Sıcakkanlı Canlı Olan İnsanlar, Büyük Sıcaklık Değişimlerine Nasıl Uyum Sağlayabiliyor?

Sıcakkanlı, "vücut ısısı bulunduğu ortama göre değişmeyen" demek. Peki insan dediğimiz varlıklar da sıcakkanlı memeliler olduğuna göre nasıl kış ve yaz arasındaki sıcaklık farklarına uyum gösterebiliyor?
Sıcakkanlı Canlı Olan İnsanlar, Büyük Sıcaklık Değişimlerine Nasıl Uyum Sağlayabiliyor?
iStock


tam da mevsim geçişleriyle alakalı olarak "havalar da ne sıcak yahu" dediğinizi duyar gibiyim

sıcaklık kavramı neye göre referans alınıyor peki? bakıyorsun şimdi hava sıcaklığı 29-30 °c civarındayken havalar çok sıcak gelmeye başlıyor bize. peki bu 29-30 °c'lik hava sıcaklığı eylül gibi gelseydi aynı etkiyi yapar mıydı? yoksa "oh be havalarda bir güzel serinledi" mi derdik.

işte burada evrimin mükemmelliği devreye giriyor. sıcakkanlı canlı olan memeli ne yaparsa yapsın vücut sıcaklığını korumalıdır. kışın -3 °c sıcaklık ile yazın 37 °c arasında bir fark olmalı ama. bunu nasıl yapıyor? bu konunun uzmanı değilim lakin derslerde gördüğüm kadarıyla ve araştırdığım kadarıyla dilim döndüğünce sade bir biçimde açıklamaya çalışacağım. 

damarlarda şunlar gerçekleşiyor

kış aylarında, insan vücudu en ufak bir ısıya da muhtaç olduğu durumlarda, vücut sıcaklığını korumak için damar yüzeyleri küçülüyor, deri yüzeyinden çok deri altlarına doğru çekiliyor. bunun nedeni de damarlardan geçen kanın bir nebze olsun dışarıya ısı vermesinin önüne geçilmesi. yaz aylarında ise tam tersi. havalar ısınmaya başlayınca damarlar genişliyor.


vücut ister istemez depolanan yağları deri altlarına doğru yönlendiriyor ve dış havayla olan ısı geçişinin önüne geçmeyi amaçlıyor.

yağ bir nevi izolasyon görevi görüyor. yaz ayları yaklaşırken de bu yağları eritmeye başlıyor.

vücutta bulunan kıllar, yaz mevsimine doğru geçişlerde daha fazla dökülüyor. (kedi-köpeklerde olduğu gibi)


spermler sıcak ortamda yaşayamadıkları için testisler vücut dışında evrimleşmiştir

bu evrimleşme neticesiyle yazın sıcaklık değerleri tehlikeli miktarlara çıktığı zamanlarda testisler yüzey alanını genişletir ve daha fazla ısı kaybına neden olur. bu şekilde spermler yaz aylarında da hayatta kalır. fakat aynı spermler kışın da çok soğuk ortamları sevmezler. bu durumu da önleyebilmek için mümkün olan en küçük pozisyonda kalarak ısı kaybını minimuma indirgemektedir. (hatırlayınız efenim, yazın sıcağında 24-27 °c denize girerken testisleriniz nasıl ? soğuk 9-11 °c akarsuya girdiğinizde ne hale dönüşüyor) 


bu durum en çok da tatilcilerde dikkat çekiyor

adam tutmuş 20-25 °c sıcaklıktan kalkmış antalya'ya geliyor. antalya'da hava sıcaklığının 40-45°c olduğu günler var. sonra da diyor ki "antalya çok sıcak". yahu tamam antalya sıcak ama senin vücudun 25 °c için adapte olmuş. tabi ki sana sıcak gelecek. 40-45 °c sıcaklığı savunmuyorum. evet onun da hatası var ama esas mesele vücudun adaptasyonunu 1-2 gün de tamamlayamaması. 2-3 ay ihtiyacı oluyor.

örnekler çoğaltılabilir. yukarıdaki nedenlerden dolayı memeli canlılar bulunduğu ortam şartlarına bir şekilde adaptasyon sağladıktan sonra, bir sonraki ortam şartlarına adaptasyonları zaman alıyor.

Bu içerik de ilginizi çekebilir