Yüzyılın En Büyük Yazarlarından Stephen King'i Bu Kadar Başarılı Yapan Şey Ne?

Ünlü roman yazarı Stephen King, eserlerini oluştururken dikkate aldığı şeyleri açıklamış. Tıpkı bir yapboz gibi eserini küçüklü büyüklü parçalarla bir araya getirirken nelerin ön planda nelerin geri planda olduğuna bakalım.
Yüzyılın En Büyük Yazarlarından Stephen King'i Bu Kadar Başarılı Yapan Şey Ne?


stephen king, kendi de belirttiği gibi yazıma bağımlıdır. her sabah bir kaç saat yazı yazar. fakat bu onu tekrar etmeye götürdüğü için zamanında yazmayı bıraktığını söylemiş fakat sonra yeniden yazmaya devam etmişti.

her zaman hikayenin, geri kalan her şeyden önemli olduğunu düşünmüştür. yazım şekli, karakterler vb. önemlidir ama asıl olan hikayedir stephen king'e göre. ayrıca genellikle hikayelerini önceden çok fazla tasarlamaz. yazım sürecinde ortaya çıkmasını ister. sebebi ise önceden tasarlanan hikayelerin "kırıldığını" söyler.

stephen king'in kitaplarındaki en önemli etmen sürekleyici yazımı ve hikayeyi ana hikaye haricinde farklı konulara sürüklemesidir. bu hikayelerini genellikle yazım sırasında ortaya çıkarmasından kaynaklanır. bu kadar çok satmasının sebeplerinden biri bu kadar akıcı yazabilmesidir. bu akıcılık sizi ilginç yerlerde farklı konularda hikayeye bağlayabilir. örneğin 11/22/63'te hikayeden bağımsız bir aşk hikayesine girebilirsiniz.


genellikle kitapların sonları beğenilmez. birçok kitabın sonunu açık bırakmak hoşuna gider ki bence çok güzel bir fikirdir. bazı kitaplarda ise sonu bir şekilde istenildiği gibi bağlanamaz ama hikaye yine de güzeldir.

çok üretken bir yazar olduğu için korku türündeki tüm konular üzerine yazmış denebilir. hatta şöyle bir söz vardı. "yeni bir şey yazdığınızı sanırsınız fakat muhtemelen stephen king bunu daha önce yazmıştır." (tam olarak böyle olmasa da buna oldukça benzer) korku edebiyatındaki her konu üzerine yazmıştır.

stephen king'e göre yazmak iki farklı fikrin bir araya gelmesidir. 

bunu yazma sanatında açıklar king. hikayelerini bağlamayı sever. eğer stephen king'in söyleyişi ile sadık bir okuyucu iseniz muhtemelen başkalarının fark etmediği göndermeleri siz bazı kitaplarda fark edeceksinizdir. bu bağlamları ve devam hikayelerinin sebebi kendinin de hikayenin ne olacağını o karaktere ne olduğunu merak etmesidir. dediğim gibi stephen king öyküleri, yazım sürecinde ortaya çıkarır. bazı ön sözlerinde bu konuya değinmiştir. bazı devam hikayelerinde ise sadece kendi merakından dolayı hikayeyi yazdığını söylemiştir.


ayrıca pek çok romancının aksine stephen king, öykü düşkünüdür. günümüzde giderek azalan öykücülüğü yazar olduğundan beri devam ettirir. her bir kaç kitabından biri öykü kitabıdır. bir kaç kitabında 2-4 hikaye bulunur (ki bunların bazıları kısa roman olabilirdi) bazılarında ise onlarca. bu kadar yazmasından dolayı sanırım bazı hikayelerini okuyup beğenmeyebilir, unutabilirsiniz.

erken dönem eserlerinde gerçekten çok yaratıcı eserler bulunmakta. son dönem eserleri ise o ilk dönemlerdeki kadar yaratıcı eserler barındırmıyor. ben kitaplarının yaklaşık %80'nini okumuş biri olarak (kalanını bilerek okumuyor yılda bir kitap ile sınırlandırıyorum. yaşlandı ölecek :/) her ne kadar muhteşem diyebileceğimiz kitapları da olsa yazmasa da olur dediğim kitapları da bulunmakta. lütfen stephen king'in çok yazan bir yazar olduğunu dikkate alın. bunun bir takım sonuçları da oluyor elbette.

genellikle filmleri veya kısa-filmleri (öykücülüğü gibi bir çok kısa filmi de bulunur. 3-4 kısa filmden oluşan pek çok filmi bulunmaktadır. ) çok iyi olmaz. tabi bazı istisnalar vardır. herkesin bildiği imdb 250'deki ilk film the shawshank redemption sadece bir kısa öyküdür. (ilk okuduğumda çok hoşuma gitmişti ve henüz filmi olduğunu bile bilmiyordum. çok sonra öğrendim filmi )

The Shawshank Redemption

en beğendiği hikayesi the dark tower tüm evreninin merkezinde yer alır. tüm olan olayların ortasında evrenin merkezinde kara kule vardır ve bu hikaye diğer pek çok hikayeye göndermelerle doludur. çünkü stephen king hikayelerini unutamaz. sonradan bu evrene bir muhteşem kitap daha ekleyerek yine yerinde duramamıştır.

The Dark Tower


ayrıca stephen king'in görsel romanlarım dediği iki yapıt bulunmaktadır

rose red , storm of the century (bana istediğimi verin gideyim). 

ayrıca aynı şekilde çekilen the stand ve kubrick'in filmini beğenmeyip yeniden çektiği the shining vardır. fakat bunların hepsi bir kaç bölümlük dizidir. günümüzde lars von trier nasıl roman tadındaki filmi nymphomaniac'ı ikiye böldüyse stephen king'te bu hikayeleri parçalara bölmek zorunda kalmıştır.

The Shining


ayrıca altın kitapların ilk stephen king baskılarında (aslında genel olarak o zamanki kitaplarda) türkiye'deki bir ressam tarafından hazırlanan kapaklar bulunuyordu :) genellikle güzel kapaklar olurdu.

hikayelerinde çocukları korkutan bir palyaçoya, sizi takip eden bir arabaya, tüm dünyanın sonlarına, bir çingene büyüsüne, telepatik güçleri olan insanlara, uzaylılara, yaratıklara, hayaletlere, size paranız olmasa da istediğiniz ürünü veren bir dükkan sahibine ve pek çok şeye rastlayabilirsiniz.

son olarak rüyalar ve karabasanların tanıtım yazısını koyuyorum :)

"'bir on sentliğin bir treni raydan çıkaracağına inanıyorum.

new york kanalizasyonunda timsahlar ve midilliler kadar büyük fareler olduğuna inanıyorum.

bir çelik çubukla bir insanın gölgesinin kopartılacağım inanıyorum.

bir noel baba olduğuna ve noel zamanında sokakta gördüğüm o kırmızı elbiseli insanların onun yardımcıları olduğuna inanıyorum.

çevremizde gözle görülmeyen bir dünya olduğuna inanıyorum.

golf toplarının içinde zehirli gaz olduğuna ve ikiye kestiğiniz takdirde çıkan gazın insanı öldüreceğine inanıyorum.

her şeyden çok da hayaletlere inanıyorum.

tamam mı? hazır mısınız? iyi. işte elim. şimdi içeri giriyoruz. ben yolu biliyorum. sizin bütün yapmanız gereken şey elimi sıkıca tutmak ve inanmak olacaktır.'

stephen king "