizde de çeşitli şekillerle uygulanan bu sisteme inanan binlerce insan neyin, ne olduğunu bilmeden bu işe giriyor. Ancak dikkat etmekte fayda var...
Sanal Hayvan Çiftliği Gibi Saadet Zincirlerine Para Yatırmak Neden Anlamsız?
iStock

biz ailecek dededen hatta dedemin babasından beri hayvancıyız. çiftçilik de yaparız ama genel olarak hayvancılıkla uğraşıyoruz. ha babam memurdu onun kuşakta bi 20 sene ara vermişiz fakat şimdi halen hayvancılıkla uğraşıyoruz neyse konu biz değiliz zaten.

bakın güzel arkadaşlar, hayvancılıktan kar etme para kazanma dönemi biteli aylar yıllar oldu. bundan 20 sene önce 10 tane büyükbaş hayvanın varsa krallar gibi yaşıyordun köy yerinde ama şimdi 100 tane de hayvanın olsa o rahatlık yok.

birincisi girdisi çok. bu girdilerin hepsi her sene zamlanırken sattığın ürüne çok düşük yüzdelerde zam geliyor. 

çok basit örnekler vereceğim ki bunlar benim bizzat şahit olduğum rakamlar

sene 2003 - bir balya samanı satıcıdan almanın maliyeti 1.5 lira.

sene 2003 - bir litre süt için üreticiye ödenen tutar 0.75 lira

sene 2017 - bir balya samanı satıcıdan alma maliyeti 8.5-9 lira.

sene 2017 - bir litre süt için üreticiye ödenen tutar 1.40 lira

bak bu verdiğim örnek sadece 1 adet saman balyasının 14 senede maliyeti 5 kat artarken üreticiye ödenen tutar 1 kat bile artırılmamış. diğer bi deyişle 14 sene içerisinde maliyet %500 artarken gelir %100 bile artmamış .

yani o hayvancılıktan köşeyi döneceğiz devri çoktaaaaan geçti babacım. ha kendi tarlan vardır kendin işler kendin sürer kendin samanını, otunu, yoncanı, mısırını hasat edersin maliyetlerini %50 daha azaltırsın ki bu bile maliyetlerde %200-250 artış olmasına rağmen gelirde yine %100 artış sağlayamadığını gösterir.

çok fazla sayısal veriyle kafa ütülemek istemiyorum çünkü bizim insanımız okumayı sevmeyen bi insan olduğu için en kısa yoldan yazmaya devam ediyorum, hayatında en yakın ineği kurban pazarında gören insanlarımız bu olaydan zengin olacağını zannediyor.

hayvancılık zor iştir. kar marjı şu zamanda çok düşük bi iştir

bildiğim kadarıyla buzağı desteği veren devlet artık onu da kesti vermiyor diye biliyorum. neden? zaten ithal ediyoruz ne gerek var desteğe di mi? bunun haricinde balya bağlamak, balya yükle, indir, bindir yapmak ve bunlar için işçi maliyeti karşılamak, o balyaları tarladan samanlığa getirmek için traktör maliyeti, mazot maliyeti gibi girdiler adamın iliğini kemiğini kurutan şeyler.

hayvanlar da insanlar gibi farklı farklı şeyler yiyor maalesef. bunun buzağı başlangıç yemi var, buzağı büyütme yemi var, süt yemi var, besi yemi var var da var. yani hepsine daya samanı şeklinde olacak iş değil ki zaten samanın besin değeri sıfır tamamen hayvanları tok tutması ve oyalama amaçlı bi şey. biz daha çok samanı altlarına atmak için kullanıyoruz yalan yok.

bunun yanında sağım yapmak için elektrikli makineleriniz olacak, sonra suyun bol olacak, suyunuz yoksa şebeke suyu maliyetiniz olacak. burada şimdi bazı zeki arkadaşlar diyecek ki ''ya bizim kuyumuz var ne suyu ehehehe' diye kendince akıllıca bi tespit yapacak fakat devlet der ki bahçende kuyu varsa ve sen bu suyu kullanıyorsan kuyuna sayaç takarım sen de kuyu suyunun faturasını bana ödersin. heee yani biz her ay boşuna 200 lira su faturası ödemiyoruz canikom.

