Yeni Koronavirüs SARS-CoV-2'nin Laboratuvar Üretimi Olmadığının Kesinleşmesi

COVID-19 hastalığına neden olan yeni tip koronavirüs SARS-CoV-2'nin insan yapımı olduğu konusu, virüs haberlerinin yayılmaya başladığı ilk günlerden beri konuşuluyordu. Komplo teorisyenlerine epey mesai yaptıran bu iddia geçtiğimiz gün yayınlanan bir makale ile tarihe karıştı.
Yeni Koronavirüs SARS-CoV-2'nin Laboratuvar Üretimi Olmadığının Kesinleşmesi
iStock

nature medicine'de yayınlanan son çalışma ile gerçek ortaya çıktı. ayrıca çok dile getirilen sars-cov-2 bir biyolojik silah mı? ya da bu da bir amerika'nın oyunu mu? sorularına verilen en bilimsel cevaptır bu. anlaşılan, komplo teorisyenleri bir süre daha işsiz. ha bir de türk geni hipotezi vardı. zaten bunun ciddiye alınmaması gerektiğini, çoktan vaka sayılarının eksponansiyel artışından görmüş olduk.

neyse, çok dağıtmadan konumuza gelelim

nature'da 17 mart'ta yayınlanan kristian g. andersen, andrew rambaut, w. ian lipkin, edward c. holmes ve robert f. garry tarafından yapılan the proximal origin of sars-cov-2 isimli çalışma şunları söylemekte: (elimden geldiğince özetlemeye çalıştım).

sars-cov-2, insanları enfekte ettiği bilinen yedinci koronavirüstür; bunlardan sars-cov, mers-cov ve sars-cov-2 insalarda ağır seyreden tablolara neden olabilirken, hku1, nl63, oc43 ve 229e daha hafif semptomlar yaratmaktadır.


makalede açıkça belirtildiği üzere, hakkında genomik verilerin karşılaştırmalı analizinden sars-cov-2'nin kökeni hakkında bir takım tahminler yürütülmüştür. analizler, sars-cov-2 bir laboratuvar ürünü olmadığı ya da bilerek insanlar tarafından üretilen bir virüs olmadığını göstermektedir.

alfa ve beta coronavirüs karşılaştırması, sars-cov-2'nin iki önemli genomik özelliğini ortaya çıkarmıştır

i) yapısal çalışmalar ve biyokimyasal deneyler ışığında sars-cov-2, insanlarda bulunan ace2'ye bağlanmak için optimize edilmiş gibi görünmektedir. ( ace2'yi arttırdığı için ibuprofen içeren ilaçların bu aralar kullanılmaması gerektiği önerisi, buradan gelmekte)

ii) sars-cov-2'nin başak proteininin üzerinde furin adı verilen bir konakçı hücre enzimi tarafından aktive edilen bir bölgeye sahip olduğunu ortaya koymuştur. (furin pek çok organda bulunduğundan dolayı, sars-cov-2 , insanda aynı anda birçok organa saldırabiliyor.)

makalede belirtildiğine göre, bu başak proteindeki reseptör bağlanma alanı (rbd), koronavirüs genomunun en değişken kısmı. sars-cov genomu referans olarak alındığında, yeni koronavirüsteki insan ace2 reseptörünün bağlanma derecesini-eğilimini- yeteneğini etkileyen 6 amino asit gösterilmiş. rbd'deki bu altı amino asit, koronavirüsün enfekte edebileceği konağın tür aralığını belirlemekte. sars- cov ile karşılaştırıldığında, % 96 gen diziliminde benzerlik olmasına rağmen covid-2019'un yukarıdaki 6 amino asidinden 5'i mutasyona uğramış. biyokimyasal deneylere dayanarak, covid-2019'nin rbd'sinin insanlar, insan harici primatlar, dağ gelinciği, kediler, miskler vb kolayca bağlanabileceği görülmüş.


