6 Adımda Sizi Mutluluktan Mutluluğa Uçuracak Bir Espresso Tarifi

ihtiyacımız olan 4 basit şey var

1. caffettiera (nam-ı diğer ocak üstü espresso makinası, ki pek naziktir kesinlikle elde ve sadece suyla yıkanması gerekir)

2. suları akan bir musluk

3. kahve (evet şaşırtıcı ama gerekiyor; ayrıca, lavazza'nın miscela arabica'sını tavsiye ediyorum)

4. ufak gözlü alevli bir ocak (elektrikli ile asla mükemmel olamıyor)

şimdi bütün malzemelere sahip olduğumuza emin olduktan sonra hazırlama aşamasına geçebiliriz.

1. temizlik faslı

caffettiera'mızı alırız, açar içindeki kahve haznesi ve şu yolu parçasını alır çöp tenekesinin kenarına hafifçe vurarak ve yahut üst kısmı avucumuza bakacak şekilde şu girişinden ufak bir miktar hava üfleyerek içindeki (zira kahvemizi önceki seferden içinde bırakmış oluyoruz ki adet yerini bulsun) kahveyi boşaltıyor ve çöpe atıyoruz. bunu bazı insanlar lavaboya da atıyorlar ancak onların bu davranışını tasvip etmiyor, kınıyoruz.

bu parçayı ve caffettiera mızın üst kısmını iyice yıkadıktan sonra (ki üst parçada conta'ya iyice dikkat)

alt hazneyi de bir çalkalayıp bütün parçaları kuruluyoruz.

2. şu doldurma faslı

efendim günümüzde bu mesele ile ilgili olarak iki adet kabul görmüş teori var.

bunlardan birincisi şu haznesini üst boğumuna kadar doldurup içine kahve haznesini yerleştirdikten sonra lavabonun üzerinde ters çevirerek fazla suyu boşaltmak.

ikincisi ise şu haznesini emniyet sübabının orta hizasına kadar doldurmak.

şahsen ilkini tercih etmekle beraber farklı yolların olduğunu da belirtmek istedim.

ayrıca kullanacağınız suyum musluk suyu olmasında karşıt görüşler olsa da bir sorun yoktur, içme suyu kullanılmasını savunan kişilere buradan selam ederim.

3. kahve doldurma faslı

efendim bu aşamaya geçmeden önce kahve haznemizin kahveye temas edecek bölümlerinin kuru olduğuna emin olmamız gerekiyor. bundan emin olduktan sonra kahvemizi doldurmaya geçebiliriz. (ki kahvemizi buzdolabında saklıyoruz değil mi? aferin.) efendim gene şu doldurma faslında olduğu gibi bu konuyla ilgili olarak da iki ayrı ekol mevcuttur.

kuzey ekolü kahveyi silme doldurur, güney ekolü ise tepeleme; ancak ne olursa olsun ikisi de kahveyi kaşıkla ezmez zira; kahve, kendi kendine sıkışmalıdır. kahvenin nasıl sıkışaçağını da bir sonraki aşamada göreceğiz.

4. caffettiera kapanıyor

bu aşama diğerleri kadar karmaşık durmasa da ummadık taşın baş yarabileceğini unutmamak gerekmektedir. şimdi caffettiera'mızın kahve haznesi zaten içinde şu olan alt bölümünün içinde bulunmakta ve üst hazne ile ikisinin arasında kalmayı beklemektedir. bu noktada sizi (bkz: arada kaldım)'a yönlendirmeden edemeyeceğim. şimdi bu noktada üst parçayı vidalamadan önce dikkat etmemiz gereken mesele contanın temas edeceği noktalarda ve yiv üzerinde kahve bulunmaması. burada bulunan kahveyi ufak bir başparmak darbesiyle temizledikten sonra içinin dişinin kuru olduğuna emin olduğumuz üst parçayı olması gereken yere sıkıca vidalıyoruz. vidaladık mı? ne güzzel! şimdi edavatın dışarıdan iyice kuru olduğuna emin olup bir sonraki aşamaya geçiyoruz

5. pişirme faslı

efendim ocağımızın en kısık gözünün üzerine yerleştirdiğimiz cafettiera'mızın alev kaynağından 1,5-2 cm yüksekte olması bu aşamada pek önemli. alevimiz de kısık ile orta ateş arasında olmalı. doğru ateşi ilk başta tutturamazsanız da üzülmeyiniz zira beceriniz zamanla gelişecek merak etmeyin. yavaş yavaş yükselecek olan kahvemiz sonlara doğru pukurdamaya başlayınca, ocağın ateşini çok kısa süreyle önce hafif kısıp üç dört saniye sonra orta ateşte de bir o kadar tutup kapatmak daha bir hoş olmasını sağlayacaktır.

6. servis

bu aşama aslında teoride gayet basittir, dilediğiniz kadar kahveyi fincanınıza koyar dilediğiniz gibi şekerleyip sütleyip içersiniz ancak; eğer keyfinizi bozacak hainler mevcutsa fincanın (ki türk kahvesi fincanlarının ufak olanları gayet uygundur) yarısından azını doldurup yanında şeker ile servis yaparsınız. adaba göre süt istenildiği zaman servis edilir. zira önceden söylenmelidir. tabi bu esnada arka taraftan alçak volüm'de bir de yo la tengo'dan little eyes koyarsanız o kahvenin tadına doyulmaz... yeterince saçmaladım. izninizle ölmeye gidiyorum.