Uluslararası Ceza Hukukunun Başlangıcı Kabul Edilebilecek Tarihi Olay: Nürnberg Mahkemeleri

II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, Ekim 1945'te, ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve SSCB'nin Nazi liderlere karşı açtığı dava için her ne kadar "adalet"ten bahsetmek pek mümkün olmasa da Nürnberg, "insanlığa karşı suç" gibi terimlerin ilk kez hukuksal olarak kullanılması açısından dünya tarihinde önemli yere sahip.
Uluslararası Ceza Hukukunun Başlangıcı Kabul Edilebilecek Tarihi Olay: Nürnberg Mahkemeleri

2. dünya savaşı sonrasında nürnberg'de nazi liderlerinin yargılanması amacıyla kurulan mahkemedir. her ne kadar günümüzde bile almanlar, mahkemenin nürnberg'de kurulmasının, o zamanlar söz konusu mahkeme binasının bu iş için en uygun bina olmasından kaynaklandığını söyleseler de nazilerin nürnberg'i "en alman alman şehri" olarak tanımlamasının ve yıllık toplantılarının burada yapılmasının etkisi de göz ardı edilemez.

nazi liderleri bu mahkemede

1. barışa karşı suç işlemek için komplo kurma
2. savaş suçları
3. insanlığa karşı suçlar
4. savaşı planlamak, uygulamaya koymak ve sürdürmek suçlarından yargılanmışlardır.

dava 218 gün sürmüş

360 tanık dinlenmiş, 1000'den fazla personel dava sürecinde çalışmıştır.
30 eylül ve 1 ekim 1946 tarihlerinde açıklanan kararlar, 12 kişinin asılarak idam edilmesi, 7 kişinin ömür boyu veya daha az hapisle cezalandırılması, 3 kişinin serbest bırakılması olmuştur.

mahkeme salonu hala kullanılmaktadır. halen kullanılıyor olmasına rağmen yargıçların oturması gereken yerin arkasında insan boyunda bir haç olması, almanya'nın anayasasını bilmesem de en azından benim için, gayet gariptir.

bu mahkemelerin hukuka aykırı olmasının asıl nedeni suçta ve cezada kanunilik ilkesinden çok, savaştan sonra ve yalnızca galip devletler arasında yapılan uluslararası bir sözleşmeye dayanmasıdır

bu durum nürnberg mahkemelerinin kuruluş statüsünde de kendisini göstermektedir. bir kimsenin, suçu işlediği sırada bulunmayan mahkemelerde, hele o ülke üzerinde tasarrufta bulunma hakkına uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde kavuşmamış bir mahkemede yargılanması, doğal yargıç ilkesine de aykırıdır. "peki, bu hukuka aykırılığın sonuçları ne olmuştur?" "o kadar katil işkenceci yaratık mahkum edildi fena mı oldu?" diye sorulabilirse de, düşünüldüğünden çok daha vahim sonuçlar doğmuştur:

- bütün zamanların en büyük katliamlarından birini yapan insanları yargılayan mahkemenin tarafsızlığına ve adilliğine gölge düşmüştür. bu bir daha silinemeyecek bir lekedir.

- nürnberg mahkemeleri (ve japon savaş suçlularını yargılayan tokyo mahkemeleri)nde yalnızca mağlup devletlerin savaş suçları yargılanmış, insanlık suçu sayılabilecek atom bombasının siviller üzerinde kullanılması gibi eylemler yargılanmamıştır. bu durumun eşitlikten de öte, insanlıkla bağdaştırılabilir bir tarafı yoktur.