ABD'de Önemli Bir Sorun Teşkil Eden Evsizlerle İlgili Bilmek İsteyeceğiniz Her Şey

Amerika'da neden bu kadar evsiz (homeless) var? Bu insanların başlarını sokacak dört duvara sahip olmaması ne ile açıklanabilir, çözüm önerileri nelerdir? Bu ve benzeri soruların cevaplarını bulabileceğiniz, açıklayıcı bir makale.
ABD'de Önemli Bir Sorun Teşkil Eden Evsizlerle İlgili Bilmek İsteyeceğiniz Her Şey
iStock

evsiz nedir?

homeless, yani evsiz kavramı düzenli kalabileceği bir barınağa sahip olmadığı veya olamadığı için sokaklarda, terk edilmiş binalarda ya da acil durum barınaklarında yaşayan kişileri temsil eder. yoksulluk ve evsizlik kavramları birbirileriyle yakından ilişkili kavramlardır. fakat abd'deki homeless'lık kavramının türkiye'deki karşılığı dilencilik değildir. abd'deki bazı evsizlerin dilencilik yapması, tamamen zorunluluktan kaynaklanıyor; ayrıca tüm dilencilerin evsiz olduğunu söylemek de doğru değil.

evsizlik kavramı genelde geçici bir durumu temsil eder. bu nedenle "abd'deki evsiz sayısı" çok doğru bir tabir değildir. bir gün evsiz olan birinin birkaç hafta ya da birkaç ay sonra bir eve ve işe sahip olabileceğini unutmadan bu yazıyı okumalısınız. abd'de ortalama bir gecede yaklaşık 550.000 kişinin evsiz olduğunu söyleyebiliriz, ayrıca usa today'in hesaplarına göre bir yılda yaklaşık 1.6 milyon farklı kişi evsiz duruma düşüyor.


evsizlere dair istatistikler 

amerika'daki department of housing and urban development, yani iskan ve kentsel kalkınma bakanlığı'nın 2018 evsizlik degerlendirme raporuna göre;

1) abd'de ortalama bir gecede yaklaşık 553.000 kişi evsiz olarak bulunuyor.

2) evsizlerin yaklaşık %65'i (~360.000 kişi) evsizlerin kullandıkları acil durum barınaklarında (emergency shelter) veya evsizlere verilen geçici evlerde (transitional housing program) kalırken, geriye kalan %35'i (~190.000 kişi) sokaklarda, terk edilmiş binalarda veya insanların yaşamasına uygun olmayan yerlerde yaşıyorlar.

3) geçen yıldan bu yıla evsizlerin sayısı sadece % 0.3 artış göstermiş; fakat sokaklarda yaşayan kişilerin sayısında yaklaşık % 2 (~4300) artış olmuş.

4) 80.000'den fazla çocuklu aile üyesi (anne, baba veya çocuk olarak) evsiz, fakat çocuklu ailelerin %91'i barınaklarda kalıyor. yani barınaklarda yaşayanların yaklaşık %50'sini çocuklu aileler oluşturuyor.

5) ortalama bir gecede yaklaşık 36.000 25 yaş altı genç sokaklarda tek başına evsiz olarak bulunuyor. bunların yaklaşık yarısı sokaklarda, yarısı da barınaklarda kalıyor.

6) abd'de bulunan siyahi vatandaşlar toplam nüfusun %13'ünü oluşturmasına karşın, tüm evsizlerin %40'ı siyahi (african-american). ayrıca aile olarak evsiz kalanların %51'i yine siyahi aileler.

