Sevgi ve Masumiyet İlişkisini Yıkan Gerçek: Psikopatların da Aşık Olabilmesi

Psikopatların aşk hayatı ve kurdukları ilişkilere dair kanıtlarla desteklenmiş bir yazı.
Sevgi ve Masumiyet İlişkisini Yıkan Gerçek: Psikopatların da Aşık Olabilmesi

inanması güç de olsa, ufku açan şeylerden biri psikopatların da aşık olabileceğidir...

bireylerin psikopatik ve antisosyal eğilimlerini ölçümlemek için kurgulanmış bir teşhis aracı olan revize edilmiş hare psychopathy checklist’e göre psikopatlığın dereceleri bulunuyor. “textbook” bir psikopatın pcl-r skoru 40 iken, 30 ve üstü bir skor, kişinin "buz gibi" psikopat olarak nitelendirilmesi için yeterli sayılıyor. bunun altında da yine kademeler var. toplumun yaklaşık %1’inin psikopat bireylerden oluştuğu tahmin ediliyor. temel olarak psikopatların güçlü duygulara sahip olma ya da empati gösterme yeteneklerinin olmadığı kabul ediliyor. ancak konunun uzmanları, psikopatlığın farklı seviyeleri olduğunu ve psikopatların da aşık olabileceğini öne sürüyorlar.

fakat başka biriyle duygusal bağ kurmak ya da ona açılmak gibi kabiliyetlerden yoksun olan bu insanların sağlıklı bir ilişki kurmaları mümkün olmuyor. hal böyle olunca psikopatların “duygusal” ilişkileri, normal insanların kurduklarından farklı değerler üzerine temelleniyor. duygusal bir bağdan ya da yakınlık hissinden ziyade ortak bir inanç ya da dünya görüşü etrafında şekilleniyor örneğin. eğer ruhsal olarak daha “sağlıklı” olan partner psikopat olan partneri yeterince etkileyebilirse zaman içinde aralarında daha yakın bir bağ bile kurulabiliyor.

Taxi Driver (1976)

ancak ne olursa olsun, bir psikopatın sevgilisi olmak meşakkatli bir yolculuk. çünkü kendileri korku ya da üzüntü nedir bilmedikleri için psikopatlar, sizin yaşadığınız sıkıntıları anlamlandırmakta güçlük çekiyorlar. elbette bu, sorunun sadece bir kısmı. son derece bencil ve manipülatif oldukları için, psikopat bir partnerle yaşamak her bakımdan zorlayıcı bir tecrübe oluyor.

ve quebec’teki laval üniversitesi’nden bazı araştırmacıların 140 çift üzerinde yaptığı çalışmaya göre kadınlar psikopat bir partnerden erkeklere göre daha kötü etkileniyor; içlerine kapanıyor ve kendilerini suçluyorlar. ilişkide psikopat olan taraf kadınsa, karşı tarafa bağlılığı zamanla aşınıyor ve ilişkiden kopuyor. ki bu da yine psikopatların kurduğu ilişkilerin ortak bir özelliği, yani kısa ömürlü olması. çünkü psikopatlar uzun vadeli bir ilişkiyi kurmak ve yürütmek için gereken sebattan yoksun ve risk almakta - ister karşılarındakinin sabrını sınamak, sınırlarını zorlamak isterse aldatmak olsun - bir beis görmüyorlar.

American Psycho (2000)

gelin görün ki psikopatlar da yalnızlık çekebiliyor ve sevilme ihtiyacı duyabiliyorlar. böyle bir ihtiyaç ortaya çıktığında, son derece manipülatif oldukları için sizde kendilerinin de duyguları olduğu intibaını uyandırabiliyorlar. karşılarındakini etkilemeyi ve rahat davranmayı çok iyi bildikleri ve suçluluk duygusundan yoksun oldukları için de ihtiyaç duydukları ilgiyi elde etmeleri zor olmuyor.

yine de bütün bunlar psikopatların da aşık olabileceği gerçeğini değiştirmiyor. bu aşk her ne kadar yıkıcı olsa da...

kaynak 1kaynak 2kaynak 3kaynak 4kaynak 5

En Az 215 Kişiyi Öldüren, Tarihin En Büyük Psikopat Seri Katili: Harold Shipman