bunun haricinde ilkbaharda meraya çıkarmak için çobana ihtiyacın olacak ki bu adamlar öyle 2000 liraya falan çalışmıyor. hadi kendin çıkardın diyelim eyvallah bu hayvanlarla her gün sabah serinlikte çıkıp akşam hava kararmadan döneceksin. bu da demektir ki günde 10-12 saat o güneşin altında hayvanların başında bekleyeceksin.

eğer hayvanlarını çıkarmazsan hayvanlar yağ bağlar aynı zamanda eti sert olur, kuru olur, lezzetsiz olur. hayvan koşacak, dolaşacak edecek bu böyle olmalı.

gelelim işin veteriner boyutuna

e tabi bu hayvanlar da insanlar gibi hastalanıyor ya da doğum yaparken sezaryan yapmak zorunda olabiliyor veya atıyorum samanı tarladan bağlarken içine tel girebiliyor bunu inek yiyebiliyor o tel bağırsaklara kadar gidebiliyor ve türlü türlü hastalıklar olabiliyor uzatmayayım. veteriner maliyeti şöyle diyeyim biz aylık 10 hayvan için 1500 lira para ödüyoruz veterinere. açık konuşuyorum. bi tohumlama 100 lira. tutmazsa ikincisi 80 yine tutmazsa üçüncüsü 70 dördüncüsü 60 beşincisi 50 lira. yani hayvanın 5 kere tohumlanırsa sana maliyeti 360 lira bu sadece bir hayvan için.

yine tarım ve hayvancılık bakanlığının şap aşıları var. tanesi 12 lira. senede 2 defa vuruyorlar. tek hayvan için maliyetin 24 lira.

bunlar dışında çobanlar haricinde bu hayvanlara bakacak ahır içinde çalışacak 2 tane adamın olması lazım. tek adamla olmuyor o işler. bi yere kadar sonra kafayı kırıyorsun o yüzden 2 adam ideal. bunların maliyeti var.

bak ahırın kirasını falan saymadım. onu kendi malın olarak varsaydım. bunun haricinde hidroforlu suluğundan tut, bağlamak için zincirine, gübre küremek için gelberi, sürileri, diğren, el arabası gibi ekipman maliyetleri var. bak daha soğutma tankı bilmem ne onlara hiiiiiç girmedim.

şimdi bu kadar sana maliyet verdim kafan karıştı doğal olarak

daha kısa şöyle söyleyeyim senin günde bir hayvandan sağdığın 20-30 litre süt o hayvanın günlük maliyetini bile karşılamıyor üstüne cepten veriyorsun. kafan karıştıysa bu şekilde anlatmış olayım. e şimdi diyeceksin ki "ya madem cepten veriyorsunuz da siz niye bu işi yapıyorsunuz?" hayvancılık yapan adamın karı yavru buzağıdır. yavru buzağı o hayvandan ettiği kardır ki o da bak şimdi aklıma geldi her doğan yavruyu kaydettirme şartın var onlara küpe takılıyor 9 lira da onlar.

dediğim gibi hayvancılıkla uğraşan adamın karı buzağı. iyi de dedim ya en başta hayvanlar da insanlar gibi diye. onlar da düşük yapabiliyor, ölü doğum yapabiliyor ne bileyim buzağının boynuna kordon dolanıp ölebiliyor ya da anne ineğin çatısı(vajinası) zorlamadan yırtılıp kan kaybından ölebiliyor hani birden çok ihtimal var. %100 buzağı sağ salim doğacak diye bi şey yok. e buzağı da öldü mü ne oluyor kocaaaaa 9 ay baktığın ineğin maliyeti sana koskocaman bi eksi yazıyor babacım.

durum böyle gençler. hayvancılıktan sütten para kazanamazsın, etten hiç kazanamazsın

çünkü ülkemizde bu işi yapan adam sayısı azaldıkça et fiyatı artıyor ve daha da artacak. aynı şekilde böyle devam etsin 5 sene sonra etin kilosu 100 lira olmazsa bak bu yazdıklarım burada gel beni yeşillendir.

o yüzden farmville ve türevleri oyunları oynayıp hayatında inek boku görmemiş üstüne bassa köstebek pasta zannedecek adamlar bu sistemi savunabilir. gayet normal ama siz siz olun sakın ha hayvancılıkla zengin olacağınızı düşünüp bu adamlara paralarınızı kaptırmayın.