Tarihin En Etkileyici Oyunlarından The Last of Us'ın 2. Oyununun Fragmanı Yayınlandı

Oyun tarihinin, daha doğrusu PlayStation tarihinin en etkileyici oyunlarından biri hiç şüphesiz The Last of Us. Gerek hikayesiyle, gerek oyunculuklarıyla oynayan ve bitiren herkesi kendine hayran bırakan bir oyun. İşte bu güzel oyunun 2.'sinin fragmanı dün yayınlandı.

uzun zamandir bekledigim haberin baş kahramani olan oyun. 

hayatimda hic bir oyun icin boyle duygular besleyip icsellestirmemistim.
sonrasinda ne oyunlar oynadim ama hic biri yerini tutmadi. multiplayerindan bahsetmiyorum bile, butun psn arkadaslarimin hemen hemen hepsi bu oyun sayesinde hayatimdalar ve bildigin sevinc cigliklari atiyoruz su an. whatsapp grubumuz costu. 

askerde ranzanin ust katinda bu kadar mutlu olacagim bi haber alacagimi dusunmemistim hic. tesekkurler naughty dog. guzel olacagina dair en ufak bir suphem zaten yok.
simdi geriye kaldi beklemek.

2016'nin degil 21. yüzyilin en güzel haberidir. dünyanin en güzel senaryosuna sahip oyunun zannediyorum prequel devam oyunu olacaktir bu. daha önceden de söyledigim gibi ciktiginin ilk günü alacagim oyundur.

aglatmistir, tipki o ameliyathanenin icerisinde aglattigi gibi, bir prequel degil babalar gibi bir sequel gelmektedir. ve sonunda ellie gitar calmayi ögrenmistir.

peki ya yüzmeyi?

şu boktan hayatta insanı mutlu edebilecek böyle şeyler olması ne güzel ya.

ulan şu adamların işlediği hayır ile yarışacak iyilik nadirdir. bu nasıl bir güzellik bu nasıl mutlu bir haber ki tarifi imkansız.

38 yaşında adamım hayır ağlamıyorum gözüme toz kaçtı.

umarım çıkar çıkmaz alabilecek imkanım olur malum dolar kriz vs. olmadı böbreğimi satar alırım artık.

buna oyun diyenin ağzına, sobaya kömür atmak için kullanılan kısa demir kürekle vururum.

"i'm gonna find... and i'm gonna kill every last one of them."

inanılmaz. gitar artık serinin ana teması gibi olmuş resmen. naughty dog oyun stüdyoları arasında inanılmaz farklı bir boyutta yaşadığını yeniden kanıtladı.

sabah uyandığımda telefonumda ilk gördüğüm şey eşimden gelen "the last of us" mesajıydı.
çok sevdiğim oyunların devamı geleceği açıklandıgı zaman her oyuncu gibi çok sevinirim, deliririm, o oyunu nasıl oynayacağıma dair hayaller kurarım. ilkini oynadığım zamanki hatıralarımı deşerim.

ama bu farklı;

bu oyunun trailerinı izlediğim de göğsüm şişti, ağlamak istedim.
sanki kaybettiğim bi yakınıma kavuşucak gibi hissettim kendimi. hikayalerine ortak olduğum iki yakınım.

32 yaşında olan ve 1995 den beri çok büyük bir "nerd" olan bana bunları hissettiren ilk oyundur "the last of us"

ortamlarda dönen bir muhabbete göre; joel aslında öldürülmüş, göründüğü sahne ise halüsinasyon ve ellie, ''hepsini öldüreceğim'' derken joel'u öldüren kişilerden bahsediyor.

joel adamdır, joel'u öldüreni biz de öldürürüz ulan!

duyuruyu canlı izliyordum, ellie ve joel'u görünce 20 yıldır görmediğim anne-babamı görmüş gibi sevindim şerefsizim.

bu arada şu resim bundan tam 2 yıl önce bir naughty dog çalışanı tarafından paylaşılmıştı. 

trailer'da da gördüğümüz üzere ellie gitar çalıyor, saçlarının şeklinden, pantolonun dizlerinin yırtıklığına kadar birebir hepsi. 2 yıldır üzerinde mi çalışıyorlardı acaba yoksa büyük bir tesadüf mü bilemedim. 2 yıldır üzerinde çalışıyorlarsa çıkmasını çok beklemeyiz.

naughty dog'un söylediğine göre oyun daha "early development" aşamasındaymış. yani hype trenine binmek için biraz erken. gerçi uncharted 4 çıkmadan önce bu oyunun geliştirme aşamasında olduğu sektörde çalışan bazı elemanların linkedin sayfalarından sızmıştı ama, uncharted 4 gibi bir "stereotype hell" bir oyuna 4 senesini gömen naughty dog için bu geliştirme süreci bayağı uzun sürecekmiş gibi duruyor.

gene de hem oynanış, hem hikaye, hem de mükemmel atmosferi ile oyun sektörünün mihenk taşlarından birisi olmuş the last of us'un 2. oyunu olması fazlasıyla yeterli bir heyecan sebebi kanımca. merakla beklemekteyiz efendim.

ayrıca ellie'nin büyümüş hali ortalığı yıkıp geçecektir. naughty dog, sorarım bu nasıl güzel bir karakter gelişimi yapmaktır böyle? gel de bekle yahu minimum 2 yıl.

şu bakışlara bakar mısınız?