Vejetaryenlerin Maruz Kaldığı Bitmek Bilmeyen Tepkiler

Çeşitli nedenlerle et, balık, kümes hayvanları tüketmeyen vejetaryenlerin günlük hayatta maruz kaldığı, empati gerektiren tepkiler.
Vejetaryenlerin Maruz Kaldığı Bitmek Bilmeyen Tepkiler
iStock.com

başka vejetaryenleri bilemem ama hiç bir zaman "aman tezgahın üzerine et bırakma", "tost makinesine salam koyma" "ay et mi yiyorsunuz, çok iğrençsiniz" tavrı takınmadım.

içim kaldırmıyor, sevmiyorum, yemiyorum. yiyene mani olmuyorum, beni hiç ilgilendirmez insanların midesine ne gittiği.

ama et yiyenlerin tacizine, nerdeyse her öğünde maruz kalıyorum. bu taciz örneklerinin bazıları şöyle sıralanabilir:

"aaaa et yemiyor musun?"
"ama çok zararlı!"
"b12 alamıyorsundur sen şimdi, beynin çalışıyor mu?"
"allah onları bizim yememiz için yaratmış, nasıl yemezsin"
"besin zincirinin en üst halkasıyız biz, o yüzden hayvanları yememiz gerek"
"bak şöyle bir kebap yesen, şöyle bir iskender götürsen, nasıl seversin"
"sen de o çatlak hayvanseverlerden misin?"
"kurban kesilirken gördün miden mi kalktı?"
"et yenmez mi be?"

ben et yemeyi bırakalı takriben 15 sene oldu, ama bu tacizler hiç değişmedi, aynı cümlelerde, belki yüz değişik kişi tarafından kullanıldı. ben her seferinde kafamı sallayarak, "siz de haklısınız, ama bu benim kararım" dedim.

bu 15 sene içinde ben hiç kimseye:

"neden brokoli yemiyorsun, içinde bilmemne vitamini var, çok yararlı"
"ispanak neden sevmiyorsun, demir varmış"
"kerevizi ağzına bile sürmüyor musun, aaa ne ayıp?"
"meyveyi biri soyup önüne getirmeden yemez misin, kesin vitamin eksikliği vardır sende"
"bak şu enginarı bir tatsan, nasıl seviceksin"
"hayvanlar katlediliyor, o eti yersen sen de katilsin"
"utanmıyor musun o eti yemeye acımasız insan!"

şeklinde tacizde bulunmadım, bundan sonra da bulunmam.

ara sıra sabrımı kaybettiğim, yeter ulan, yeminimi bozdum dediğim anlar oldu, itiraf ediyorum. ama o anlarda da tacizin boyutu delirtecek derecede artmıştı. (misal, bir arkadaşımız, inekleri yemezsek, onların çoğalacağını, önce tüm bitki örtüsünü, sonra da şehirlere inip, hepimizi gelip yiyeceğini, büyük bir ciddiyetle savunmuştu. şaka olduğunu zannettiğimiz bu savunmanın gerçek olduğunu anlayınca, masadaki et yiyen, yemeyen herkes derin bir sessizliği dalmış idik.)

diyeceğim odur ki, et yiyenler benim asabımı bozmuyor, onlara sinir olmuyorum, onlara et yeme demiyorum, istiyorlarsa kahvaltıya bile dana rozbifle başlayıp, üzerine bir de bir buçuk iskender atsınlar, afiyet olsun. umrumda değil açıkçası. bütün dünyayı vejetaryan yapıcam diye bir misyonum yok.

ama ben de vejetaryanım dediğim zaman bu kişilerden aynı saygıyı ya da en azından aynı umursamazlığı bekliyorum. şaka yollu takılmalar önemli değil ama "kereviz yiyosun demek, senin beynin çalışmıyordur, ehehee" şeklindeki eblehlikler zaman zaman "öeh" dedirtebiliyor.