analizler, sars-cov-2'nin insan ace2'sine kolaylıkla bağlayabileceğini gösterirken, bunun olması için de rbd sekansının sars-cov'da olandan farklı olması gerektiğini söylüyor. yani mutasyon geçirmesi lazım.

burası önemli nokta

sars-cov-2 başak proteininin, insan ace2'sine yüksek derecede bağlanabilme yeteneği, büyük olasılıkla insanda veya insan benzeri ace2 reseptörüne sahip bir canlı üzerinde doğal seçilimin sonucudur. bu da, sars-cov-2'nin kasten üretilmediğini gösteren güçlü bir kanıttır.

bu noktada, makele sars-cov-2'nin en yakın kökeni hakkında 2 tahmin yapmakta:

i) zoonotik transferden (yani hayvandan insana geçmeden önce) bir hayvan konakta doğal seleksiyon geçirerek

bu senaryoda virüs, insan olmayan bir konakta doğal seleksiyon yoluyla mevcut patojenik durumuna evrildi ve daha sonra insanlara atladı. sars ve mers'te olduğu gibi. araştırmacılar, yarasa koronavirüsüne çok benzediği için yarasaları sars-cov-2 için en olası canlılar olarak göstermekte. burada yine sars ve mers'te olduğu gibi yarasa ile insan arasında bir ara konak olması gerekiyor.

ii) zoonotik transferin ardından (direkt olarak hayvandan insana geçtikten sonra) insanlarda doğal seleksiyon geçirerek.

bu senaryoda örneğin, asya ve afrika'da bulunan armadillo benzeri memeliler olan pangolinlerden elde edilen bazı koronavirüsler, sars-cov-2'ye çok benzer bir rbd yapısına sahip. pangolin'den gelen bir koronavirüs, ya doğrudan ya da bir aracı konak yoluyla bir insana bulaşmış olabilir. daha sonra insan popülasyonunda doğal seleksiyonla mevcut tehlikeli haline gelmiş olabilir.


yani makale, nalburunlu yarasa ve pangolini öne çıkarmakta

ön analiz, guangdong eyaletine yasadışı olarak ithal edilen malay pangolin'in yeni koronavirüse benzer bir koronavirüs içerdiğini göstermiş.

Nalburunlu yarasa

ayrıca araştırmalar, sars-cov-2'nin insanlara mevcut patojenik formunda bir hayvan kaynağından girdiyse, virüsün hastalığa neden olan türünün hala hayvan populasyonunda dolaşabileceği ve bir kez daha insanlara geçebileceği için gelecekteki salgınlar için uyarıda bulunmakta. çünkü araştırmacılara göre yukarıdaki 2.senaryo, yani virüsün direkt hayvan geçtikten sonra insanda doğal seleksiyona uğrama ihtimali gelecekteki salgınların ihtimalini azaltmakta.


özetle

sars-cov-2 başak proteini insan hücrelerine bağlanırken o kadar etkili ki, aslında bilim adamları bunun genetik mühendisliğinin ürünü değil, doğal seleksiyonun sonucu olduğu sonucuna vardılar. doğal evrim kanıtı da, sars-cov-2'nin köklerinden geliyor. yani birisi patojen olarak yeni bir koronavirüs üretmeye çalışsaydı, hastalığa neden olduğu bilinen halihazırda mevcut bir virüsten inşa ederdi. ancak bilim adamları, sars-cov-2'nin zaten bilinen koronavirüslerden önemli ölçüde farklı olduğunu ve çoğunlukla yarasalarda ve pangolinlerde bulunan ilgili virüslere benzediğini buldular.

kaynak: https://www.nature.com/articles/s41591-020-0820-9

İtalya'daki Birinden, Abartılı Koronavirüs Haberlerine Cevap Niteliğinde Bir Yazı

İtalya'da Koronavirüs Kaynaklı Ölümler Hangi Yaş Gruplarında, Kaç Kişide Görüldü?

COVID-19'un İyileşme Sürecini 11 Günden 4 Güne İndiren İlaç: Favipiravir

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz'un Koronavirüs Hakkında Sözlük Yazarlarına Verdiği Cevaplar