Televizyonu İcat Eden Mucidin Patentini Parayla Almak İsteyenlere Verdiği İnanılmaz Cevap

İskoç mucit olan John Logie Baird tarihin en önemli keşfini yapmasına rağmen o dönemde tarafına gelen para tekliflerini reddetmiştir.
Televizyonu İcat Eden Mucidin Patentini Parayla Almak İsteyenlere Verdiği İnanılmaz Cevap
Kaynak: inquisitr.com

ticari olarak başarı sağlayacak, bir başka deyişle işe yarayan bir buluş, dünyayı yerinden oynatmak zorunda değildir. hayatımızı kolaylaştıran detaylar, örneğin bir kola kutusunun açma halkası dünyada patent sahibine en çok para kazandıran buluş olarak biliniyor. televizyon ise patent sahibine çok az para kazandırmıştır. 1930’ların ortasında televizyon yayınları hem ingiltere’de, hem amerika’da az sayıdaki zengin kişilerin evlerinde izlenmeye başlamıştır. alıcıların pahalılığı yüzünden hızlı bir yayılmadan bahsedilemez elbette, ancak bu dönemde her şeyini satarak bütün parasını tv alıcısına yatıran bir ingiliz köylüsünün söyledikleri çok anlamlıdır: “hayatım boyunca en büyük hayalim londra’yı görmek oldu, bunu alınca artık gitmeme gerek kalmayacak, ne zaman istersem londra bana gelecek.”


televizyonun babası unvanını hakkıyla alan baird, keşfinin bugün ulaştığı boyutları görse herhalde gözlerine inanamazdı, ama eminim çok gurur duyardı. yaptığı icatlardan hiçbir zaman büyük paralar kazanmamış olan baird, televizyonun patentini 100.000 pound’a almak isteyen bir şirketi de hiç düşünmeden geri çevirmiş ve
“bu kadar para benim huzurumu da satın alır, hiç değilse geceleri rahat uyumak istiyorum.” demiştir.

sözün özü, bir icadın fonksiyonel olması marka ya da patent değerinin yüksek olacağı anlamına gelmez. hatta ve hatta televizyon alıcısı televizyonun icadından yıllar sonra yapıldığından dolayı televizyonun tescil değeri zamanaşımına uğramış ve baird'in bu mükemmel icadı kendisine ne hayattayken ne de öldükten sonra yakınlarına pek birşey kazandırmamıştır.

baird’in temelini attığı bazı icatlar:

bilgisayar mouse’u:

nipkow diskinde kullandığı “pixel takip edebilen minik top” tekniği mouse’lar için zemin oluşturmuştu.


ses kaydı (phonovision):

baird’ın ses kaydı için geliştirdiği ve plastik disklerin hareketini okuyabilen iğne, her ne kadar kendisine ticari bir katkıda bulunmamış olsa da, plakların, cd’lerin ve günümüzdeki lazer disklerin gelişimine yol açtı.


sanal gerçeklik:

1946’da baird’ın ilginç bir çalışması olmuştu: her göz için ayrı televizyon. bu çalışmanın sanal gerçekliğe yaptığı katkı çok büyüktü.


kızıl-ötesi ışın (noctovision):

baird’ın kullandığı ve geliştirdiği ışık sistemi, gece görüşünü sağlayan noctovision’ın atasıydı.


açık hava yayını:

televizyon çalışmalarının ardından geliştirdiği özel bir projeksiyon sistemi, açık havada yayın yapılması sağlayan tekniğin ilk ürünlerinden biriydi.

sonuç: paradan daha değerli birşey varsa o da huzurmuş, baird bu durumu gayet iyi fark etmiş. edison gibi arkasından sövdürmektense tesla gibi dua ettirmiştir. saygıyla anılası bir insan.