7) abd'de ortalama bir gecedeki evsiz sayılarının eyaletlere göre dağılımı ise şöyle: (kaynak)


eyaletlerin yerine aşina olmayanlar şu abd haritasından yararlanabilirler:


en çok evsiz bulunduran 5 eyalet

1. california - 129.972 evsiz

2. new york - 91.897 evsiz

3. florida - 31.030 evsiz

4. texas - 25.310 evsiz


5. washington - 22.304 evsiz


en çok evsiz bulunduran 5 şehir

1. new york city (ny) - 78.676 evsiz
2. los angeles city & county (ca) - 49.955 evsiz
3. seattle / king county (wa) - 12.112 evsiz
4. san diego city and county (ca) - 8.576evsiz
5. san jose/santa clara city & county (ca) - 7.254 evsiz

kronik evsizlik 

kronik evsizler son 1 yıl evsiz kalan veya son 3 yılın en az 12 ayı evsiz kalmış kişilerdir. kronik evsizlerin pek çoğu bir engele sahiptir. bakanlık raporunda ortalama bir gecede yaklaşık 88.640 kişinin kronik evsiz olduğu belirtilmiş. bunların ise %65'i barınaksız bir şekilde sokaklarda, köprü altlarında, arabalarda veya terk edilmiş binalarda yaşıyor.

kronik evsizlerin eyaletlere göre dağılımını gösteren bu haritadan da görebileceğiniz gibi tüm kronik evsizlerin yarısından fazlası 3 eyalette bulunuyor: california (%37), new york (%7) ve washington (%7) eyaleti...


sokaklarda yaşayan kronik evsizlerin ise yaklaşık %50'si california eyaletinde bulunmakta. iklimi elverişli eyaletlerde kronik evsizlerin çoğu sokaklarda yaşamakta, bu oran hawaii'de %87, california'da ise %85.

california eyaletinin los angeles şehri, abd'deki kronik evsizlerin %15'ine ev sahipliği yapıyor, los angeles'taki kronik evsizlerin %94'ü ise sokaklarda yaşıyor. los angeles'ta evsizlerin sayısı, new york'takine kıyasla daha az olmasına karşın, şehir için daha büyük bir problem. bunun da nedeni, los angeles'ta -iklimin elverişli olmasından dolayı- evsizlerin sokaklarda beraber kamp kurarak, gettolaşarak şehir içlerinde yaşaması. şu fotoğrafta los angeles şehir merkezinde kamplaşan evsizleri görebilirsiniz:


evsizlerin akıl sağlığı

mental illness policy'nin raporlarına göre;

1) evsizlerin en az yaklaşık 25'i (~140.000 kişi) çok ciddi akıl hastasıyken, en az %45'i (~250.000 kişi) işe bir akıl hastalığına sahip. yani evsizlerin yaklaşık yarısının akıl sağlığının yerinde olmadığını, bunların da yaklaşık yarısının çok ciddi bir zihinsel bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz.

2) sokaklarda yaşayan bu 250.000 kişiye karşılık, zihinsel problem yaşayan 90.000 kişi şizofreni ya da manik-depresif hastalıkları nedeniyle hastanelerde bakım görüyor. yani bu tür zihinsel problemlere sahip olan kişilerin çoğunluğunun evsiz olduğunu söyleyebiliriz (~%75'i)...

3) massachusetts ve ohio eyaletleri, eyaletlerindeki akıl hastanelerinden taburcu olan kişilerin sırasıyla %27'sinin ve %36'sinin 6 ay içerisinde evsiz kaldığını bildiriyor.


evsizler için yardım kuruluş ve programları 

abd iskan ve kentsel kalkınma bakanlığı'nın resmi sitesinden kendinize yakın bir barınak veya yardımcı kuruluşları bulabilirsiniz:

- https://www.hud.gov/…offices/comm_planning/homeless
- https://www.hudexchange.info/…elessness-assistance/

bunlar dışında, şehirlerin genelde düşük gelirli bölgelerinde ihtiyaç sahiplerine bedava veya çok ucuza yemek dağıtmak için oluşturulan "soup kitchen"lar (food kitchen) vardır. buna benzer yerlerin ve barınakların listesini size en yakın resmi kuruluştan öğrenmeniz mümkün. yukarıdaki linklerden adres bilgisiyle çevrenizdeki ilgili kurumları bulabilirsiniz.

