Sevgiliyle Çıkılan Yemekten Sonra Doyma İhtiyacını Asıl Karşılayan Şey: Seyyar Köfteciler

Günlük hayattaki önemi kelimelerle anlatılamaz bir olgudur bu güzide insanlar.
Sevgiliyle Çıkılan Yemekten Sonra Doyma İhtiyacını Asıl Karşılayan Şey: Seyyar Köfteciler
iStock

en ilkel ihtiyaçlardan birisi olan beslenmeyi, gereksiz olan tüm süreçlerden arındırarak direkt sonuca gitme hedefini başarıyla gerçekleştiren mobilize insanlardır seyyar köfteciler.

num num'a girdiğimde, hemen kapıda birisi karşılar sigara içip içmediğimi sorar. ona göre, boş olan yerlerden birisine oturturken, başka birisi gelir menüleri getirir ve geri gider. yarısını anlamadığım menüden, karın doyurabilitesi yüksek olan şıkkı seçmeye çalışırken garson tekrar gelir ve "galiba seçemediniz" diyerek bir daha gider. tercihimi yaptığımda, hareket halindeki garsonlarla göz teması kurmaya çalışırım. ilk denemeler başarısız olurken, kendime olan güvenim bir an sarsıntıya uğrar ve duyulmayacağından emin olduğum kedi osuruğu gibi bir sesle bkr msnz? derim. bakmaz. belli bir süre sonra garson masama gelir ve siparişimi alır. on dakika geçmiştir ve ben siparişimi yeni vermiş olduğumdan hala aç bir leopar gibi başkalarının tabağına bakarım. söylemiş olduğum yemek, bir on dakika sonra gelir. özünde hamburger olan garip isimli yiyeceğimi yemeye çalışırken, ortamın yeterince kasıntı olmasından dolayı, çene kemiğimi geriye atarak hamburgeri tek seferde yutma numaramı yapamam. çatalla bıçakla besinimi mantıklı parçalara ayırmaya çalışırken, yediğim yemekten de keyif almam, o sırada soğumuş olan patates kızartmamdan da. uzun uğraştan sonra, heyecanımı yitirmiş bir şekilde bitirdiğim yemeğimin hesabını öder ve yaklaşık 1 saat önce başladığım ilkel beslenme ihtiyacımı pahalı yoldan karşılamış olurum.

2 saat sonrası...

sevgiliyi evine bıraktıktan sonra, mecidiyeköy meydandan geçerken seyyar köftecinin o günahkâr dumanını takip ederim. karlı dağlarda besin bulamayıp, köydeki tavuklara dadanan kurt gibi atarım adımlarımı sinsice. daha köfteciye 5 adım kalmışken, adam eline yarım ekmeği alır. num num'daki karşılama-yerleştirme-sipariş verme-bekleme süreçleri direkt bertaraf oldu bakın yaklaşık 13 saniyede. arabanın yanına geldiğimde, adam köfteleri dizmeye başlar, ve soğan olsun mu? acı olsun mu? gibi bir kaç kilit soruyla süreci tamamlar. 27. saniyede ben yarım ekmeğimi elime almış, hesabımı ödemiş ve dumanlı hava sahasını elimde köfte-ayranla terk etmiş olurum. hemi de num num'da ödediğim fiyatın nerdeyse 8'de birine, hemi de 3 kat daha lezzetli ve sıcak bir alternatifle.

bu kadar veriden sonra, bilimsel bir finalle noktayı koymak isterdim ama köfte-ekmek is the best, fuck the rest.

Damak Tadına Düşkün Olanlar İçin İstanbul'da Döneri Süper Olan Mekanlar Rehberi

Cipsten Çıkan Hediye Kolayı Vermeyen Adi Bakkal ve Yılmaz Müşterisinin Yaran Hikayesi