Süpermen'i Gerçek Hayatın Fiziksel Kurallarına Göre İnceleyen Eğlenceli Bir Değerlendirme

Zamanında "lokomotiften güçlü, kurşundan hızlı" gibi şimdi bakınca naif kalan bir sloganla pazarlanan Süpermen, derinden bakınca aslında günlük hayatta çok ilginç kalacak bir karakter. Sözlük yazarı "tan vakti", termodinamik yardımıyla bunun değerlendirmesini çok güzel yapıyor.
Süpermen'i Gerçek Hayatın Fiziksel Kurallarına Göre İnceleyen Eğlenceli Bir Değerlendirme


süpermen gibi bir adamın varolması termodinamiğin tüm kanunlarına aykırıdır.

filmlerinde süpermenin normal insan besinleri ile beslendiğini görüyoruz. tipik bir öğünde kişinin alacağı enerji miktarı taş çatlasa 1500 kaloriyi bulmamaktadır. ama süpermenin kıtaları ittirmek, devasa adaları uzaya kaldırmak, dünyanın dönüşünü tersine çevirmek (sonrada tekrar düzeltmek) vb gibi yaptığı işleri düşünürsek normal bir insan besini ile beslenmesinin bu işleri gerçekleştiremesine imkan vermeyeceği çok açıktır. diyelim ki süpermen besinleri yedikten sonra bunlardaki moleküler bağlar yerine atomlarını parçalayarak fission prensibi ile yakıyor. o zaman belki gereken enerjiyi sağlaması mümkün olabilirdi. bu durumda da, süpermenin bağırsaklarındaki parçalanma sırasında ortaya çıkacak ciddi miktarda radyoaktif yan ürünlerin tuvalette ve lağım sisteminde birikebileceği ve toplum sağlığına süpermenin bile onaramayacağı miktarda büyük zarar vereceği filmlerde nedense gözardı edilmiştir. burada süpermenin kendisinin radyasyon geçirmediği için uçarken kaçarken başkalarına sindirim sırasında çıkan gamma ışını ile zarar vememesi bir derece izah edilebilir bir noktadır.


diyelim ki uzaylı ya, süpermen fisyon enerjisi ile besinleri öyle bir yakıyor ki ne gamma ışını ve alfa parçacığı kalıyor tuvalete bile gitmesi gerekmiyor, mis gibi tertemiz. o zaman süpermenin bağırsaklarında biriken bu yüksek enerjinin ne şekilde kaslara taşınacağı sorunu gündeme geliyor. süpermenin de insanlar gibi kan dolaşımı olduğunu biliyoruz, peki su bazlı bu kan bir kıtayı kaldıracak derecede yüksek enerjiyi nasıl süpermenin kaslarına aktarıyor? bu aktarım sırasında meydana gelecek yüksek sıcaklıktan süpermenin kanındaki atomlar plazma haline dönüşmüyor mu? tüm bu sorular muğlak bir şekilde kafalarda uçuşurken süpermen de havalarda uçuşuyor.

süpermen ile ilgili diğer bir mantıksızlık mekanik problemlerde ortaya çıkıyor. en son filminde süpermen neredeyse kıta veya çok büyük bir ada kadar bir kaya bloğunu uzaya atıyor. buraya kadar eğer gücü yeterliyse süpermen bloğu kaldırabilir tamam. ama pratikte bakarsak bloğun yanında aşırı küçük olan süpermenin, bu dev kaya bloğu iterken, bloğun yükseleceğine süpermenin bloğun içerisine girmesi daha mantıklı görünüyor. neyse aynı filmde tam gaz düşen bir boeing 747’yi burnundan tutan süpermen uçağın burnunun, tüm kütlesini taşıyacak kadar mukavemetli bir yapıda olduğunu düşünüyor heralde. aslında böyle değildir, uçağın burnunun hemen altında bir boşluk ve içerisinde radar olup, bu kadar güçlü bir mekanik etkileşimde süpermen uçağın burnunu kırarak doğrudan içeri girecektir. ayrıca dev kaya bloğu itebilecek kadar güçlü süpermenin, kütlesi ve kinetik enerjisi çok daha hafif olan bir uçağı itmek için bu kadar ıkınıp sıkınması da gayet anlamsızdır.

Mevzubahis kaya sahnesi


eski filmlerinden birisinde süpermen, dünyanın yörüngesinde tersine çok hızlı dönüp dünyayı geriye çevirmesi –artık nasıl bir mekanik etkileşim olacaksa- iyice saçma bir durumdur. tabii dünyanın geri döndüğünde zamanın da geri dönmesi konusunda herhangi bir yorum bile yapmak istemiyorum.

sonuçta süpermen her zaman için gözle görülebilen insan veya üzeri büyüklüğündeki insanlık zararlılarının düşmanı olmuştur. süpermenin hiçbir macerasında ciddi bir biyolojik silahı, salgın hastalığı, radyoaktif serpintiyi, açlık, susuzluk, savaş, gibi bir olguyu bertaraf edecek bir harekette bulunmamıştır. ırak işgalinde binlerce insan ölmüş kılını bile kaldırmamıştır. o yüksek güç isteyen makro işlerin adamıdır. kim bilir belki de diğer ufak tefek işleri öbür süper kahramanlara bırakmayı daha uygun bulmaktadır?