bunların yanısıra, federal hükümet büyük şehirlerin hepsinden 10 yıllık evsizliği bitirme planı yapmalarını istedi ve bu sayede "housing first" programları ortaya çıkmaya başladı. buna göre evsizler kim ve neden evsiz olduğuna bakılmadan kendilerine geçici evler temin edildi ve kira olarak kazançlarının %30'larını vermeleri istendi. bu problem pek çok evsize yardımcı olmasına karşın, özellikle alkol ve uyuşturucu bağımlıları arasında başarı oranı oldukça düşük oldu.

evsizlerin taşınması

abd'deki eyaletlerin ve şehirlerin, bölgedeki evsiz sayısını düşürmek ve üstlerine düşen sorumluluğu azaltmak için evsizlere otobüs bileti alıp, onları başka şehirlere gönderdikleri bir mit değildir, son 30 yıldır şehirler tarafından uygulanan bir yöntemdir. pek çok durumda, şehirler veya barınaklar bedava otobüs biletlerini kişilere bir daha geri dönmemesi karşılığında vermektedir. bedava otobüs bileti uygulamasının en yaygın olduğu 16 şehir şöyle.

bu şehirlerden diğer şehir ve bölgelere giden kişi sayısının haritada gösterimi ise şu şekilde:


haritada görüldüğü üzere, abd'de en çok evsizin gönderildiği şehirler georgia eyaletinin atlanta şehri ve florida eyaletinin orlando şehri (kaynak: the guardian).

the guardian'in raporuna göre, new york 1987 yılında evsizlerin yer değişimi programına başlayan ilk büyük şehir. guardian'ın 18 aylık araştırmasına göre (yapılan 34.240 seyahatin incelenmesi sonucunda), bu seyahatlerin en az yarısı new york'tan başlıyor. hatta new york şehri, yerini değiştirdiği kişi ve ailelerin %20'sine otobüs bileti yerine uçak biletleri bile vermekte. fakat bu kişilerin bir kısmının abd içinde değil, abd dışına göç ettirildiğini unutmamak lazım.

eyaletler ve şehirler evsizlere bu otobüs veya uçak biletini verirken, geri dönmemeleri karşılığında ve genelde ailesinin bulunduğu şehre gitmesi için vermektedir. kişinin iş bulma ihtimalinin olduğu, doğduğu şehir, tanıdıklarının olduğu şehir, aile ve arkadaşlarının öldüğü şehir gidilecek şehri belirleyen diğer faktörler.


evsizleri ilgilendiren tarihsel olaylar

- 1963'te john f kennedy tarafından imzalanan community mental health act'a göre zihinsel problem yaşayan hastaların tedavi görmesi için şehirlerde yeni hastaneler yapılması için federal fonlar ayrıldı. bu yasaya göre psikiyatrik sorun yaşayan hastaların uzun süreli kalıp tedavi görebileceği şehir dışındaki hastaneler kapatılıp, bunların yerine şehre daha yakın veya şehirlerin içinde daha az yatak sayısına sahip hastaneler açılacaktı. bu sayede hastalar aileleriyle kalıp, işlerine giderken yani günlük hayatlarına devam ederken tedavi olabileceklerdi ve hastaneye yatması gereken hastalar daha kısa süreli kalıp kısa sürede taburcu olabileceklerdi. fakat beklenildiği gibi olmadı, bu hastaların uzun süre kalabilecekleri ve tedavi görebilecekleri şehir dışındaki hastaneler kapatıldı; fakat söz verilen hastanelerin sadece yarısı inşa edildi ve ayrıca federal fonlar bu hastanelerin uzun süre işletilmesi için yeterli değildi. başkan reagan yönetiminde, fonda kalan para hastanelere direkt aktarılmak yerine, eyaletlerin başvurup alabileceği hibe programına dönüştürüldü. gerekli bakımı alamayan, bir aileye sahip olmayan veya aileleri tarafından sahiplenilmeyen hastalar zamanla sokaklarda yaşamak zorunda kaldılar ve bu durum yavaş yavaş aklı dengesi yerinde olmayan evsiz sayısının artmasına yardımcı oldu.

