Sinema Tarihinin Hiç Gülmeden Güldürmeyi Başaran Ustası: Buster Keaton

Sinema tarihinde hiç gülmeyen adam olarak bilinen, her şeyi bakışlarıyla ifade edebilen ve gerçeği sınırsız enerjisiyle göğüsleyen kişilik. Hem oyuncu, hem senaryocu hem de yönetmen.
Sinema Tarihinin Hiç Gülmeden Güldürmeyi Başaran Ustası: Buster Keaton

en son 1917'de, gülümsemiş olan adam. herkes charlie chaplin'i bilir, ondan bahseder. chaplin'in sinemaya girişinden tam 1 sene sonra da buster keaton sinemaya girer. ve çok iddaalı bir şekilde diyorum; buster, kesinlikle chaplin'den daha iyidir. chaplin çok sempatik bir adam. filmlerindeki temaları, hal ve tavırları, yan karakterler falan aşırı tatlı ve sempatik oluyor. en çok da buradan kazanıyor zaten. misal chaplin'in filmdeki oğlunu tekme atarak uzaklaştırmaya çalıştığı sahne.


gel gelelim keaton'a. bu adam hiç gülmüyor. dediğim gibi, en son 1917'de, oda ufak bir gülümsemeymiş. 


 adam gülmüyor. ama chaplin'in yaptıklarının aynısını yapıyor, hatta daha fazlasını yapıyor. chaplin alt kesime yönelik film yapardı, belirli bir türü vardır. buster keaton tamamen tür kırması filmler yapardı. her şey olurdu onun filminde.

peki chaplin ile aynı şeyi yapmasına rağmen neden chaplin daha çok biliniyor? çünkü adam çirkin. chaplin yakışıklı ve asil bir tip. bıyıksız tabii. buster öyle biri değil. gülmüyor. hiç gülmüyor ama filmleri ile izleyeni kahkahalara boğabiliyor. sinematografik olarak da chaplin'den daha yetenekli biri. kadraj seçimleri ve hareketli kamera kullanması ile dönemine göre çok iyi olduğunu kanıtlamış biri. our hospitality filmindeydi sanırım, tren kovalama sahnesi vardı. lan sene 1923! tren kovalama sahnesi yapıyor adam. bir de trenleri, aynı rayda değil yandan çekiyor. bir o kadar daha ray döşetmiş olması gerek ki onları çekebilsin.

bence, bu tabii ki bence, buster ya bir matematik dehasıydı ya da yanında inanılmaz bir ekip vardı. çünkü onu, bence chaplin'den ayıran en büyük özellik, tasarladığı sahnelerdi. yahu bunları şuanda yapan film yok o zaman nasıl yaptınız biri açıklasın!


chaplin
çok sempatik bir adam. ve kesinlikle izlenmesi gereken bir herif. hatta imkanınız olsa da çocuklarınıza ilk chaplin filmlerini izletseniz. lakin şu bir gerçek ki, buster keaton'ın hakkı yeniyor. bir gün çocuğum olur ise, ilk buster keaton'ın filmlerini izlettireceğim. he şu da var; buster'ın, chaplin'in gerisinde kalmasının bir sebebi de maalesef fakir ölmesidir. neden? çünkü sesli sinemayı red etti. chaplin zamanında, sinema asla sesli olmayacak, demiştir. sonra tabii bir sürü sesli film yapmıştır ama filmlerinde çok konuşmaz o ayrı. buster keaton, sözünün eri biriymiş ki hiç bir şekilde bulaşmadı sesli sinemaya. belki de beceremedi o ayrı. sesli sinemaya bulaşmadığından dolayı da maalesef fakirliğe gitti. sesli sinema döneminde 1-2 filmde yer alır, oda para kazansın diye, onlarda da fazla konuşmaz zaten. ve ne yazık ki fakir ölür. en üzücü kısım bu.

özetle, buster keaton, bence hakkı yenen biri, hatta çoğu insan tanımaz bile. ama bence çok fazla tanıdığımız charlie chaplin'den kat ve kat daha iyidir.