- 1967'de california valisi iken ronald reagan'ın imzaladığı lanterman–petris–short act hastanede kalmak veya tedavi olmak istemeyen akıl hastalarının hastanelerden taburcu olmasının önünü açtı. bu yasa öncesinde doktorlar, eğer sizin kendinize veya çevrenize zarar verebileceğinize dair şüpheleri varsa eyalet hastanelerinde uzun süreli tedavi altında kalmanızı isteyebiliyorlardı.

- 1970 ve 80'lerde yüksek enflasyon oranlarından dolayı ev fiyatlarının artmasıyla beraber pek çok kişi evsiz kalmaya başladı. bu yüksek kiraların sonucunda "rent-controlled" daire ve evlerin sayısı ve yasaları artmaya başladı. bu yıllarda evsiz kalan kişiler sadece ekonomik durumu kötü olanlar değildi; alkol ve uyuşturucu bağımlıları ve ayrıca yaşlılar da evsizler arasında sıklıkla görülmeye başlandı.


- 1983'te alkolizm ve akıl hastalıklarının sıklıkla medyada zikredilmesiyle, bu yıllardan sonra evsizlik sadece ekonomik durumu ilgilendiren bir olay olmaktan çıkıp, kişilerin kendi problemlerinin sonucu olarak görülmeye başlandı.

- evsizliği devletin programlarının bir sonucu olarak göstermemek için ronald reagan evsizliği bir "tercih" olarak göstermeye çalışıp "problemlerimizden birisi de ekonominin çok iyi olduğu bu zamanda bile, insanların gidip sokaklardaki metal ızgaralar üzerinde uyumayı tercih etmesi" diyerek evsizleri suçladı.

- medyanın da etkisiyle evsizliğin kötü bir durum, evsizlerin de kötü insanlar olarak görülmeye başlamasından dolayı insanlar arasında "evsizlere karşı korku" artmaya başladı. yapılan araştırmalara göre insanlar, evsizlerle kısa süreli bile vakit geçirdikten sonra var olan korkuları geçiyordu, fakat bu etkileşimin çok kısıtlı olmasından dolayı genel olarak evsizlerin dışlanmasının önüne geçilemedi.

- evsizlere karşı saldırıların sayısı da azınsanmayacak kadar fazla. 2014'te evsizlere karşı 100'den fazla saldırı bildirildi ve maalesef saldırıların bazıları ölümle sonuçlandı. 2014 temmuz'unda new mexico'da 15, 16 ve 18 yaşlarındaki 3 genç iki evsiz kişiyi döverek öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanıp ceza evine gönderildi.

- 2009'da obama `homeless emergency assistance and rapid transition to housing` (hearth) act'i imzaladı ve bu yasa ile iskan ve kentsel kalkınma bakanlığı'nın devam ettirdiği programlara ve yeni programlarına federal fon sağladı. bu yasa da, evsizlerin hızlı bir şekilde bir ev sahibi olmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.


diğer faktörler

modern anlamda evsizliğin en önemli nedenleri 'uygun fiyatlı evlerin azlığı' ve 'kişilerin ekonomik durumu' (işsizlik veya maaşların artmaması) olarak gösterilebilir. fakat bunların dışında şu nedenlerden dolayı insanlar evsiz kalabiliyorlar:

1) aile içi şiddet

2) zorla evden tahliye edilmek, haciz

3) gentrification (bir mahallenin popülerleşip, yavaş yavaş zenginleşip yaşam masraflarını ve ev fiyatlarını arttırması durumu)

4) engelli olduğu için tek başına yetememek

5) zihinsel hastalıklara sahip olmak

6) göç veya iltica etmek

7) doğal afetler

8) işsizlik ve fakirlik

9) hapishaneden tahliye olmak

10) evlatlıktan reddedilmek veya sosyal çevreden dışlanmak (özellikle lgbtq vs. gibi nedenlerle)

11) alkol ve uyuşturucu bağımlılığı

bunların dışında medyada özellikle dile getirilen iki neden daha var "evsizliği bir yaşam tarzı olarak görenler" ve "hastane faturaları dolayısıyla iflas edip evsiz kalanlar"... bu iki durum gerçekten bazı evsizler için doğru olsa da, ben kişisel olarak bu iki nedenin diğer nedenlere kıyasla çok daha az gerçekleştiğini düşünüyorum, fakat medyatik oldukları için medyada sıklıkla bu tür örnekleri veya haberleri görüyoruz.

insanların çevresinde bir ya da birkaç kişi "evsiz olmayı tercih ettiği için" bu evsizlerin çoğunun bunu tercih ettiği anlamına gelmiyor. çevresinde böyle birini duyan biri, genelde evsizlerin bunu tercih ettiğini söylüyor. bu, bence problemin sorumluluğunu toplum ve otoritelerden alıp evsiz kişilerin üstüne yıkmak için yapılan bir algı operasyonu. medya da bu haberleri medyatik olduğu için yayımlamaya bayılıyor. eğer istatistiklere bakmadan şöyle bir düşünürsek, "evsizliği tercih eden biri" büyük ihtimalle zihinsel sorunları olmayan, aile yerine tek başına takılan, barınaklar yerine sokakları tercih eden ve uzun süredir evsiz olan kişiler arasında olacaktır... bu kategorideki kişilerin (uzun süre sokaklarda yaşayan kişiler) sayısı bakanlık raporunda (73. sayfa) 31.896 olarak belirtilmiş. fakat bunların bir kısmının zihinsel problemleri olacağını düşünürsek (zihinsel problem yaşayan kişilerin evsizliği tercih ettiğini iddia etmek doğru olmaz), bu tercihi yapanların sayısı 20.000'den bile az olacaktır. bu da tüm evsizler içinde %3.6 gibi bir yüzdeye karşılık geliyor. fakat evsizliğe neden olan bu kadar çok etken varken, "tercihen evsiz olanları" yazıp çizmek ve sosyal medyada konuşmak ne evsizlere ne de topluma bir yarar sağlamayacak.

iflas eden pek çok kişinin evsiz kaldığını da zannetmiyorum. bu, tabii ki mümkün; illaki birilerinin başına geliyordur; ama her iflas ilanı yapan kişinin evsiz kaldığını düşünmek doğru değil. zaten borçlarınız öncelikle borç toplama kurumlarına aktarılıyor ve bu kurumlarla uzun dönemli ödeme planı konusunda anlaşabiliyorsunuz. borç toplama kurumları 7 yıl boyunca borcunu ödeyemeyen kişilerin borcunu da siliyor. eğer borcunuzu ödemeyecek durumdaysanız o durumda iflas ilanı yapıp mahkemeye başvuru yapmanız gerekiyor, eğer hakimi bu durumun gerçekliğine ikna ederseniz borcunuzu sildirebilirsiniz. abd'de 640.000 kişinin hastahane faturalarından dolayı iflas ilanı yaptığına dair bazı bilgiler var internette fakat snopes'a göre bu bilgiler şaibeli, çok eski çalışmalara dayanarak yanlış biçimde oluşturulmuş veriler, o nedenle bu sayıyı dikkate alarak bir tahmin yapmadım. ayrıca internette snopes'un dışında da pek çok sitede bu sayıların yanlış veya yanıltıcı olduğuna dair makaleler var, zaten yapılan ekstrapolasyon bana da mantıklı gelmediği için, daha sağlam veri bulana kadar bu kısmı şu an için konuya yüzdelerle dahil etmemeye karar verdim.

Bir Sözlük Yazarının Sokakta Yaşayan Evsizle Mutluluk Üzerine Herkese Ders Olacak Konuşması